27. bölüm

518 78 11
                                    

Buğlem ile önümüzdeki polis arabasını takip ediyorduk. Yağmurdan dolayı kararan bulutlarla adeta uykum gelmişti. Başımı yağmur damlaların düştüğü cama yaslayıp daha demin yaşanan olay zihnimde dolanmaya başladı.

Asaf'ın söylediklerinden sonra daha şaşkınlığımı atamadan Buğlem ve bir polis arabası hızla yanımıza geldi. Asaf'ın yüzüne ne kadar uzun süre baktıysam o bana bir kere bile bakmamıştı.

Polisler hemen Koray'ı arabaya bindirmiş, benimde gelmemi söylemiştiler. Asaf ile Enes'in de en son başka bir arabaya bindiklerini görmüştüm.

Böyle yağmurdan dolayı mayışmış olabilirim ama hâla şaşkınım.

Düşüncelerimi bölen Buğlem'in konuşması ile ona döndüm. Arabayı kullanırken bir an olsun gözünü camdan ayırmıyordu.

"Enesleri ben çağırdım."

Anlamaz bakışlarımı ona yöneltip

"Neden ki?"

"Sen bana öyle değince korktum ya çok kötü bir şey olsa polisi aramaya bile vaktim olmazsa diye her şeyi anlattım."

"Buğlem ben istesem onu zaten dövebilirdim. Konuşarak halletmem gerektiği için bir şey yapmadım."

Çok küçükken kareteye başlamıştım. Siyah kuşak alana kadar hiç pes etmemiştim.

"Ya Özün onu mu diyorum. Kim olduğunu bilmiyordun yanında silah falan olsaydı."

"Yoktu ama boşuna çağırmışsın. Koray bana kötü bir şey de yapmazdı."

"Biliyor musun Asaf seni seviyor bence"

Buğlem'in sözleri ile şaşkın şaşkın baktım.

"Nereden çıkardın?"

"Senin bilinmeyen numara ile buluşacağını söyleyince ne kadar telaş yaptığını gördüm."

"Seviyormuş zaten" ne dediğimin farkına yeni varırken Buğlem bir an arabanın camından bakışlarını bana çevirdi.

"Nasıl?" dedi şaşkınca

"Daha demin Koray'a söyledi. Siz gelmeden hemen önce"

"Yuh be kızım bunu yeni mi söylüyorsun" verdiği tepkiye gülmemek için dudağımı birbirine bastırdım.

"Demek ki şüphelerimde haklıydım." dedi sırıtarak

2 saat önce;

(Buğlem'den)

Özün'ün taksiye bindiğini görünce hızla pijamalarımı çıkartıp kot pantolonumun üstüne beyaz bir tişört geçirdim.

Ne yapacaktım şimdi evet oraya gideceğim. Telaştan yerimde durmazken çantamı koluma alıp evden çıkmak için kapıyı açtım. Bir tane daha arkadaşıma zarar gelmesine göz yumamazdım. Arabanın anahtarını elime alırken biraz ileride Asaf ve Enes'in yürüdüğünü gördüm.

Aklıma gelen şey ile yanlarına koşar adım yürüdüm aynı zamanda isimlerini seslendim.

"Enes! Asaf!" Sesimi duymuş olacaklar ki ikiside birden bana bakıp yürümeyi bıraktılar. Nefes nefese yanlarına vardığımda Asaf konuşmaya başladı.

"Ne oldu Buğlem? Bu ne acele?"

"Şey Özün" dedim nefes nefese ve sözüm yarıda kesildi derin bir nefes alıyordum ki Asaf'ın tedirgin bakışları ile bana baktığını gördüm.

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Where stories live. Discover now