6/"Kenara çek."

2.7K 215 187
                                    

***

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

***

xxxblack666

***

Dila derin bir nefes alarak aynadan yansıyan görüntüsüne baktıktan sonra, bilgisayar kamerasından Blanca'yla göz göze gelmeyi bekledi. Bu akşam, İshak Reisoğlu'nun davetiyle akşam yemeğini onlarla birlikte yiyecekti. Bütün gün orada nasıl davranması gerektiğini; akşam için ne giymesi, saçını nasıl toplaması, nasıl bir makyaj yapması gerektiğini düşünüp durmuştu ama hala olur da Ali'yle göz göze gelirse nasıl nefes alacağını çözebilmiş değildi. Güzide'nin söylediklerine rağmen, adamın yemeğe gelip gelmeyeceğinden bir türlü emin olamıyordu.

Belki de onu yeniden görmek istemezdi. Bu düşünce, içine tarif edemeyeceği bir acının yerleşmesine neden olurken, göğsünde şiddetli bir sıkışma hissederek gözlerini kapatıp açtı. Ağlamak istemiyordu. Gerçekten ağlamak istemiyordu ama hissettiği acı ve çaresizlik, onu öyle derinden etkiliyordu ki elinden başka bir hiçbir şey gelmiyordu. Ali'den ayrı geçirdiği günlerin başucunda, çaresizce uzun bir matemi sürdürmek istiyordu. Sadece adamı özleyerek geçirdiği tüm o günler için değil; öylece geçip giden yedi yılı, ilk gençliği, gençlik heyecanı ve geride kalan her şey için...

Ellerini yüzüne kapatarak sessizce iç çektiği bir andan sonra başını kaldırıp Blanca'ya baktı yeniden. Kadının, öncesinde bir şey söyleyip söylemediğinden emin değildi; kendi içine öyle çok dalmıştı ki Blanca'nın tepkilerine odaklanamamıştı. Göz göze geldiklerinde onun, konuyu değiştirmek istercesine gülümseyerek şüpheyle gözlerini kıstığını fark ederek merakla söyleyeceklerini beklemeyi sürdürdü. "Bunu bilerek yaptın, değil mi?"

Elleri bir an için, bir sorun olup olmadığını anlamak istercesine üzerinde gezindi. Aslında bu akşam için, çok daha başka tercihler yapabilmeyi isterdi. Dilediğince süslenmek, saatlerce hazırlanmak, Ali'ye daha güzel görünebilmek için gönlünden geçtiği gibi giyinmek ama bunların hiçbirini yapmamıştı. Yapmamıştı çünkü bu, adam için hazırlandığı romantik bir akşam yemeği değildi. Ali'nin gelip gelmeyeceği belli değildi; gelecekse bile, İshak Reisoğlu'nun hatırını yıkmak istemediğinden, zorla gelecekti. Bunu bilmek, Dila'nın kendini iyi hissetmesine engel oluyordu.

Öyle ki adamı görecek olmanın heyecanını bile gölgede bırakıyordu. Ali, onun olduğu bir ortama gelmek istemiyordu; onu görmek, onunla konuşmak, vakit geçirmek; bunların hiçbirini istemiyordu. Bu nedenle, uzun uzun hazırlanmaya gerek görmeden siyah, yarım balıkçı bir kazak ile bacaklarını kusursuz bir şekilde saran aynı renk bir kot pantolon giymiş; saçlarını sıkıca tepeden atkuyruğu yapmıştı. Gözlerinin rengini can alıcı bir biçimde belirginleştiren siyah bir kalemle gözlerini çerçevelediği buğulu, basit bir göz makyajından başka yüzünde neredeyse hiçbir şey yoktu.

MilatWhere stories live. Discover now