33.Bölüm: Son Akşam

1.8K 243 238
                                    


Oy vermeyi ve bolca yorum yapmayı unutmayın aşk bahçelerimmm❤️

Keyifli okumalar!

*DİKKAT! Bu kitapta intihar, psikolojik ve fiziksel şiddet, cinsellik, madde kullanımı, küfür gibi olaylar bulunmaktadır. İçerik olumsuz örnek oluşturabilir, rahatsız edici ya da tetikleyici olabilir. Yaşı küçük olanlar ve hassas kişiler için uygun değildir. Yetişkin okurlar içindir.

*

SON AKŞAM

Ölümün kötü olduğunu düşünmek aptallıktır. Asıl berbat olan yaşamaya devam etme zorunluluğudur.

*

OYUNCAK KATİLİ

Ravebelg Kasabası

Bir ben unutmadım ölenleri. En yakınlarındaki insanlar... aileleri bile kendi hayatlarına dönmüşken ben hâlâ o masum kızları anıyordum.

Kate Waller.

Rose Ciera.

Partide ölen iki öğrenci.

Andy Weis ve yakında müzeme eklenecek diğer oyuncaklarım.

Bazen onları kıskanıyordum. Bu dünyada yaşamak, her gün ölmek demekti. Onlar bir kez ölmüş ve nihayetinde kurtulmuştu. Benim sayemde. Şimdi söyleyin bana. O lanet olası çenenizi bir kez olsun doğru olanı konuşmak için açın ve bu hikâyedeki kötü adamın kim olduğunu söyleyin. Ben miyim?

Asla.

Bu kaçıncı ölüm? Kaç kişiyi daha öldürmeme müsaade edecekler?

Bir yasak mı engel olacak kusursuz planımın işlemesine?

Geceleri sokağa çıkamayacağımı, istediğim yere girip kurbanlarıma kavuşamayacağımı onlara düşündüren şey ne?

Ben ne kadar istersem o kadar kişiyi öldüreceğim ve onlar üç maymunu oynamaya devam edecek. Zavallı insanlara umut satıp katilin yakında yakalanacağıyla ilgili zırvalıklarla kasaba halkını oyalamaya devam edecekler.

Şimdi söyleyin tekrar. Londra'dan getirdikleri dedektif ve ekibi, kasaba güvenliği hiçbir şey yapmayıp insanların ölümüne göz yumarken bu hikâyenin kötü karakteri olmak bana mı düşüyor?

Başkanın kızını öldürdüm ben.

Şerifin kızını öldürdüm.

Daha ne kadar ileri gidebilirim ki? Sırf oyunu biraz heyecanlandırmak için en zor ölümleri gerçekleştirdim ama yine de kimsenin bir halt yaptığı yoktu. Peşimde olduklarını söylüyorlardı ama şimdiye kadar biraz olsun yaklaşamadılar bana.

Neyi bekliyorlardı? Kendimi ihbar etmemi mi? Zekalarıyla daha ne kadar alay edebilirdim?

Hepsi sıkıcı ve ahmaktı. Gerçekten keyifle cinayet bile işleyemiyordum artık. Gözlerinin önünde birilerini öldürsem dahi ses çıkarmayacak kadar kalpsiz insanlardı hepsi. Bu yüzden ölmeyi hak ediyorlardı.

Ucuz korku filmlerinde ya da zayıf kurgulanmış cinayet romanlarının finalinde katil hep alakasız kişiler çıkardı. Belki de bu yüzden kasaba halkı beni bulamıyordu çünkü beni dışarıda, çok uzaklarda arıyorlardı. Oysa ben gözlerinin önündeydim. Burunlarının ucunda. Yakınlarında, çok yakınlarında...

OYUNCAK MÜZESİ (+18)Where stories live. Discover now