20.Bölüm: Bir Dua

25K 1K 1.3K
                                    




Oy vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayın aşk bahçelerimmm❤️

Keyifli okumalar!

*DİKKAT! Bu kitapta intihar, psikolojik ve fiziksel şiddet, cinsellik, madde kullanımı, küfür gibi olaylar bulunmaktadır. İçerik olumsuz örnek oluşturabilir, rahatsız edici ya da tetikleyici olabilir. Yaşı küçük olanlar ve hassas kişiler için uygun değildir. Yetişkin okurlar içindir.

*

20.Bölüm: BİR DUA

Yanılırız hep. Ev ne bir çatının altıdır ne de bir başkası. Ev, insanın kendisidir. Sen evsin ve kalbin nerede atıyorsa, orada, evindesindir.

*

NOA DAYTON

Ravebelg Kasabası

Ravebelg Kasabası'nın zengin kesimi nehir taraflarındaki evlerde yaşardı. Bu yüzden Katelyn Waller'ın evinden meşhur hamburgeciye yürümek beş dakikamızı almıştı.

En az kasaba kadar eski olan bu dükkân çocukluğumuzun hatıralarıyla doluydu. Daha içeri attığım ilk adımda geçmişe dönmüş gibi hissettim. Buranın sahibi olan karı kocanın çocukları işletmeye devam ediyordu. Nesilden nesile aktarılan bir miras gibiydi. En güzel yanı da lezzetlerinin hiç değişmiyor oluşuydu.

Sol tarafta, pencere kenarındaki koltuklara oturmak istemiştik fakat içerisi epey doluydu.  Kalabalığın içinde bizden önce gelen iki kişi daha vardı. Sara ve Raymond. Diğerleri hangi masaya oturmak istediklerini tartışırlarken Raymond'la göz göze geldik. Panikleyerek önüme döndüm çünkü onları burada görmeyi hiç beklemiyordum.

Raymond evde takılmayı severdi. Her zaman dışarıda oldukça az vakit geçirir, insanlardan hoşlanmazdı. Eminim ki buraya da Sara'nın zoruyla gelmişti. Ya da kim bilir, aklı fikri sevişmekte olan Sara'dan kurtulmak için eve gitmek istemiyordur.

Onları görmezden gelerek diğerleriyle birlikte diğer taraftaki masalardan birine geçip oturdum. Paul ve ben bir koltuğa oturduk. Ben, Andy ve Nate ise karşımızdaki koltuğa. Becca bizi sıkıştırmak istemediği için kenardaki sandalyelerden birini çekti ama oturmadı.

"Siparişleri vermeye gidiyorum, daha fazla vakit kaybedemem. Yoksa açlıktan şuraya yığılacağım."

Becca'nın enerjisi tatlıydı. Nate'in evindeki partide katil olmakla suçlandığı günlerde berbat haldeydi ve ben karakterinin öyle olduğunu sanmıştım. Beni yanıltmayı başarmıştı.

Raymond gözlerini dikmiş bana bakıyordu. Sara ise hızlı hızlı ona bir şeyler anlatıyor, sık sık koluna temas ediyordu.

Raymond bana böyle bakarken huzursuzluğum gittikçe artıyordu. Bu yüzden Becca'yla birlikte sipariş vermek üzere Paul'un yanından kalktım.

"Seninle geliyorum."

"Ben hallederim, oturun siz." Paul yerinden kalkmaya yeltendi ama ona durması için el işareti yaptım.

"Hangi menüden sipariş etmen gerektiğini bilmiyorsun. Bu kasabanın yabancısı sensin, bize bırak." Bir an kendimi kaptırıp diğerlerinin önünde Paul'la açık bir şekilde flört etmiştim ve bunu fark edince utandım.

"Pekâlâ," dedi geriye yaslanarak.

Cenazeden çıktıktan sonra gömleğinin düğmelerinden birini daha açmıştı. Onu dikizliyor gibi görünmemek için daha fazla Paul'la bakışmaya devam etmeyi bırakıp çantamdan cüzdanımı çıkardım.

OYUNCAK MÜZESİ (+18)Where stories live. Discover now