9. bölüm

858 147 13
                                    


Asaf'tan

"İbrahim artık biz kalkalım. Bizde sizi bekliyoruz ona göre." Dedi Yusuf dede

"Tamam geleceğiz inşallah." Dedi babam

Özün eve gittikten sonra çay içmişlerdi ve şuan gitmek için ayakkabılarını giyiyorlardı. Uğurladıktan sonra ailecek salona geçip oturduk.

"Oğlum biliyor musun Özün bu sene mimarlığı kazanmış." Dedi annem gülümseyerek

"Gerçekten mi?" Dedim şaşkınlıkla
Genelde çoğu kişi mimarlık zor diye seçmiyordu, gerçekten isteyen kişiler tercih ediyordu.

"Evet" dedi annem kafasını sallayarak

Telefonumun çalma sesi ile arayan kişiye baktım. Enes arıyordu odama çıkıp telefonu açtım.

"Dalin." dedi gülerek.
Eline düşmüştüm artık hep dalga geçecekti.

"Of oğlum ne derdin var gece gece." Dedim bıkınca

"Şey oldu Asafım tam yatağıma girdim uyuyacaktım aklıma senin şaşkın şaşkın bakan ve sonra Dalin demen geldi arayayım dedim." Dedi kahkaha atarak

"İşine bak Enes kapatıyorum." Dedim

"Tamam ya izin aldın mı Asaf ne zaman gidicez futbol sahasına?" Dedi

Bugün babamdan arabanın anahtarını isteyince 'misafirler var başka zaman gidersiniz' demişti. Bu yüzden maç işi iptal olmuştu.

"Babam başka zaman dedi zaten ben izin isterim yarın gideriz." Dedim.

"Olmaz oğlum iki gün sonra Buğlem'in doğum günü var. Yarın hazırlık yapıcam." Dedi

"Tamam doğum gününden sonra gideriz." Dedim

"İyi o zaman Kerem'e söyleriz." Dedi

"Tamam hadi görüşürüz." Deyip telefonu kapattım.

Pijamalarımı giydiktikten sonra uyumak için gözlerimi kapattım.

Sabah alarm ile gözlerimi açtım. Uzun zamandır koşu yapmayı bırakmıştım ve bugün tekrardan koşuya başlıyacaktım.
Mimarlık gibi bir mesleğin olunca spor çok önemliydi. Masa başında saatlerce oturup projeyi bitirmeye çalışıyorduk ve çok hareketsiz kalınca sırt ağrısı baş gösteriyordu.

Kısa kollu mavi tişört ve altına gri eşofman altımı giydim. Kulaklıklarımı takıp evden çıktım.

Koşarken yanımdaki hareketliliği görünce kafamı o tarafa çevirdim. Kerem bana doğru koşuyordu. Durduktan sonra konuşmaya başladım.

"Sende mi koşuya çıktın?" Diye sordum.

"Koşuya çıkmadım aslında abi. Şöyle oldu horluyormuşum ablamda evden kovdu." Dedi üzgünce

"Horladığın için mi?" Diye sordum.

"Şey ablam uyku aşığı biridir. Başkası tarafından uyanınca sinirlenir hep." Dedi gülerek ve ekledi.
"Aslında haklı sayılır ben de çok horlarım." Dedi kahkaha atarak.

"Senin yaşın küçük değil mi oğlum bu yaşta niye horluyorsun?" Dedim

"Evet on beş yaşında biri nasıl horlar yahu." Dedi bıkınca

"Neyse boşver bana katıl, koşu yapalım. Sabah koşusu çok iyi gelir." Dedim.

Koşuya kaldığım yerden devam ettim ve Keremde bana eşlik ediyordu.

"Abi yeter nefes nefese kaldım." Dedi

"Daha yeni koşmaya başladık oğlum ne yorulması." Dedim

"Ben eve gideyim hem kahvaltı yapmadım. Açım ben." Dedi

Bu haline gülerken kafamı sallayarak

"Tamam hadi sen git." Dedim

Özün çok tuhaf biriydi. Her zaman durgun bakışları vardı.  Gülümsemesi vardı birde nadirdi  belki ama yinede yüzüne çok yakışıyordu. takıntılı olduğu  bazı şeylerde vardı Dalin kolanyası ve uyku gibi... Bir de ilaç içmesi gerektiğini söylemişti. Sahi ne içindi bu ilaçlar?

Bir bölümün sonuna daha geldik. Bu bölüm biraz kısaydı geçiş bölümü gibi düşünebilirsiniz.

Kendinize iyi bakın ve yorum yapmayı unutmayın lütfen 💞

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Where stories live. Discover now