LİTOST (+18) 'Askıda'

26.Bölüm ''Benimle''

Geç oldu farkındayım ama ders, ailem şu bu derkeeen anca geldi tarih 22.10.2021 yazmaya başlıyorumkee

Bölüm şarkısı bırakın -

Bölüm sözü bırakın -

'Benimle'

Voteler atıldıysa başlıyoruz.

- - -

Zaten ıslağım boğazın ortasında,  yaşlarım  gizleniyor damlalarında, durma, durma yağmur.

Aris yatağına dikkatli bir şekilde yatırdığı  Belçim'i geri çekilerek süzdü. Ona sadece dürbününü  verip, gidecekti. 

Fakat o adamın yanında güvende olmadığını anlamıştı. 

Neden Aris'ten kaçtığını da anlamıyordu Aris. Kendisine hiçbir şey yapmamıştı, adam öldürdüğünü görmemişti, zarar vermemişti.

Sadece onu uyutmuştu, sakinleştirici vermişti.

Arisin bir ayarı vardı fakat Toygar, Aris'e göre ayarsız bir adam olduğu için Belçim'e zarar vereceğinin düşünüyordu. 

Aris, Belçim'in kafasına bakarken boyalı saçına yüzünü buruşturdu. Aris, Belçim'in kendi saç renginin daha iyi olduğunun farkındaydı. 

Neden böyle bir güzelliğe kimyasal karıştırmışlardı? Aris odadan çıkarken boyanın akması için laboratuvarında onun güzel saçları için bir şey yapabileceğini düşünüyordu.

Aris aklına gelen şeyle kafasını iki yana salladı.

Öncelikle Can'la uğraşmalıydı fakat Belçim'in kilo vermiş hali gözlerinin önüne gelince sıkıntıyla ofladı. 

İlk önce onu eskisi gibi canlandırıp, karşısına alıp konuşmalıydı. Doğrudan doğruya anlatacaktı belki birkaç yalan işin içine girebilirdi fakat onun daha iyi hissetmesi için güzeldi. 

Aris çalan telefonuyla kaşlarını çatarak merdivenlerden daha hızlı indi. Eğer yukarıda çalmaya devam etseydi Belçim uyanmazdı elbet ama huzursuzlanırdı.

Aris telefonunu çıkartıp, bakınca arayan kişiyi görmesiyle sırıttı.

Arıyordu ibne.

Aris derin bir mutlulukla telefonu açarken; 

''Vay! Ne haber lan it?'' Aris cümlesinden sonra kahkaha atarken Toygar sinirle;

''Seni sikmezsem bana da Toygar demesinler! Nerede lan kız?'' Aris dudaklarını büzüp;

''Sana zaten Toygar demiyorlar ki.'' Aris sesini çocuk masumluğunda çıkartınca Toygar sinirle soluk aldı.

''Bak bir anlaşma yapalım.'' Aris, Toygar'ın dediği şeyle 'hım' sesi çıkartıp, damağını diline vurarak ses çıkarttı.

''Olmaz sen biraz adisin sana güvenmiyorum hem sen bana ne verebilirsin ki?'' Sonuna doğru sesini aşağılar şekilde çıkartınca Toygar kafasını iki yana çevirip, çıtlattı. 

Oturduğu masasından ayağa kalkarak odasından bulutlara yakın olan penceresinden görebilecek gibi aşağıya baktı.

Kapalı hava yüzünden bulutlar toplanmıştı.

''Belçim'i bana ver ben de seni öldürmeyeyim.'' Aris oflayarak;

''Belçim mal mı ki sana vereyim? Ayrıca beni öldürebiliyorsan öldür, buna ihtiyacım var.'' dedikten hemen sonra bir kahkaha daha attı.