7.Bölüm: Ölümden Önceki Son Durak

37.9K 1.5K 1.8K
                                    



Herkese merhaba,

Bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın suç ortaklarım :)

Keyifli okumalar!

*DİKKAT! Bu kitapta intihar, psikolojik ve fiziksel şiddet, cinsellik, madde kullanımı, küfür gibi olaylar bulunmaktadır. İçerik olumsuz örnek oluşturabilir, rahatsız edici ya da tetikleyici olabilir. Yaşı küçük olanlar ve hassas kişiler için uygun değildir. Yetişkin okurlar içindir.

*

ÖLÜMDEN ÖNCEKİ SON DURAK

Hayat, kimsenin kuklası olamayacak kadar kısa. Eğer kendi yaşamının iplerini eline alamazsan yaşayacağın hayata da nasıl öleceğine de başkaları karar verir.

*

Ravebelg Kasabası

Partinin en eğlenceli kısmını kaçıracaktım. Biraz sonra yaşanacakları izleyememek canımı sıkıyordu. Zehirli bardakları kimlerin içeceğini her ne kadar deli gibi merak etsem de ortalık karıştığında burada olmamalıydım.

Birileri şalterleri kaldırana kadar çoktan bardaklara zehri dökmüştüm. Evin elektrikleri geri geldiğinde ise oyunun dışında, bahçe kapısındaydım. Elektriğin gelmesiyle birlikte müzik sesi gecenin sessizliğine yumruk gibi inmiş, parti ışıkları sokağa taşmıştı.

Malikaneden ayrılırken kimsenin dikkatini çekmediğimden emin olmak için sıklıkla omzumun üstünden arkayı kontrol edip durdum. İşler karıştığında polisler peşime düşmemeliydi. Özellikle basit birkaç ölüm yüzünden ifade vermekle dahi uğraşamazdım.

Elimde sıkıca tuttuğum kırmızı şarap şişesiyle birlikte yolun karşısına geçtim. Geniş gövdeli, uzun ağaçlar sokak lambalarıyla birlikte adeta şık bir örüntü içindeydi. Sokakta kimsenin olmamasıyla gergin vücudum gevşerken boştaki elimi cebime atıp telefonumu çıkardım.

Partideki kız zehir şakasını yaptığında harekete geçmeden önce Lexa'ya mesaj atmıştım. Kendimi davet ettirmek ve geceyi onun evinde geçirmek için... İçeride olamıyorsam bile en azından dışarıdan olanları izlemek istiyordum. Eğlenceyi tümüyle kaçıracak değildim.

Bahçenin ağır, demir kapısını dikkatlice ittiğimde oluşan gürültüyle daha yavaş hareket ederek araladığım kapıdan girdim. Özenle dekore edilmiş bahçe yolunda ilerlerken ışıklandırmalar sayesinde etrafta göz gezdirdim. Lexa her anlamda zevk sahibi bir kadındı. Evinin bahçesi de evinin içi gibi son derece şık görünüyordu.

Kapıya ulaştığımda zili çaldıktan sonra bir adım geriye çekilip usulca öksürdüm. Lexa kapıyı açar açmaz şarap şişesini göğüs hizamda kaldırdım. Şişenin arkasından kışkırtıcı bir gülüş takınarak onunla göz göze geldiğimde sevinçle kıkırdadı.

"Bu kez şaraplar benden!" Lexa şişeyi elimden alıp kenara çekildiğinde oyalanmadan içeri girdim. Partide kıyamet kopması an meselesiyken daha fazla dışarıda olmamalıydım.

Holdeki konsolun önünde durup Lexa'nın yanıma ulaşmasını bekledim.

"Hoş geldin." Uzanıp küçük bir öpücükle dudaklarıma dokunduğunda elimi beline koyarak kendime çekip daha uzun bir öpüşmeyle Lexa'yı keyiflendirdim.

"Hoş buldum." Daha tok bir sesle genizden konuştum.

Ses tonu bazen en cezbedici silahınız olabiliyordu. Ben de onu kullandım. Lexa'nın ışıldayan gözlerinden ve ısırdığı alt dudağından heyecanını anlayabiliyordum.

OYUNCAK MÜZESİ (+18)Where stories live. Discover now