8. bölüm

887 151 14
                                    


Özün'den

"Tamam sakinim hemen geliyorum Buğlem." Dedim telefonda konuşuyorduk.

"Özün iyi olduğuna eminsin değil mi? Ben seni almaya geleyim mi?" Dedi telaşla

"İyiyim, hem eviniz çok yakın hemen orda olurum." Dedim

Psikolojik bir rahatsızlığım var...
Aslında şuan psikoloğuma gitmem gerekiyordu ama İstanbuldaydı. Buğlemde psikoloji okuduğu için bana yardımcı olabilecek kişi oydu. Anneme söylesem telaşlanıcaktı çünkü uzun zamandır fenalaşmıyordum. Bugün aslında, İzmir'e geldiğimden beri ellerimde titreme ve baş dönmem geri gelmişti.

Buğlemlerin kapısını çalmam ile hemen açıldı.

"Özün hemen içeri gir." Dedi telaşla, derin bir nefes alıp,

"Bak Buğlem sana söylediğime pişman etme beni böyle telaş yapınca ben daha kötü ölüyorum." Dedim içeri girerken.

Mavi gözlerinde olan telaş yavaşça geçti ve gözünü kapatıp açtı.

"Tamam ben telaş yapmıyorum." Dedi kendini inandırmaya çalışıyor gibiydi.

"Ne zamandan beri böyle kötü oluyorsun." Dedi ellerime bakarak.

"İzmir'e geldiğimde baş dönmem çok artmıştı, bugün de ellerim titreyince, sana söyledim."

"O günü hatırlayıp durmuyorsundur umarım Özün" dedi sinirle.

"Buğlem nasıl hatırlamamaya çalışıyım?" Dedim sinirlenerek.
"Burada oldu, İzmir de oldu o olay." Dedim kendime hatırlatmaya çalışarak.

"Tamam sakinleş hatırlaman seni iyi yapmayacak bunu sen benden daha iyi biliyorsun. Psikoloğun kaç kere uyardı."
Dedi sakince.

Derin derin nefes alıp verdim. Buğlemde ellerimden tutuyordu.
"Tamam iyiyim ben ya." Dedim zorla gülümsedim.

Ellerim eskisi kadar titremiyordu. Bana iyi geliyordu Buğlem...
Sımsıkı sarıldı ve bende karşılık verdim.

"Biliyorsun anneme söylemeden direk çıktım ondan geri dönmeliyim." Dedim

"Zehra ablalar da mı hala annenler?" Diye soru yöneltti.

"Evet, benimde oraya gitmem gerek." Dedim
Tekrar birbirimize sıkıca sarılıp, Zehra ablalara doğru yürüdüm.

Kapıyı çalınca Eymen kapıyı açmıştı.
Zümra ile ikiz oldukları uzaktan bakıldığında bile anlaşılıyordu. Adeta biri kız diğeri erkek versiyonuydu. Açık kahverengi gözler, fındık gibi burunları ile çok tatlıydılar.

Oturma odasına girince annem konuşmaya başladı.
"Kızım sen neredesin?" Dedi.
"Buğlem'e uğrayıp geldim." Dedim daha fazla soru sormazdı umarım. Tam ağzını açıp konuşacaktı ki hemen konuşmaya atladım.

"Zehra abla ben ikindi namazını kılmadım da nerede kılabilirim?" Diye sordum

"Gel kızım seni Zümra'nın odasına götüreyim. Abdestin var değil mi?" Dedi sevecen ses tonuyla

"Evet var."

Zehra ablayı çok sevmiştim çabuk insanlarla kaynaşan bir yapım yoktu ama hemen alışmıştım.

İçeri girdiğimizde bir tane seccade serdi.

"Teşekkür ederim Zehra abla." Dedim gülümseyerek.

"Rica ederim kızım bir şey lazım ise bana seslen."

"Tamam seslenirim."

Ve odadan çıktı. Aynadan şalımı düzeltikten sonra seccadenin başına geçtim.

Kapı birden açılınca içeri ela gözleri ile bana bakan Asaf'ı gördüm. İrkilerek konuşmaya başladı.

"Kusura bakma, ben Zümra'ya bakmıştım."

"Önemli değil, Zümra burada değil."

"Tamam ben aşağıya bakayım. Allah kabul etsin." Dedi gülümseyerek

"Amin." Kapıyı kapatıp, odadan çıktı. Namazımı kıldıktan sonra Zehra ablaya yardım etmek için mutfağa geçtim. Sofrayı bırakıyordu ve yardım ettim. Yemekleri yedikten sonra anneme dönüp konuştum.

"Anne ben eve geçsem hem ilaçlarım orda hemde uykum geldi." Dedim
Düzenli bir şekilde ilaç kullanıyordum bunu ailedeki herkes biliyordu.

"Tamam kızım Kerem de seninle gelsin mi?"

"Yok zaten ev hemen karşıda ben tek giderim."

Zehra abla ile vedalaşmak için mutfağa girdim. Asafta çayları dolduruyordu erkekler için, bu bitmek bilmeyen çay aşkıda nedir ya diye içimden geçirdim. Yani tamam bende seviyorum çayı ama bu kadar içmekte zaralı değil mi?

"Zehra abla ben eve geçeceğim. Hakkını helal et sana da baya zahmet verdik." Dedim

"Yok kızım ne zahmeti ben siz gelince mutlu oldum. Neden erken gidiyorsun bakayım?" Dedi ilaç aldığımı çok söylemek istemiyordum ama yalanda söyleyemezdim.

"İlaçlarım evde yemekten sonra içmem gerekiyor."

"O zaman bir dahaki sefere daha çok kal tamam mı?" Dedi gülümseyerek

"Tamam." Dedim ve evin yolunu tuttum.

İlaçlarımı içtikten sonra hemen uykum geliyordu. Pijamalarımı giydiktikten sonra ilaçları içip yatağıma yattım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.

Evet bu bölüm Özün'ün bir piskolojik rahatsızlığı olduğunu öğrendik.

İlerleyen bölümlerde nasıl bir rahatsızlık ve neden böyle olduğunu öğreneceğiz.

Kendinize iyi bakın ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 💞

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin