20.Bölüm ''Saç'

12.4K 823 323
                                    

Günün sözü: Yazasım gelmedi la

Bölüm müziği: Adel2

Voteler geldiyse başlıyoruz

''Saç''

Başlıyoruz.

Şuraya bir Belçim bırakıyorum saçı bu bölümde bu hale geliyor.

Şuraya bir Belçim bırakıyorum saçı bu bölümde bu hale geliyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Ve Belçim 19 yaşında küçük durması doğal.
---

Toygardan 

Hayatla barışmış, ona iyi davranırken bana yaptığı şeyle geri eski halime dönmüştüm. Ona eskisi gibi davranmayacaktım.

Elimdeki sigarayı dudaklarımın arasına götürürken bahçede oturan kıza baktım. Hamakta oturmuş, hafifçe sallanıyordu. 

Yaşadıkları onun gibi biri için çok ağır şeydi. Bunu biliyordu fakat onun iyiliği için en iyisini her zaman yapacaktım. 

Sarımsı saçları esen rüzgarla havalanırken çenesinin altına gelen saçına baktım. Onun iyiliği için biraz değişiklik iyi olacaktı. Sigaramı alıp, yere atarken odadan çıktım. 

Belçim'in yanına gidecekken yoluma çıkan Meltemle durdum.

''Meltem bana kahverengi saç boyası getir ve üstüne nasıl kullanılacağı yazılan bir kağıt olsun.'' Onun cevabını beklemeden aşağıya indim. 

Belçim sessiz sedasız otururken hamağın arkasından omuzlarını sıktım. Hafif bir irkilmeyle bana dönerken gülümseyerek kafasını öptüm. Çok güzel kokan ipeksi saçlar beni rahatlatıyordu.

''Ne düşünüyorsun böyle kara kara Belçim hanım?'' Belçim omuzlarını silkip, konuşmadı. Onun bu tavırları canımı  sıkıyordu.

Bu çocuğa en iyi hayat yakışırdı ve bunu anca ben sağlardım.

Uzaktan elindeki minik sepetle bize doğru yaklaşan Meltemle, Belçimin kolundan tutarak ayağa kaldırdım.

''Hadi bakalım işimiz var.'' Belçim anlamayan gözlerle bana bakarken sırıttım.

''Ne işi?'' O sıra Meltem yanımıza gelmişti elindeki sepeti alıp, Belçim'e döndüm.

''Sürpriz.'' Onu çekiştirerek eve soktum. Hızlıca aşağı kata saunaya indik. Boydan aynanın karşısına geçip, Belçimi  tahta koltuğa oturttum. Hızlıca arkasında yerimi alırken, ellerimle saçlarını açtım ilk önce. 

Sepetteki şeyleri çıkartınca şaşkınca bana baktı.

''Saçlarımı mı boyayacağız?'' Kafamla onu onaylarken gülümsedim. Cebimden çıkarttığım sakızı açıp, onun yumuşak dudaklarının arasına bıraktım. Diliyle  sakızı çekerken parmağıma değen ıslaklıkla kasıldım. 

Hızlıca derin nefes aldım.

O daha küçüktü.

Elime kağıdı alıp, nasıl yapıldığını okudum. Kolaya benziyordu.

--- 

Yaklaşık üç saatin sonunda Belçimin isteğiyle sadece saçının ortasından ayırarak boyamıştık. Bir kısmını kahverengi yaparken diğer taraf kendi saç rengiyle kalmıştı. 

Elimdeki kurutma makinasını kapatıp, Belçim'e döndüm.

Çok güzel olmuştu.

"Hadi sana kendini göstereyim." saçının son halini ona göstermemek için gözlerini kapatmıştım.

Gözlerini açarken heyecanlıydım.

Kim derdi ki Toygar ışıklı'nın küçük bir kızın saçlarını boyayıp, beğenecek olması düşüncesiyle heyecanlanacağını?

"Toygar bu çok güzel! Çok teşekkür ederim."Belçimin hızlıca bana dönüp, sarılmasıyla kafamı direkt boynuna gömdüm.

Kokusunu içime çekerken, kafamı daha çok bastırdım bu kıza.

Belçim benden uzaklaşınca ben de geri çekildim.

Elinden tutarak ayağa kaldırdım.

"Hadi bakalım ufaklık şimdi yemek vakti." bana kıkırdarken güzel yüzüne son kez bakıp, saunadan çıkardım.

Yukarı çıkarken İsa'nın elinde dosyayla bana geldiğini gördüm. Siyah dosyaya bakarken olayı anladım. Belçime dönerek;

"Mutfağa gidip, yemek yiyorsun. Geldiğim de o bal yanakların şişmiş olacak. Anlaşıldı mı?" bana tekrar güzel gülümsemesini bahşederken, odadan çıktı.

İsa bana şaşkınlıkla bakarken kendimi toparlayıp, çenemi yukarı kaldırdım.

Ağır adımlarla yukarı çıkarken İsa da arkamdan geliyordu. En üst kata çıktığımızda masama otururken İsa elinde ki dosyayı önüme bıraktı.

"İstediğiniz gibi size o maili yollayan kişiyi bulduk." dudaklarımı yaşayarak aceleci bir şekilde dosyayı açtım.

Karşıma çıkan erkek fotoğrafıyla alt tarafta yazan isme odaklandım.

'Can kayrel'

Bölüm sonu

Kısa yazdım çünkü kaossuz mutlu sahneler yazamıyorum böyle kitaplara aq

LİTOST (+18) 'Askıda' Where stories live. Discover now