38. bölüm

529 56 2
                                    

Topuklu ayakkabılarımın ve sabahtan beri ayakta beklememin sebebi ile artık ayakta duramıyordum.

"Asaf ben artık ayakta kalamayacağım." dedim Asaf'ın koluna tutunarak.

"Tamam güzelim şimdi geleceklerini söylediler."

Sonunda assolist edası ile el ele gelen ve Enes'in Buğlem'i kendi etrafında döndürmesi ile sadece onlara bıkınca baktım.

"Tamam Buğlem, tamam güzel olmuşsunuz." dedim

Şuan sizde şaşırdınız değil mi Buğlem ve Enes için, ilk başta bende böyleydim. Yavaş yavaş alışıyor insan.

"Çabuk geç kaldık." dedi Asaf elimden tutarak arabaya doğru yürüdük.

Şimdi size Buğlem ve Enes'i anlatacağım ancak önce biz nereye mi gidiyoruz?

Miray ve Erkin'in düğününe...

Onlar için İzmir'den İstanbul'a kısa bir süreliğine gelmiş bulunduk.

Şimdi gelelim Buğlem ve Enes'e, tam olarak her şey bir anda gelişti. Bir ay önce dini nikahlarını kıydılar ve şuan bizim gibi ev alışverişi hazırlıkları yapıyorlar.

Yani anlayacağınız bizim sevdalıları biz kavuşturduk.

Bir ay önce;

"Özün ben Enes'i tuttamadım. Son sürat arabaya doğru koşuyor. Birazdan orada oluruz."

Asaf'ın son sözleri ile telefonu kapattım.
Planımız istediğimiz gibi işliyordu. Tabi bu plan sadece Asaf ve benim bildiğim bir şeydi.

Ne sinirden buraya hızla gelen Enes'in ne de şuan karşımda oturmuş masum masum tatlısını yiyen Buğlem'in haberi yoktu.

Asafla konuştuktan sonra Enes'in de Buğlem'i hâlâ sevdiğini öğrenmiştim. Tabi bizim kızın da gönlü olunca bu işe el atalım dedik.

Bizim sevdalılar çok normal bir çift olmadığı için biraz entrika da olmazsa olmaz dedik. Enes şuan Buğlem'in evlilik görüşmesi için kafeye geldiğini zannediyordu ve tabi ki de sevdiği kızı kaptırmamak için buraya geliyordu.

Buğlemse sadece arkadaşı ile normal bir gün geçireceğini düşünüyordu ama bilmiyordu ki bu dostu onun için neler yapıyordu.

"Resmi nikah ne zamana Özün?"
Buğlem'in sorusu ile sırıtan suratımı düzeltip, ona baktım.

"İki ay sonra"

"Evlenince beni unutma ama" söylediği şey ile kahkaha attım.

"Asıl sen beni bu günden sonra unutma da"
Anlamaz bakışları ile bana baktı.

"Neden unutayım seni?"

Tabi safım benim birazdan olacak şeylerden bir haberdi.

"Yengee!"

Duyduğum bağırma sesi ile yerimden irkilerek kalktım. Enes yüzü kıpkırmızı olmuş bir şekilde bizim masaya doğru yürüyordu.

Tahmin ettiğimden de fena haldeydi.
Asaf da yeni kafeye girmiş, nefes nefese bize doğru koşuyordu.

"Hani nerede o herif?"

Sorusu ile gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.
Buğlem'e döndüğümde şaşkınlıkla Enes'e baktığını gördüm.

"Hangi herif?" dedim. Bu sefer benim yanımdan geçti ve Buğlem'in karşısına dikildi.

"Nerede o herif Buğlem?"

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Where stories live. Discover now