geri dur düşümden.

1.3K 134 64
                                    

***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

serramel

***

Kemal hayata, maalesef iyi bir yerden başlamamıştı.

Hatırlayabildiği ilk anısı karanlık, köhne, ıslak bir duvar dibinde, galiba çöp konteynırlarının arasında olduğuydu. Çocukluğuna dair zihnine kazınan en net ayrıntı da büyük ihtimalle bu nedenle o iğrenç, keskin, mide bulandırıcı çöp kokusuydu. Kendini ne kadar zorlarsa zorlasın, o zamanlara dair başka bir anıyı canlandıramıyordu. Üzerindeki paçavraları hatırlıyordu, sürekli üşüdüğünü hatırlıyordu, karnını doyurabilmek için neler yaptığını hatırlıyordu; hiçbir zaman parlak bir aynanın yansımasından kendine bakmaya fırsat bulamamıştı ama dükkân vitrinlerinden, araba camlarından görebildiği kadarıyla kir pas içindeki yüzünü hatırlıyordu. Yalınayak koştuğu caddeleri, saklandığı duvar diplerini, uyuduğu köprü altlarını hatırlıyordu. Bunun, varlığının yegâne laneti olduğunu büyüdükçe anlayacaktı ama tüm bunları, sanki dün olmuş gibi en ince ayrıntısına kadar hatırlamasına rağmen bir annesi olduğuna dair en ufak bir ayrıntıyı bile zihninde canlandıramıyordu.

Belki de bir annesi hiç olmamıştı. Çocuk aklı, bir annesi olmamasını, annesinin onu terk edip gitmesinden daha inanılası bulmuştu her zaman. Büyüdükçe bazen, arsız bir ayrık otu gibi topraktan bitiverdiğini düşünürdü. Melike bir gün, annesini hiçbir şekilde hatırlayamadığını öğrenince, onun yıldızlardan gelmiş olabileceğini söylemişti. Nedense bu fikir hoşuna gitmişti. Belki de sadece kızın heyecanla irileştirdiği meraklı mavi gözleri yüzündendin. Melike beş, kendisi sekiz yaşındaydı. Işıklardan karşıya geçmek için hızla yola atılıp koşmaya başladığı sırada, birden kendini yerde bulmuştu. Ardından keskin bir korna sesi duyarak düştüğü yerde korkuyla etrafa bakınmıştı. Ona çarpan arabanın geldiğini görmemişti bile. İnsanlardan korkması gerektiğini çok küçük yaşlarda öğrenmişti. Bu nedenle kaçmak için ayağa kalkmaya çalışırken, hissettiği acıyla yerde kıvrandı.

Bu kazanın, hayattaki en büyük şansı olacağını en güzel rüyalarında bile göremezdi.

Saim Kırcalı onu önce hastaneye götürmüş, her şeyle bizzat ilgilenmiş, sonra da alıp eve getirmişti. Ali Kemal, tüm bunların ona verilen ağrı kesiciler nedeniyle gördüğü bir rüya olduğuna neredeyse emindi. Bir sabah gözlerini açtığında, kendini yine karanlık bir duvar dibinde bulmaktan öyle çok korkmuştu ki çocuk aklıyla, uyumamak için aklına gelen her şeyi yapmıştı. Sonuçta küçük bedeni uykuya yenilmişti. Derin bir uykudan uyandığı o sabah yaşadığı korkuyu bazı geceler hala tüm benliğiyle hissediyordu. Başta sadece onu aldıkları yere geri götürmelerinden korkmuştu. Bu nedenle hiçbir şeyi sahiplenmemiş, gerekmedikçe kimseyle konuşmamış, Melike ve Sinan'la arkadaşlık etmemiş, hatta kaldığı odadaki yatakta bile yatmamıştı. Alışmaktan ürkmüştü. İlk zamanlarda odanın geniş penceresinin önündeki kilimin üzerine kıvrılıp uyumuştu.

MilatWhere stories live. Discover now