melike

9.8K 312 92
                                    

***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

Otelin en üst katına geldiğinde duran asansörün kapısı aralanırken, gerginliğini biraz olsun üzerinden atmasına yardımcı olacağını umarak derin bir nefes aldı. Küçük, tedirgin ve kararsız bir adım - tek bir adım - atarak gideceği odanın bulunduğu koridora yöneldikten hemen sonra durakladı; ne yapması gerektiğini bilmiyordu ve bunun sebep olduğu çaresizlik kendini hepten savunmasız hissetmesine neden olurken, sanki onlarla daha önce ne yaptığı ile en ufak bir fikri yokmuş gibi öylece ellerine bakakaldı. Ne şekilde durması gerektiğine bir türlü karar veremiyordu; o kararsız kaldıkça ellerinin biçimi değişiyordu sanki, gövdesine büyük gelmeye başlıyordu. Sakinleşmesini sağlayacak bir şeyler bulmayı umarak başını kaldırdığında koridorun sonunda tanıdık bir yüz görmenin emniyeti ile sonunda ellerini önünde birleştirmeye karar vererek omuzlarını geriye itti.

Avşar onu görmüş ve kadının bir tufan gibi peşinden sürüklediği telaşın aksine oldukça sakin bir şekilde ona doğru gelmesini beklemeye başlamıştı. Karşı karşıya geldiklerinde, tedirgin bakışlarının kadının gözlerindeki maviliği belirgin bir şekilde vurguladığını fark ederek bir şey söylemesine fırsat vermeden odanın kapısını araladı. Melike, kararsızca kıpırdanan dudaklarını sıkıca birbirine bastırırken zarifçe öne eğdiği başıyla karşılık vererek odadan içeri girdi. Avşar'ın bir şey söylemesine müsaade etmeden onu içeri postalamasına memnun olmadığını söyleyemezdi çünkü adama ne söylemesi gerektiğini bilmiyordu. Son kez bir araya geldikleri zamanı dün gibi hatırlıyordu ama yedi yıldan sonra öylece karşısına geçip ne diyebilirdi ki?

Derince içine çektiği hava kaburgalarına baskı yaparak göğsünün sıkışmasına neden olurken, adeta taş kesilmiş omuzlarını dikleştirerek duruşunu düzeltmeye çalıştı. Hala kapısında beklediği odanın, bu otelin en büyük, lüks ve gösterişli süiti olduğunu biliyordu. İleri doğru sessizce adımlayarak geniş süitin ortasına geldiğinde, gördüğü manzara nefesini tutarak duraksamasına neden oldu. Ali, sırtı ona dönük bir şekilde, dimdik gövdesiyle birkaç adım ötesinde elleri cebinde öylece dikilmiş, şehrin ışıklarını izliyordu. Siyah takımı hala üzerindeydi; ceketini çıkarmış, gömleğinin kollarını dirseklerine kadar kıvırmıştı. Bakışları adamın üzerinde gezinmeye devam ederken, onu ne kadar özlediğini fark ederek kaşlarını çattı. Tüm benliğinin, adama sarılmak için duyduğu istekle sarsıldığını hissederken, artık aralarında hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını kendine yeniden hatırlatarak derin bir nefes aldı.

İleri doğru yeni bir adım atmıştı ki Ali, ayakkabılarından çıkan sesi fark ederek hızla ona döndü. "Avşar, nerde kaldın?"

Dönerken sorduğu soru, karşısında Melike'yi gördüğünde dudaklarında asılı kalırken, kaşlarını çatarak başını eğdi. Bir zamanlar uğruna ömrünü kül etmeye razı olduğu gözlere bakarak konuşmak, nefsine ağır geliyordu. Sıktığı dişleri çenesinin kasılmasına neden olmuştu. Melike'nin gözleri, hepten belirgin bir hal alan çene çizgisinde gezindiği bir andan sonra, adamın baktığı noktaya eğildi. "Ali," derken fısıldamasına rağmen sesinin titrediğini fark ederek çaresizce yutkundu.

