[10]

1.1K 88 16
                                    

Jeon Jungkook

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Jeon Jungkook. Ondan kaçıyordum. Aynı okulda aynı sınıftaydık ve istediğim şey de buydu ancak şimdi... Utanıyordum. Onunla göz göze gelmek bile eskisinden çok daha heyecanlandırıyordu. Belki de artık hep, beraber olacağımızı bildiğim içindi.

"Yuju ile ne zamandır arkadaşsınız?" demişti Taehyung ve ben henüz yarısına geldiğim yemeği anın heyecanıyla üzerime dökmüştüm. Jungkook oturduğu yerden kalkıp hızla yanıma geldiğinde ise daha da utanmış ve istemeden "Bırak beni!" diyerek sertçe çıkışmış ve tuvalete kaçmıştım. Kim bilir ne kadar kırılmıştı bu tavrıma...

"Yuju." diye fısıldadı Somi ben olan biteni düşünürken. Tuvalet kabininin içinde korkudan hafifçe yerimde zıpladım. Üstümdeki ıslak,  yemek kokan ve artık beyaz olmayan gömleğime baktım. Uzun bir süredir buradaydım. Somi cevap vermeyeceğimi anladığında fısıldayarak konuşmaya devam etti: "Artık çıkmalısın."

Dudaklarımı büzdüm ve "Jungkook hâlâ kapının önünde mi?" dedim. Somi evet anlamında birkaç mırıltı çıkardığında seslice nefes verdim: "Ona gitmesini söyler misin? Bir sorun olmadığını falan söyle."

"Çocuğa sertçe çıkıştığın halde o burada ve senin de özür dilemen gerekiyor ama sen beni, ona gitmesini söylemem için gönderiyorsun. Hayatta olmaz Yuju. Çık ve kendin söyle." dedi Somi beni azarlayarak. Kilidi açıp tuvalet kabininden çıktım. Bir süre Somi ile bakıştığımızda Somi tek kaşını havaya kaldırdı: "Özür dilemeyi de unutma."

Tuvaletin kapısına doğru ilerledim ve kapıyı açtım. Jungkook hızla bana döndü. Göz göze geldiğimizde pişmanlıkla gözlerimi kaçırdım: "Öyle demek istememiştim, bağırdığım için özür dilerim."

Ancak hiçbir cevap gelmedi. Seni affediyorum, da demedi; seni affetmiyorum, da demedi. Onum yerine yere bakan gözlerimin görüş açısına bembeyaz bir gömleği bana doğru uzatan bir el girdi. Bakışlarımı Jungkook'a çevirdiğimde üzerinde önü kapalı hırkasını giydiğini gördüm. Gülümsedi: "Biraz büyük olabilir ama bunu giyin."

"Jungkook, böyle iyiyim. Şimdi git ve gömleğini giyin lütfen." dedim. Tuhaf bir şekilde, hırkasının içinde hiçbir şey giymediğini düşünüyor ve bunu arkadaşım olan biri üzerinde düşünüyor olduğum için kendime kızıyordum. Ama yine de... Düşünüyordum.

"O yemek kokusuyla durabileceğini sanmıyorum Yuju." diyerek elindeki gömleği bana tutuşturduğu sırada kaşlarımı çattım: "Kokusu sana da geliyor mu? O kadar mı kötü?"

Gülümseyerek kafama birkaç defa hafifçe vurdu ve bir şey demeden gitti. Elimde kalan gömlek ile tuvalete geri döndüğümde Somi kapının dibinde ağzı kulaklarına varmış bir şekilde bana bakıyordu. Elimdeki gömleğe bakıp kıkırdadı: "İlk günden sana gömleğini verdi, kim bilir bir hafta son-"

Somi'nin ağzına vurdum ve tuvalet kabininin içine girip gömleği giyindim. Bu bir sweatshirt olsaydı, belki absürt gözükmezdi ancak bit gömlekte... Omuz çizgisi kolumda kalmış, gömleğin kolları bolluk ve uzunluktan ellerimi kapatmıştı. Kollarını birkaç kez kıvırıp tuvalet kabininden çıktığımda Somi sırıttı: "Erkek parfümü kokuyorsun, Yuju."

Nephente[s] • JJKWhere stories live. Discover now