[16]

983 83 24
                                    

"Sen ciddi misin?"

Rất tiếc! Hình ảnh này không tuân theo hướng dẫn nội dung. Để tiếp tục đăng tải, vui lòng xóa hoặc tải lên một hình ảnh khác.

"Sen ciddi misin?"

Jungkook çantasından sigarayı çıkardığında şaşkın bir şekilde bana baktı. Yavaşça sigarayı bana doğru uzattığında hâlâ ciddi miyim değil miyim diye gözlerimin içine bakıyordu. Elindeki sigarayı alıp ağzıma götürdüğümde bir sigara daha alıp kendi ağzına koydu ve çakmağı çıkartıp önce benimkini sonra kendininkini yaktı.

"Bana imrendiğini hisseder gibiyim." dedi ben sigarayı içime çektiğimde. Gülümseyerek ona baktığımdaysa kafasını sağa sola sallayarak "Umarım yanılıyorumdur." dedi. Parkta hiçkimse yoktu ve onca boş bank varken biz yete oturmayı tercih etmiştik.

"Bu arada, tekrar babam adına özür dilerim. Zaten benim gerçek babam da değil, öyle olmasa da kendini alkole verdiği için aklı başında da değil. Alkol yetmezmiş gibi uyuşturucu kullanmaya da başladığı için daha da düşünmeden konuşuyor." dedi sigarasının dumanını dışarı doğru verirken. Bana dönerek konuştuğu için bütün dumanı içime çekmiştim.

***
"Artık sigara içmiyor musun?" diye sordum ortam sessizleşince. Tek kaşını havaya kaldırarak "Sana sigarayı bıraktığımı düşündüren şey nedir?" dediğinde omuz silktim: "Seni uzun zamandır sigara içerken görmedim."

Nefesini dışarı seslice verirken sırıttı: "Sanki aylardır birbirimizi tanıyoruz. 4 gün oldu. Pazartesi tanıştık ve bugün perşembe Yuju."

Bir şey demeden yola baktığımda öksürdü: "Seni kırmak istememiştim. Kusura bakma."

Jungkook yere baktı: "Sadece senin yanındayken sigara içmemeye karar verdim. O yüzden görmüyorsun."

Kaşlarım havalandı: "Benim yüzümden mi sigara içmiyorsun?" Yerdeki bakışlarını benimle buluşturup "Ben hâlâ sigara içiyorum Yuju. Sadece seninleyken içmiyorum."

Dudaklarımı bıkkın bir ifadeyle büzdüm: "Demek istediğim şey; benim yanımdayken, benim yüzümden mi sigara içmiyorsun?"

Kafasını aşağı yukarı salladı: "Başka kimin yüzünden olabilir ki?"

Seslice nefesimi dışarı verdim: "Sen de bütün kelimelerime tek tek takılıyorsun."

"Benimleyken sigara içebilirsin Jungkook, rahatsız olmuyorum." dediğimde bana inandığını belli edercesine baktı. Omuz silktim: "Dumanı yüzüme yüzüme üflemediğin sürece sıkıntı yok."
***

Dumanı yüzüme yüzüme üflemişti. Ama bu beni rahatsız etmemişti.

"Sorun olmadığı söylemiştim Jungkook." diye cevapladım Jungkook'u birkaç saniyeliğine önceden söylediklerim aklıma geldiğinde. Bir süre onu izledim. Göz göze geldiğimizde tepki vermeden bana baktı. Kalbimin atış hızı artmıştı. Ben de tepkisizliğimi korumaya çalıştım: "Nasıl birisin tam olarak anlayamıyorum. Genelde soğuk görünüyorsun ama aslında enerjiksin. Sert biri gibi görünüyorsun ve öyle bir tavır takınıyorsun ama biz baş başayken tatlı davranıyorsun. Hiçkimseye o tavşan gülüşünle gülümsemiyorsun ama ben sürekli senin tavşan dişlerini görüyorum."

Yine tavşan dişlerini göstererek güldü. Sigarası bittiği için kalktı ve çöpe attı. Sonra tekrar yanıma geldi. Önce gözlerimin içine birkaç saniye gülümsemeyi sürdürerek baktı, sonra saçlarımı karıştırdı: "Çünkü sen benim en yakın arkadaşımsın."

En yakın arkadaş mı...
Tabii...

Nephente[s] • JJKNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