37. bölüm

517 60 4
                                    


Kalbimin gümbürtüsü adeta arşa çıkmışken, kapının birden hızla açılması ile Asaf'tan irkilerek ayrıldım ve ayağa kalktım.

Asafta hemen ardımdan ayağa kalktı.

Şimdi tahmin edin bakalım kapıyı böyle öküz gibi açan kişi kim?

Tabi ki de Kerem

İçeriye girmiş, gözlerini kısmış bir şekilde bize bakıyordu. Bir adım öne atarak konuştum.

"Kerem ne yaptığını sanıyorsun ya?"

"Çok uzadı bir çıkmadınız salondan."

Allah Allah uzun zamandır bu günü bekliyorum on dakika içeride kalmışız diye beyefendi rahatsız oluyor.

"Tamam geldik yürü" dedim ve Keremde arkasına dönüp salondan çıktı.

Mahçup bir şekilde Asaf'a baktım.

"Kusura bakma."

"Yok sorun değil. Galiba Kerem hep böyle yakamızda olacak." dedi gülerek

"Biraz öyle olucak" dedim gülümseyerek

Salondan tam çıkacakken, Miray ve Erkin'in birden karşıma çıkması ve bağırması ile şaşkınca baktım.

"Sürpriz kaptan."

Erkin'e kaç defa kaptan deme desemde dinlemedi ve şimdi Miray'a da söyletiyordu.

"Miray sende mi ya?"

Miray bir şey demeden boynuma atlayınca, bende hemen karşılık verdim.

"Vay be söze yetişemedik ama dini nikah gününe denk geldik." dedi Miray

Miraydan ayrılınca, Erkin'e de bir baş selamı verdim. Ve o sıra Erkin'in şoklanmış gibi arkama baktığını fark ettim. Arkama dönünce, Asaf'a baktığını anladım.

"Asaf?" Erkin'in sesi soru sorarmış gibi çıkmıştı.

Asaf ise bakışlarını kaçırıp, ensesini kaşıyordu.

Erkin hızla Asaf'ın yanında durdu. Asaf başını önüne eğiyordu yüzünü saklamak ister gibi Erkin'de kafasını eğmiş Asaf'ın yüzüne bakmaya çalışıyordu. Biz hepimiz ise şaşkınca onlara bakıyorduk.

"Evet yanlış görmedim Asafsın işte."

Asaf oflar gibi başını kaldırdı.

"Benim Erkin oldu mu?" dedi.

"Oğlum senin sevdiğin kıza ne oldu?"

Erkin böyle sorunca yüreğime inen şüphe tohumları tekrar gün yüzüne çıkmıştı. Asaf'ın konuşmasını beklerken, gözlerini benim gözlerime dikti. Erkin'de bana bakıp, Asaf'a tekrar döndü.

"Bizim kaptan mıydı senin sevdiğin?"

Asaf hâlâ gözlerini benim üstümden çekmeyerek başını olumlu anlamda salladı.

"Ulan o zaman niye söylemedin?"

Artık dayanamayarak konuşmalarını böldüm.

"Siz nereden tanışıyorsunuz?"

Asaf tam konuşmak için ağzını açmıştı ancak Erkin ondan önce konuştu.

"İstanbul'da bizim kampüste"

Şaşkınlıkla Asaf'a baktım.

"Her şeyi anlatayım en iyisi."

Bir yıl önce;

(Asaf'tan)

Dört yıl olmuştu görmeyeli...

Koca üniversitenin dışından içeri girmek için adımımı attım.

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Where stories live. Discover now