3| TAN YILDIZLARI

695 66 50
                                    


Bölüm şarkısı: Kalandra - Brave New World

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Bazen tanınmamayı çok isterdim.
O ben değilim, görünen bir hayalden ibaret, sen yanılıyorsun, ben değil diyebilmeyi...
Ege'deki yazlığımızda dedemin komşusu olan Ayten Teyze'nin kirazlarından yerken yakalandığımda bunu çok istemiştim. Tadı çok güzel olan o kirazları şu an bile yemek için her şeyimi verebilirdim fakat Ayten Teyze, kirazlara değil dokunmamıza bahçesine girmemize bile çok kızardı.

Tanınmamak...

İşte şimdi, göründüğüm kişi değildim. Yıllar önce dilediğim bu basit dileğin bedeli ne yazık ki çok ağır olmuştu. Kahverengi uzun saçlar yerini parlak altın sarısı saçlara, acı kahve iri gözler yerini menekşe rengi çekik gözlere, kalın ve dolgun dudaklar ise yerini ince fakat biçimli dudaklara bırakmıştı.

Başımı kaldırıp asfalt yolun boşluğunda gezdirdim gözlerimi. Bir zamanlar insanların olduğu yollar... Bakışlarımı dikiz aynasına çevirdiğimde Meredith'le göz göze geldik. Her göz göze geldiğimizde hâlâ irkiliyor ve bakışlarını kaçırıyordu benden. Aslında görmeyi beklediği kişi bendim fakat karşısında o kız vardı.

Onun için ne kadar zor olduğunu tahmin edebiliyordum bu durumun çünkü Meredith hâlâ kendisini Nera'nın katili olarak görüyordu. Oysa gerçek bu değildi, ben biliyordum.

"Buraları nasıl bu kadar iyi biliyorsun?" diye sordum gerginliğini dağıtmak adına ancak daha sonra bu sorunun aptalca olduğunu anladım. Meredith, yüzyıllar boyunca Dünya'ya geçiş yapmıştı. Bizim dünyamıza geçtiği süre boyunca bizi, topraklarımızı, dillerimizi çok ama çok iyi öğrenecek kadar yaşamıştı. Bazen onun bu kadar uzun yaşayıp böylesine genç durabilmesini yadırgıyor ve unutuyordum. Onunla aramızda yüzlerce, binlerce yıl vardı.

Ama...
Onda beni anlayan bir taraf vardı. Hiç kimsenin bilemediği, çözemediği bir taraf. Sanki o ve ben yıllarca bunu beklemiştik.

"Yollar ve yıllar, çok şey öğretir." dedi Meredith çok sonra. Negra yerinde huzursuzca kıpırdandı.

Sürücü koltuğunun yanındaki yolcu koltuğuna geçmişti ve araba sürmek konusunda herhangi bir yetisi olmadığından huzursuz iç çekişlerle yolu izlemekle yetiniyordu. Yaklaşık altı saattir, sınırındaki bir köyde bulduğumuz kasalı araçla seyahat ediyorduk. Aracı çalıştırmak Meredith'in fikri olduğu gibi yine onu çalıştırmayı başarmak da onun marifetiydi. Bu bile benim Meredith'e olan alakamı daha da artırmıştı.

Başımı yeniden pencereye çevirdim fakat bu defa yola değil gökyüzüne baktım. Kül grisi bulutlar güneye doğru ilerliyordu, önümüz ise olabildiğince maviliklerle doluydu. Aklımda sadece onlar vardı; Ritley Bonnevar ve Nera'nın ablaları.

SİYAHIN BİR HİSSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin