26.Bölüm: Sevmek Acıdır, Acıtır

10.8K 403 513
                                    



Oy vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayın aşk bahçelerimmm❤️

Keyifli okumalar!

*DİKKAT! Bu kitapta intihar, psikolojik ve fiziksel şiddet, cinsellik, madde kullanımı, küfür gibi olaylar bulunmaktadır. İçerik olumsuz örnek oluşturabilir, rahatsız edici ya da tetikleyici olabilir. Yaşı küçük olanlar ve hassas kişiler için uygun değildir. Yetişkin okurlar içindir.

*

26.Bölüm: SEVMEK ACIDIR, ACITIR

*

Sevdiğiniz birinin ölümü sizi derinden etkilerdi ancak sevdiğiniz insan sizin yüzünüzden öldüğünde hayatınız zindana dönerdi.

*

NOA DAYTON

Ravebelg Kasabası

Yaşamak istiyorum.

Korkmadan, kaçmadan yaşamak.

Durma... yaşa, diyorlar.

Zaman akıp giderken ben neyi bekliyorum?

Bana da acımayacak.

Elleri boğazıma sarıldığında daha fazlasını isteyeceğim,

ama o göz açıp kapamama bile fırsat bırakmayacak.

Kaçtığım, saklandığım, gömdüğüm, göz yumduğum her şey Raymond'du ve o bu gece duvarlarımda büyük bir gedik açıp beni öpmüştü.

Ben de onu öpmüştüm.

Bu gece zincire vurduğum şeytanlar serbest kalmıştı. Kalbimin zindanlarına hapsettiğim, zihnimin karanlığına sürgüne gönderdiğim tüm şeytanlarım özgürce dolanıyordu artık. Hepsi benim peşime düşecek, günah işlemem için buldukları her fırsatı değerlendireceklerdi.

Raymond benim en büyük günahımdı. Onu öpmek ise cehennemin anahtarı. Dudaklarından içtiğim zehir beni öldürecekti. Gözlerindeki ışık kör edecek, teninin sıcaklığı ruhumu yakıp kavuracaktı.

Ben bu gece göz göre göre ateşe atmıştım kendimi. Korkmadan, çekinmeden atladığım bu ateş sonum olmasın diye kaçmıştım oradan.

Sara'ya rağmen onu öptüğüm için kendimden nefret ediyordum. Aralarındaki ilişkinin gerçekliğine inanmıyordum artık. Yine de onlar sevgiliydi ve ben pisliğin tekiymiş gibi hissediyordum kendimi.

Arabanın arka koltuğunda giderken yolu izlemek midemi bulandırmaya başlayınca başımı geriye yasladım. Gözlerimi sıkıca yumdum. Ön tarafta Nate ve Becca bir şeyler konuşuyordu ama onlara kulak verecek durumda değildim.

Uzun zamandır geçirdiğim en garip gece oluyordu, bu gece. Raymond'u ormanda bırakıp gittikten sonra bir daha hiç görmemiştim onu. Öylece arkamda bıraktığımda bir kez olsun dönüp bakmamıştım ona.

Bazen insan ardında bıraktıklarıyla oyalanmaktan önünde duranları göremez. Benim en kötü yanım da buydu. Geçmişim bir bataklıktı ve ben o bataklığa saplanıp orada yaşamayı bırakamıyordum.

En çok Raymond'u bırakmak isterdim ardımda. En çok da onunla yaşamaktan kurtulamıyordum.

Ben ona aşık değildim. O beni kurtarmıştı sadece. Bana verdiği yeni hayatın tümünde kalbimin en özel köşesinde onu yaşatıyordum. Hepsi bundan ibaret gibi görünse de en zor olan buydu. Aşk bir gün biterdi. Nefret de bir gün sönerdi ama bir insana hayatınızı borçlu olduğunuzda o insan hayatınız olurdu.

OYUNCAK MÜZESİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin