Nephente[s] • JJK

[18]

"Yuju, matematiğinin iyi olduğunu duydum."

"Yuju?"

"Yuju."

"Yuju!"

İrkilerek sağıma döndüm. Park Jimin. Az önce dediklerinin hepsini o saniyede anladığımda biraz geç de olsa cevap verdim: "Ah, şey evet. Matematiğe çok çalışıyorum çünkü."

Kafasını aşağı yukarı salladı. Daha sonra önüne döndü. Bu da neydi böyle? Ona tip tip bakınca tekrar bana dönerek "Niye bana bakıyorsun?" dedi. Kaşlarımı çattım: "Sanki başka bir şeyler daha söyleyecekmişsin gibi cümle kurdun, devamını bekliyordum."

"Boşver, vazgeçtim söylemekten." dedi ve ağzına bir lokma daha attı. Bakışlarımı flört eden ikiliye çevirdiğimde tekrar yüzüm düştü. Gerçekten iticiydi. Gözlerimi devirdiğim sırada gözlerimin önüne chopstick arasına bir parça yiyecek girdi. Chopstickleri tutan Jimin'e döndüğümde dudaklarını büzdü ve kısık sesle konuştu: "Onlara bakmaktan yemeğin buz gibi oldu. Bomi hep böyledir, boşver sen onu."

Elinde tuttuğu chopsticklerin kendine ait olduğunu görünce elimle ittirdim ve "Kendim kendi chopsticklerimle kendi yemeğimi yiyebilirim." dedim. Kafama hafifçe vurdu ve ağzına kocaman lokma atıp bana trip atarcasına bana bakarak çiğnedi. Fazla samimi mi davranıyordu bana mı öyle geliyordu? Takmamak en iyisiydi. Önüme döndüm.

Yemeğin geri kalanında Somi ile konuştum. Bir kere bile Bomi ile Jungkook'a bakmadım. Yemeğimiz bittiğinde de Somi ile kalkıp gittik. Ne yaparsa yapsın kendi hür iradesiydi sonuçta. Benim onlara karışmam haddim değildi.

Öğlen teneffüsü boyunca, bir kere bile flörtleşen ikiliyi görmedim. Teneffüs bittiğinde bile sınıfa Bomi ile birlikte girmişti. Bomi, Jungkook'a veda ettikten sonra sınıfı terk etti. Çok samimileşmiş gibilerdi.

"Bugün hep beraber akşam yemeği yiyelim diyoruz. Jimin, ben, siz, Jungkook. Ne dersiniz?" diye bir ses geldi Jungkook'a bakarken. Somi ile bana sesleniyordu Taehyung. Kafamı sağa sola salladım: "Üzgünüm, dershanem var."

Somi kabul etti. Yeon-Joo ile gidecekti. Jungkook'a sordu, Jungkook da kabul etti. O sırada göz göze geldik, bir daha da ne konuştuk, ne birbirimize baktık o gün. Belki de ben tavırlı davrandığım içindi. Belki de o bana bakmıştı ama ben ona bakmadığım için öyle gelmişti. Yine de daha dün en yakın arkadaşı olduğumu söyleyen kişinin yanıma gelip de bir kelime dahi etmemesi affedilir gibi değildi.

Dershaneye gittim, dershanem bitince sinirli bir şekilde otobüs durağına yürüdüm. Eve gelince biraz daha rahatlamış bir şekilde eve girdim. Annem yine yoktu. Kendime yemek hazırlayıp yedim ve telefonumu uçak moduna alıp birkaç saat ders çalıştım. Saat 22:00 civarında telefonumu elime aldığımda Somi'den üst üste mesajlar aldım:

Somi: Bomi ile Jungkook arkadaş olmak için fazla samimiler.

Somi: Sen bile onunla dip dibe dolaşmıyorsun.

Somi: Şimdi de ağzını siliyor!

Somi: Bomi açık açık Jungkook ile flörtleşiyor.

Somi: Bunlar sevgili olmuş olabilir mi?

Somi: Yuju, o çocuğa bakışlarının farkındayım ve eğer çocuğun elinden kaçmasını istemiyorsan derhal bir şeyler yapmalıyız.

Yuju: Eğer Bomi'nin bu yakın davranışlarına aynı şekilde karşılık veriyorsa demek ki onunla flörtleşmek istiyor Somi. Kendi seçimi.

Yuju: Ona karşı hoşlantı duyuyor olabilirim. Sonuçta hoşlantı gelip geçici bir şey. Konu bu değil.

Yuju: Konu bana daha dün en yakın arkadaşı olduğumu söylemesine rağmen bugün Bomi ile konuşmasından sonra benim yanıma gelip de tek kelime etmemesi... En yakın arkadaşlar böyle davranmaz.