Romanın Başı ve Sonu

4.4K 328 511
                                    

Selam periler, nasılsınız? ^-^ Ben bilmiyorum, kaç gündür emin olamıyorum buna ama neyse. Gribim geçti neyseki ve evde kıyamet kopuyor bir haftadır. Açıklama yapmak istemiyorum bu konuda. Cevap vermek istediğim 73 tane mesaj ve bir o kadar yorum var. Derslerim ve ah, 60'a yakın da eleştirilecek kitap. Hepsini yapacağım, merak etmeyin. 

Sadece, lütfen üzerime gelmeyin. Ben nefret hak ettiğimi düşünmüyorum, bunları vermeyebilir, kendime strateji olarak kullanabilirdim ama amacımı sürekli belirtiyorum zaten. 

Bir de, kitap okumaya başlayınca nedense her paragrafa yorum yapıyorum. Kitaplarda tek bölümde beşten fazla yorumum oluyor ve bunun yanlış anlaşılmasını istemiyorum. Huyum bu, huyum kurusun.

İçten söylüyorum, sizi seviyorum ve konuma geçiyorum.

Kurgusu hazır, tanıtım kapak hatta kolaj/afişleri bile var ama başlayamıyor. Kim bu? Benim onlarca okurperim. :( O yüzden, bir nebze yardımcı olabilmek adına bu bölümü yazdım. Onaylamadıklarım, alternatif başlama yolları, kendi düşüncelerim falan filan derken uzun bir bölüm oldu.^^ Uzun bölüm derken, topu topu 2126 kelime... 2126 kelime ne ki zaten, değil mi? *sarcasm* İnanmak istemeyen kelimeleri sayabilir. :3

Romanın başı ve sonu en zorlayıcı yerlerden biri olabiliyor. Örneğin, tüm kurguyu biliyorsunuz kafanızda ama yazmaya niyetlendiğinizde, tek kelime çıkmıyor! Tek bir kelime dahi! Vallahi sinir oluyorum ve sonra beynimize hayran kalıyorum. Kafamda bir şey var ama somutlaştıracak kelime tercümesi yok... Hayranlık verici değil mi?  

İlk söylemek istediğim şey kitaba, karakterin kendisi hakkında konuşmasıyla başlanması. Böyle bir kitapla karşılaşınca ben direkt şey diye düşünüyorum: "Demek ki karakterleri kitap boyunca yayarak anlatamıyor. O zaman vakit kaybetmeyeyim okuyarak." E n'oldu şimdi? Bir okuyucu kaybettiniz. Ve ben ilk/son/tek olmayacağım.

Ama tabi, bir örnek vermeliyim ki bu klişeliği ezerek geçiyor:

Benim adım Jessica White. Ortalama bir isim, değil mi? Özel hiçbir şeyi yok. Hayatım da bundan ibaret. Hayır, pekâlâ, yalan söyledim. Ama buna sonra değineceğim. Okulda her gün görüp geçtiğin kız benim. Beni biliyorsun, ben de seni biliyorum. Fark ise, sen benim adımı hatırlamıyorsun. Hoşlanabileceğin bir kişiyim, selam verip geçtiğin, fazlasına girmediğin. Yakın arkadaş olmaya değmediğimi düşüneceğin basit bir kız.

Pekâlâ, artık daha fazla bana selam verip geçmen gerekmiyor.

Çünkü yarım saat önce trajikomik bir şey oldu.

Yatak odamın kapısının arkasında bekleyen bir palyaço tarafından öldürüldüm.

Tadaa! Örnek bana ait değildir, söylemeden geçmeyeyim.

Gördünüz mü? Saç baş sayıp dökmek yerine, klişe bir başlangıç orijinale çevrildi. Böylelikle hem saniyesinde "Klişe başlanmış," diyenleri şah mat ettiniz, hem şaşırttınız hem de orijinal oldunuz. Samimi olun yazılarınızda, okurlarınıza karşı. Verdiğim örnek samimiydi değil mi? 

Konuma döneyim. Verdiğim örnek bir romanın başına konabilecek bir paragrafa örnekti. Ama bu pekâlâ tanıtım da olabilir! Yeri gelmişken söyleyivereyim, tanıtım yazısı olarak romanınızın ilk paragrafını koyabilirsiniz. Tabi, bir zahmet ilgi çekici olsun.

Bir romanın başı ve sonu... O kadar önemli ki. Bir nevî romanın yaşamı ve ölümü. Ama her kitap ölü değil ki... Ölümsüz yapın kitabınızı. Başını ve sonunu öyle bir yazın ki, içimi kıpır kıpır etsin. Merak uyandırsın, "Vay be!," dedirtsin.

Tabi, bunları söylemesi kolay. Yani diyene bakın, anaperiniz de beceremiyor bu işi.

Yapabilecekleriniz ve yapmamanız gerekenleri karışık yazdım ve liste hâline getirdim:

Wattpad'de Yazar OlmakWhere stories live. Discover now