Adam, kötü bir rüyadan uyanır gibi silkinerek çatık kaşlarını düzeltme gereği görmeden omuzlarını kaldırıp indirdi. "Burada olduğunu bilmiyordum."

Melike "Ali," derken öne doğru büyük bir atarak "Bugün yanımda gördüğün adam," diye araya girdi.

"Beni ilgilendirmez."

Sadece bir an duraksadıktan sonra, hızla aradaki mesafeyi kapatarak adama sarıldı. Geri kalan her şey bekleyebilirdi. Hepsi, tüm sorunlar, tüm sıkıntılar, düşmanlıklar, zorunluluklar, aralarına giren onlarca şey, sabaha kadar ertelenebilirdi. Şimdi, sadece sesiyle, nefesiyle, kokusuyla sarmalanarak adamın kollarının arasında olmak istiyordu. Kalbinin sesini duymayı; sıcaklığını, gücünü hissetmeyi öyle çok özlemişti ki Ali'nin sarılışına karşılık vermemesini bile umursamadı. Adamın gövdesine yaslanan gövdesini çekmeden, burnunu çene çizgisi boyunca gezdirerek Ali'ye iyice sokuldu. Adamın sakallı yanağı, teninde tatlı bir karıncalanmaya neden olurken fısıltıya benzeyen, buğulu bir sesle "Seni çok özledim ben," diye mırıldandı.

Ali sertçe iç çektikten sonra kollarından kavrayarak onu hızla kendinden uzaklaştırırken, aldığı karşılığı umursamadan başını geriye atıp dudaklarını usulca adamınkilere bastırdı. Dudakları birbirine sadece kısacık bir an dokunmuştu. Gerçek bir öpücük değildi, gerçek bir öpücüğün kıyısından bile geçmiyordu ama onca yıldan sonra ikisinin ruhunda da derin bir etkiye sebep olmuştu. Adam geçip giden uzun saniyelerin sonunda gözlerini ağırca aralayarak dudaklarını ıslattıktan sonra "Uzun zaman oldu," diye cevap verdi, sesindeki boğukluk insanın içinin ürpermesine neden olacak kadar belirgindi. "Yokluğunda çok şey değişti."

"Belki," dedikten sonra zarifçe gülümseyerek kaşlarını meydan okurcasına havalandırdı Melike. Adamın omzuna çıkardığı eli aheste aheste gömleğinin yakasında oyalanırken, öne doğru tek bir adım atarak burun buruna gelmelerini sağladı. Nefesini bütünüyle Ali'nin dudaklarının üzerine üflerken "Ama sen hala," diye fısıldadı. "Beni öperken titriyorsun."

***

Merhabalar.

Biliyorum, diğer hikayelerime, özellikle de Kumdan Kaleler'e bölüm bekliyorsunuz ama yapmasan içimde kalırdı. Bu hikayenin esas erkek karakteri için seçtiğim adama kelimenin tam anlamıyla aşık oldum. Hep söylüyordum, kim İz'in, dolayısıyla da Zayn'in pabucunu dama atacak diye. An itibariyle söylüyorum ki İz artık, gönül tahtımda yalnız değil. Ve hatta pabucu her an dama atılabilir. Allahtan Kumdan Kaleler'in sonuna geldik de çok nit ikilemde kalmadan gönlümce aşk yaşayacağım Mario'cuğumla.

Kız için seçtiğim karakteri nasıl buldunuz? Çok güzel kız bence, ben aşırı beğeniyorum kendisini.

Umarım beğenerek okursunuz.

Hikayeyi ve tanıtım itibariyle karakterleri nasıl buldunuz? Kızı sevdiniz diye umut ediyorum, malum pek bir arsız çıktı. Şaka bir yana, umarım her şey güzel olur.

Tanıtımı okuduğunuz tarih ve saat?

Görüşürüz.

***

Ali Kemal BARUT

Melike Dila KIRCALI

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Melike Dila KIRCALI

Melike Dila KIRCALI

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
MilatWhere stories live. Discover now