[2]

1.8K 107 0
                                    

"Seni sınıfa almam için bana tek bir neden söyle Yuju

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Seni sınıfa almam için bana tek bir neden söyle Yuju." dedi Bay Lee sinirli bir şekilde bana bakarak. Son birkaç seferdir derslerine geç kalıyordum. Tüm suç bende sayılmazdı, neredeyse bütün dersleri ilk derslere konulmuştu ve ben ilk dersler hariç hiçbir derse geç gelmezdim. Mahçupça gülümsedim: "Çünkü ben de bu sınıfın bir üyesiyim."

Taehyung arka sıradan kahkaha patlatarak sınıfın genel olarak gülmesine sebep oldu. Ona ters ters baktığımda eliyle ağzına fermuar çekti. Kim Taehyung, üç senedir sınıfta kalan, "sınıfımızın bir üyesi" idi. Taehyung'a bakarken Bay Lee işaret parmağıyla kafamı ittirdi: "Git ve geç kağıdı al."

Sınıftan çıkıp dudak büzerek geçtiğim koridoru tekrar geri döndüm ve müdürün odasına gittim. Kapıyı tıklayıp içeri girdiğimde tıpkı son birkaç seferdir alıştığı gibi eliyle kağıda uzandı ve ben daha bir şey demeden "Numaran kaçtı senin?" diye sordu. Kafamı hafifçe öne eğerek "178." dediğimde kağıda yazarak bana uzattı.

Sınıfa geri dönüp kağıdı verdikten sonra sırama oturduğumda Taehyung arkamdan saçımı hafifçe çekti. O, gerçekten de tam bir çocuktu. Kendisiyle kovalamaca falan oynamamı istiyordu herhalde. Sağımdaki sırada oturan Somi kıkırdadığında Taehyung da kıkırdadı. Benimle uğraşmayı çok seviyorlardı.

Zil çaldığında Somi ile bahçeye çıktık. Hava yine bulutlu ve griydi. Bacaklarıma çarpan soğuk tüylerimi diken diken yapmıştı. Bir oraya bir buraya zaman geçirmek için boş boş yürürken Somi'ye döndüm: "Dün dershane çıkışında bizim yaşlarda bir çocuğun sigara içtiğini gördüm."

Somi sırıtıp "Lisede öğrencilerin neredeyse yarısı sigara içiyor zaten, bu gayet normal bir şey Yuju." dediğinde omuz silktim ve "Ama hiçbiri bana içmemi teklif etmemişti." dedim. Somi kaşlarını çattı. Dudağımı kemirdim: "Biraz fazla baktığım için olsa gerek, sigarasını uzatıp içmek isteyip istemediğimi sordu."

Somi kafama vurup "Zaten başımıza ne gelse senin bu bakmaların yüzünden oluyor!" dediğinde elimle kolunu tutup onu hafifçe ittim. Gülümseyerek önüme döndüğümde okulun kapısının önünden geçen çocukla göz göze geldim. Sigara içen çocukla.

"Şemsiye aldın mı? Bu akşama doğru yağmur yağmaya başlar gibi gözüküyor." dedi Somi havaya bakarken. Gözlerimi, gözlerini çoktan benden kaçırmış ve önüne dönmüş giden çocuktan ayırmadan kafamı sağa sola salladım. Somi tekrar bana vurdu: "Salak. Dershaneye ben değil sen kalıyorsun. Neden hiçbir zaman şemsiye almıyorsun yanına?"

Omuz silkip "Çok da yağmaz ya, bir şey olmaz." diye cevap vermiştim Somi'ye. Ancak Somi'nin söylediği şey olmuştu ve dershane çıkışında yağmur yağmıştı. Az buz da değildi. İlk başta hızlı adımlarla yürüdüm. Ancak birkaç dakika geçtikten sonra adımlarımı normal adımlara çevirdim. Nasıl olsa iki türlü de ıslanacaktım.

Yürürken gelen "Pişt!" sesiyle irkilerek etrafıma bakındım. Kimseyi göremeyince kendi kafamdan çıkan bir ses olduğunu düşümdüm. Ancak adım attığımda tekrar "Pişt!" sesi geldi. Durdum ve tekrar bakındım. Tekrar kimse yoktu. Tekrar adım attığımda bu sefer ses kulağımın dibinden geldi: "Pişt!"

Kulağıma "Pişt!" demesiyle gelen sıcak nefes ve hemen ardından beliren buharla irkilerek ileri doğru büyük bir adım atıp arkamı döndüm. Bu oydu. Sigara içen çocuk. Gülümseyerek "Daha çok korkacağını düşünmüştüm. Sandığımdan az tepki verdin." dediğinde karşımdaki tavşan dişlere baktım. Gerçekten o sigarayı o tatlı ağza koyuyor muydu?

Cevap vermeyip ilerlemeye başladığımda yanımda ilerlemeye başladı o da. Bir süre sessiz sessiz yürüdükten sonra "Aslında bugün seni daha önce de gördüm." dedi. Hafifçe gülümseyerek "Biliyorum." dediğimde kaşları havalandı: "Yani göz göze geldik? Bana öyle geldi sanmıştım, gerçekmiş."

Otobüs durağına ulaştığımızda kalkmak üzere olan otobüsü gördüğümde koşmaya başladım: "Üzgünüm, gitmem gerekiyor!"

Nephente[s] • JJKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin