19.Bölüm ''Hastane''

12.2K 998 555
                                    

Günün sözü: Adamın biri gülmüş diğeri papatya. gldaşgladlşgka okumuyorsunuz demi burayı aq

Bölüm müziği: Biyolojik unsur.

Voteler atıldıysa başlıyoruz.

''Hastane''

LOVELİ BİR BÖLÜM

BAŞLIYORUZ AMA VOTEMİ VER ARTIK

SANA DİYORUM VER

BAŞLIYORUZ

---

Belçimden

Temiz hava alıyordum. Havadan kaynaklanan değil de ciğerlerim temizlenmiş gibiydi.

Gözlerime vuran ışıkla mırıldanarak, gözlerimi açtım. Yattığım yer rahat gelirken daha çok bastırdım kendimi. Gözlerimi açınca rahatsız eden ışıkla ellerimi gözlerime getirip, ovdum.

Biri bileklerimi tutup, yüzümden çekince korkuyla baktım. Karşımda hafif tebessümle mavi gözlü adamı görünce yutkundum. Rüya mı görüyordum?

''Sen, ben nasıl?'' Cümlemi toparlayamadan kısık çıkan sesimle öksürdüm. Mavi gözlü adam hızlıca yandaki komodindeki sürahiden bardağa su doldurup, beni doğrulttu.

Bardağı dudağıma dayadığında birkaç küçük yudum aldım. Daha fazla içecekken mavi gözlü adam bardağı benden çekti.

''Doymadım. Biraz daha içebilir miyim?'' Güzel yüzünde hafif bir tebessüm oluşurken ilk defa yüzünü bu kadar tam görmüştüm ama gözlerinden tanımıştım. Bir eliyle çenemi kavrayıp, baş parmağıyla ıslak dudağımı okşadı.

Bu yakınlıktan utanınca hafif geri çekildim.

''Doktor uyanır uyanmaz fazla su içmemen gerektiğini söyledi.'' Kafamı sallayarak onayladım onu. Yatakta yanıma otururken biraz kaydım. Bakışlarım etrafta gezinirken hastane odasında olduğumuzu fark ettim.

Gözüm, mavi gözlü adam hariç her yerde dolaşırken ellerimde hissettiğim sıcaklıkla bakışlarımı ellerime çevirdim.

Ellerimi tutup, okşuyordu.

''Sen neden burada olduğunu merak ediyorsun değil mi?'' Kafamı sallayıp, onu onayladığımda gülümsedi.

''Öncelikle benim adım Toygar ve sen de Belçimsin.'' Aynı şekilde onayladım onu. Konuşasım yoktu. Normal hayatımdaki gibi olmaya başlamıştım.

O anlara dönüyordum.

''Dün seni o ruh hastasının elinden sapa sağlam aldık. Sana enjekte ettiği ilaçların vücudundan gitmesi için tedavi gördün ve şuan iyisin.'' Gerçekten hasta olan Aris miydi?

Evet.

O anla şuan ki halimin arasında dünya kadar fark vardı. İsmi Toygardı.

Kendi gibi güzeldi.

Şuan aklıma nerede olduğumuz gelince yutkunup, Toygara baktım;

''Türkiye'de miyiz?'' Toygar başını sallayarak, onayladığında kuru boğazıma inat tekrar yutkundum.

Babam...

Toygar sanki ne düşündüğümü anlamış gibi;

''Merak etme aileni biliyorum Belçim.'' Nasıl ve neyi biliyordu? Aklıma nasıl insanlar olduklarını bilmesi düşüncesi geldiğinde yanaklarım hafifçe kızardı. Toygar bir elini yanağıma getirip, okşadı.

''Bundan sakın utanma! Utanması gerekende sen değilsin zaten. Reşit değilsin, sana sözüm vardı. İstediğin hayata benimle kavuşacaksın.'' Aklıma o gece verdiği söz gelince tebessüm ettim.

İçimi ferahlatmıştı. Kafamı sallayarak onu onayladığımda mutluluktan ona sarıldım.

Kollarımı Toygarın boynuna doladığımda beni bekletmeden belimden tutarak kendine çekmişti.

Aklıma şuana kadar yaşadıklarım gelirken gözümden tane tane akan yaşlarla hıçkırdım. Göz yaşlarım Toygarın boynunu ıslatırken geri çekilmek istedi. Fakat sinir boşalması yaşıyordum. Bu halimi görmemesi için ona sıkıca sarılıp, bırakmadım.

İstese kollarımın arasından çıkabilirdi fakat beni zorlamamıştı.

Yaklaşık on beş dakika kadar bu halde kalmıştık. Daha sonra üstümdeki hastane önlüğünü ellerime kadar çekip, gözlerimi tahriş edecek sertlikte sildim.

Canım acısa da umursamadan geri çekildim. Toygarda benden ayrıldığında sarımsı saçlarıma küçük bir buse kondurdu.

''Aç mısın küçük?'' Dudaklarımı büzdüm. Açlık hissetmiyordum. Kafamı iki yana salladığımda gülümseyerek, yanaklarıma küçük birer öpücük kondurdu.

Bu yakınlık tuhafıma gitse de onu kurtardığım için sevgi besliyor olabilir diyerek kendimi yorumladım.

''Hadi bakalım evimize gidelim.'' Dediği şeyle anlamayarak ona baktım. Evimiz derken?

''Evimiz mi?'' Bu dediğimle yüzü biraz katılaşarak;

''Sana hayat verene ve sen iyileşene kadar benimlesin minik kuş! İtiraz kabul etmiyorum.'' Dediği şeyle kıkırdadım. Gülümsememle hafif gülümseyip, Yanda duran dolabın yanına gitti.

Dolaptan bir ceket çıkartıp, yanıma geldi. Kollarımda ki yeni çıkartıldığı belli olan seruma dikkat ederek, ceketi giydirdi. Bir elini belimden diğer elini bacağımın altından geçirip, beni kaldırdı.

Şaşkınlıkla ona bakarken düşmemek için kollarımı üstümde toplayıp, kafamı onun göğsüne yasladım.

Çok iyi birisin Toygar.

''Gidelim, yeni hayatımızı yaşayalım minik kuş.''

Bölüm sonu

BİRKAÇ BÖLÜM LOVE YAZAYIM SONRA KAOS FADŞKGADŞGKADLŞ

LİTOST (+18) 'Askıda' Where stories live. Discover now