34.Bölüm: Seni Ben Öldürdüm

2.6K 261 206
                                    

Oy vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayın aşk bahçelerimmm❤️

Keyifli okumalar!

! DİKKAT !

Bu bölüm diğer bölümlerden farklı olarak detaylı cinsellik ve cinayet anlatmaktadır. Hassas okurlarımın okumasını kesinlikle tavsiye etmiyorum. Bir sonraki bölümde ölen kişinin ismini öğrenerek hikayeyi okumaya devam edebilirsiniz.

*DİKKAT! Bu kitapta intihar, psikolojik ve fiziksel şiddet, cinsellik, madde kullanımı, küfür gibi olaylar bulunmaktadır. İçerik olumsuz örnek oluşturabilir, rahatsız edici ya da tetikleyici olabilir. Yaşı küçük olanlar ve hassas kişiler için uygun değildir. Yetişkin okurlar içindir.

*

SENİ BEN ÖLDÜRDÜM

Anıların yükü hiç azalmaz, derler. En çok da çocukluk anıları ağır gelir insana.

*

OYUNCAK KATİLİ

Ravebelg Kasabası

Sırt çantam omzumda, elimde alışveriş merkezinden aldığım tatlı paketini sallaya sallaya yürüyordum. Yüzümde şapşal bir gülümseme vardı ama geç saatte sokaklarda kimse olmadığı için rahattım.

Kasabada katil olduğu için, ki ben olsam bana katil demezdim, insanlar belli bir saatten sonra dışarıya çıkmaktan korkuyorlardı.

Diğer işimi hallettikten sonra çantama özenle katlayıp koyduğum beyaz tişörtümü ve mavi kot pantolonumu giymiştim. Evet bunu sokağın ıssız bir köşesinde yapmak zorunda kalmıştım ama olsun.

Lexa'nın evine birkaç yüz metre uzaktaydım artık. Hem onunla sevişeceğim hem de güzel avukatımı oyunun bir parçası yapacağım için heyecanlıydım.

Yaklaşık bir saat önce Lexa'yı aramış ve ona, bu akşam müsaitse görüşmek istediğimi söyleyerek basit ve öz cümleler kurup kapatmıştım telefonu. Fazla ayrıntı vermemiştim çünkü bu gece sona erdiğinde telefon konuşmaları incelenirse cinayetin benimle bir ilgisi olsun istemiyordum.

Tabii Dedektif Lawken'i yanıltmak üzere dün Lexa'nın başka bir müvekkiliyle tanışmış, onun telefonundan Lexa'ya mesaj atmıştım. Bu akşam mesai saati bitmeden birkaç evrak teslim etmesi gerektiğiyle ilgili bir mesaj yazmıştım. Lexa'nın işimi kolaylaştırmak ister gibi bugün ofisinde olmayacağını, müvekkilinin eğer isterse evrakları evine bırakabileceğini söylemesi beni sevinçten havalara uçurmuştu.

Bu yüzden akşama doğru uğrayacağına dair son mesajı atarak konuşmayı silmiş ve ilk fırsatta yanından sıvışmıştım çünkü onunla işim bitmişti.

Lexa bu gece ölecekti. Üzülerek öldürecektim onu. Mecburdum ve bunu Lexa'ya söylesem anlayışla karşılayacak olgunlukta bir kadın olduğunu biliyordum. Merak etmeyin ona, onu öldüreceğimi söyleyecek kadar delirmemiştim.

Lexa'nın evinde iki giriş vardı. Bir tanesi arka bahçe tarafında diğeri ön kapıdaydı. Ben bu gece ikisini de kullanacaktım. Evin bulunduğu sokağın arkasından dolaşıp bahçe kapısını usulca açarken ses çıkarmamaya özen gösterdim.

Lexa tam olarak geleceğim saati bilmiyordu. Beni karşısında gördüğünde ona sürpriz olacaktı. Şanslı gününde olmalı ki bugün onun için çok fazla sürprizim vardı.

OYUNCAK MÜZESİ (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin