[25]

909 76 2
                                    

"Bir şey mi yaptın ona?" diye endişeli bir şekilde sorduğumda hayal kırıklığıyla bana döndü: "Onun hakkına endişeleniyor musun?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Bir şey mi yaptın ona?" diye endişeli bir şekilde sorduğumda hayal kırıklığıyla bana döndü: "Onun hakkına endişeleniyor musun?"

Onun hakkında mı endişeleniyordum? Hayır, bu endişe Jungkook içindi. Başını belaya sokmasından edişeleniyordum.

"Sevdiğin çocuğa zarar verecek değilim, merak etme." dediğinde yine beni test eder gibi bana baktı. Ben ise gözlerimi devirdim: "Gerçekten onu sevdiğimi mi düşünüyorsun Jungkook?"

Omuz silkti. Bu ne demekti?

Hâlâ ciddi tavrını koruyordu. Bana dönüp "Sizin olayınız ne?" dediğinde dudak büzdüm. Söylemek en doğrusuydu. Elimi ağzıma götürerek Jungkook'a döndüm ve fısıldadım: "Birbirimizden hoşlanıyorduk ama o bana açıldığında ben hâlâ ona olan hislerimi saklıyordum."

Tepki vermeden kafasını bana çevirdi ve benim aksime fısıldamadan "Neden ondan hoşlandığını bana fısıldayarak söylüyorsun ki?" dedi. Hızla etrafıma bakındığımda seslice nefes verdi: "Kızardın."

Ona döndüğümde dudaklarının ucunun hafif yukarı kıvrıldığını gördüm. Bir saniyeliğine falan. Bir saniye içersinde sert çocuk tavrını takındı tekrardan.

Okulun devam eden saatlerinde hiçbir şey yaşanmamış gibi beraber takıldık, havadan sudan konuştuk. Somi ile aramızda geçen dedikodukarı Jungkook ile paylaştık.

Okul bittiğinde ve Jungkook ile otobüs durağına geldiğimizde Jungkook beni kolumdan tutup başka bir sokağa götürdü. Ona merakla baktığımda gülümsedi: "Yani daha önce kimseyle öpüşmedin."

Birden bunu söylemesi gözlerimin büyümesine sebep olmuştu. Sırıtarak bakıyordu. Yüz ifadesi daha çok, alay etmek üzereymiş gibiydi. Şaşkın yüz ifademi düzeltip ciddi bir yüz ifadesi takındım: "Evet. N'olmuş yani?"

"Hiç sevgilin de olmadı?" diye sorduğunda tepki vermeden "Evet." dedim. Çok gizli bir sır veriyormuş gibi fısıldadı: "Daeguk ilk aşkın mıydı?"

Dalga geçiyordu benimle. Evet, biz yakın arkadaştık ancak bu benim duygularım hakkında dalga geçme yetkisi vermiyordu ona. Her sözü batmaya başlamıştı. Biraz kırılıyordum.

"Bu kadar yeter Jungkook." dediğimde dudaklarını büzdü: "Özür dilerim. Sadece, Daeguk'un söyledikleri doğru mu öğrenmek istemiştim."

Ne?

Ona soru işareti dolu gözlerle baktığımda eliyle ensesini kaşıdı: "Daeguk kendisinin, senin ilk aşkın olduğunu ancak hiç çıkmadığınızı söyledi. O seni öpmeye çalışmış ama sen kıpkırmızı olup kaçmışsın."

Ona boş boş baktığımda konuşmaya devam etti: "Seni en iyi tanıyan kişinin kendisi olduğunu, çünkü yıllardır çok yakın arkadaş olduğunuzu söyledi."

Kafamı aşağı yukarı sallayıp "Öyleydik." dediğimde Jungkook gülümsedi ve "Ta ki ikiniz de birbirinizden hoşlanana kadar." dedi. Yine kafamı aşağı yukarı salladım: "Aynen."

Kendi kendine bir şeyler mırıldandı ve bana döndü: "O zaman bana dediği her şeye inanmalıyım sanırım."

Kaşlarımı çatarak "Sana ne dedi ki?" dediğinde mutlu bir şekilde gülümsedi: "Boşver. Haydi eve gidelim."

Nephente[s] • JJKWhere stories live. Discover now