BÖLÜM 21: BİLMEZSİN BİR YEL SAVURUR SENİN KOKUNU

1.7K 159 55
                                    

Bölüm Müziği: Furkan Karaca - Kasırgalar

Yanağımda hissettiğim baskıyla gözlerimi aralamak için çabaladım. Gözlerimi açar açmaz babamın gülümsemesiyle karşılaşmak benim de sersem bir şekilde gülümsememe sebep olmuştu.

"Hadi şampiyon, kahvaltıya..."

Kollarımı uzattığımda bir kolunu belime sararak beni kendisine doğru çekmişti. O kendini diklerken, kollarım ve ayaklarımla babama sıkıca sarılmıştım. Birlikte odamdan çıkıp salona girdik. Annem masayı hazırlıyordu. "Bakıyorum da, ben yine dışlanmışım(!)"

"Olur mu öyle şey..." deyip babam annemin yanında durdu ve onu da yanağından öptü. İşte annemin sahte somurtması oracıkta son bulmuştu. Bugün benim için çok önemli bir gündü. Birkaç saat sonra, aylardır hazırlandığım yüzme yarışmasına katılacaktım. İlk üçe girme şansını yakalayabilirsem eğer, artık diğer turnelere de katılabilecektim. Babam da en az benim kadar heyecanlıydı. Sadece yüzme öğrenmek için gittiğim kursta, yarışmaya katılacak kadar kendimi ilerletmem onu mutlu ediyordu. Aslında babamın çocukluk hayali olduğunu öğrenmeseydim bu kadar hırs yapar mıydım bilmiyorum...

Babam masadan aldığı dilimlenmiş bir salatalığı ağzıma sokuşturduğunda, annem onun eline vurmuştu. "Daha yüzünü yıkamadı!"

"Bu beni dövebileceğin anlamına mı geliyor?"

"Evet."

Babam uzanıp bir tane daha ağzıma salatalığı sokuşturduğunda annem yine vurmaya çalışmıştı ki bu sefer anneme sırtını döndü. Yine de babamla ben karşılıklı gülmeye devam ediyorduk.

Yüzeceğim için masadaki çoğu şeyden mahrum bırakılmıştım. Ama babam yarışmadan sonra yapacaklarımızı öyle güzel anlatıyordu ki, yiyemediğim şeyler bir anda burun kıvırmama sebep olmuştu. Annemle vedalaşıp babamın arabasına kadar kısa mesafeli bir yarış yaptık. Ve kazanan, yine ben olmuştum! Koltuğa kendimizi attığımızda ikimiz de soluk solukluğaydık. Göz göze gelmemizle gülmeye başlamamız bir oldu. "Yaşlılık zor, Mısra..."

"Bana biraz farklı bahanelerle gel, baba..."

"Adım aralıklarımı iyi hesaplayamadım."

"Yaşlılık zoru kabul ediyorum."

Kahkaha atmaya başladığında sahte somurtmam silinip gitmişti. Uzanıp yanağımdan ufak bir makas aldıktan hemen sonra aracını çalıştırmıştı. Yola koyulduk. Her ilerlediğimizde kalbimin şiddetle teklediğini hissedebiliyordum. Oysa çok güzel başlamıştık o güne. Her şey olması gerektiği gibiydi. Yüzme kostümlerimi giyerken arkadaşlarımla konuşmuş ve birbirimize sarılmıştık. Babam koltuğa bile oturamayacak kadar heyecanla beni beklemişti. Gözlerimize gözlükleri taktıktan sonra havuza doğru hafifçe eğilmiştik. Düdüğün sesini duyar duymaz suya atlamak için hepimiz tetikteydik. Ne zaman düdüğün cılız sesi kulaklarımızda yankılanmıştı, işte o zaman suya bırakmıştık kendimizi...

12 GECE | OGÜN ENESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin