31. bölüm

495 63 4
                                    


BEŞ YIL SONRA;

(Yazar'dan)

Bilmem hangi rüzgar attı, nerden esti tuttum
Hangi dalga sayesinde kıyıma kadar vurdun?
Dön nerden geldiysen eğer oraya
Söyleyeceklerini suya yaz

Azra hanım her zaman duyduğu şarkının tekrardan kızının odasında çalmaya başlamasıyla hiddetle oturduğu koltuktan kalktı.

Her zaman kapıyı tıktıklatarak açtığı kapıyı bu sefer direk açmıştı.

Özün ise masasında oturmuş annesinin kapıyı sertçe açması ile irkilmişti. Gözlüklerinin üstünden annesine şaşkınca bakıyordu.

Azra hanım da şarkının çaldığı telefona doğru hızla yürüyüp, kapatmıştı.

"Yeter ama Özün. Her gün, her gün dinlemekten bıktık." dedi sitem ile

"Anne ya bilmiyor musun projemi yaparken, dinlemesem odaklanamıyorum."

Aslında onun için bir bahaneydi...

"Ben anlamam Özün hanım. Hem sen niye şirkete gitmedin?"

Özün gözlüklerini çıkartıp masasının üstüne koydu ve yerinden kalktı.

"Kendime izin günü verdim." dedi gülümseyerek

"Olmaz öyle şey. Git orada yap projeni"

"Anne ya şirket benim istediğim zaman giderim."

"Şirket sadece senin değil hanımefendi. Beratta yazık valla ben olsam seni şirkete sokmam."

Özün, Berat ile kurduğu hayallerini gerçekleştirmişti. Hayatının bu kadar mükemmel işleyeceğini düşünmüyordu. İstediği her şey olmuştu.

Kerem annesi ile ablasının konuşmasını duyarak odaya girdi.

"Anne bence kızını eve de sokmayalım."

Özün sinirle Kerem'e baktı. Azra hanımda Kerem'e onaylayan bakışlar atıyordu.

"Ya siz ne ara bana bu kadar düşman oldunuz." dedi Özün

"Düşman falan olmadık ablacığım. Biz sana evlen diyoruz evlenmiyorsun. Şirkete git diyoruz gitmiyorsun. Biraz huzur istiyoruz sadece."

Özün sinirle kardeşinin yanına gelip omzunu sıktı.

"Canım kardeşim sen önce git derslerine çalış." dedi dişlerini sıkarak

"Ne dersi abla ya. Üniversite kazan dediniz kazandık artık bir salar mısınız beni?"

Özün Kerem'in omzundan elini indirip konuştu.

"O zaman sen de beni sal."

"Yalnız Özün Kerem haklı artık sende evlenmeyi düşün bence"

Özün bu sefer annesine sinirle baktı.

"Anne duyan da yaşım çok büyük evlenmiyorum sanar. Ben yirmi beş yaşındayım yirmi beş!"

Azra hanım kızına şaşırmış bir şekilde bakıyordu. O da her anne gibi kızının bir yuva kurmasını istiyordu.

Özün siyah geniş elbisesini ve yeşil şalını giymek için aldı.

"Hadi çıkın odadan istediğiniz oluyor. Şirkete gideceğim."

Azra hanım ve Kerem bir şey demeden odadan çıktı. Özün de hemen üstünü değiştirip, çantasını aldı.

Hızla evden çıkıyordu ki çıktığı gibi biriyle çarpışması ile geriye doğru sendeledi.

"Berat senin burda ne işin var?"

Sen duydun mu sustuklarımı? |Yarı texting|Where stories live. Discover now