11| ÖLÜMLER

4.5K 328 159
                                    


Bölüm şarkıları: Lil Wayne - Mirror ft. Bruno Mars.

Ruth B. - Lost Boy.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Her şeyi hatırlıyordum.

Geçmişimi; ailemi, yazlığımızdaki o kuru sıcaktaki ekinlerin taze kokusunu, yaz yağmurlarının çıplak bacaklarımın ardında koştuğum için nasıl damlalar oluşturduğunu, cır cır böceklerinin geceleri susmaksızın çığlıklarını, dedemin ince telli kırılgan saçlarımın üzerinde dolaşan nasırlı ellerini, babamı kaybettiğim gün sırtımı yaslayacak en sağlam duvarımın üzerime çöken ağırlığını, annemin dünyasını karartan o geceyi, hayatıma giren o yabancıya nasıl aşık olduğumu, o yabancının kemanından kulaklarıma ulaşan o acı melodileri... Ve belki de en önemlisini; dünyadayken nasıl hissettiğimi hatırlıyordum. Cesaretin o karşı konulmaz çekiciliğini, korkunun ciğerlerime çektiğim nefesle birlikte içime karışmasını, merhametin bazen uçan bir kuşun kanadında bazen de denizin dibinde yaşayan renkli bir balığın yüzgecinde belirmesini, nefretin bir tohum gibi filizlenip bedenimdeki bütün damarlarına ağaç dalları gibi yayılmasını ve sevginin o delirten çetrefilli sarsıntısını tüm kalbimde hissedişimi hatırlıyordum. Tüm yaşanan kötülüklerin karşısında müthiş bir zıtlıkla beliren o iyilikleri de hatırlıyordum; yalanların diğer yüzünde ortaya çıkan gerçekleri; siyahın ardındaki göz alıcı beyazı görebiliyordum.

Tüm bunları düşündüğümde insanların hayatları hakkında anlamlandırabildiğim yegane şeyin, zıtlık temelli bozuk bir düzenin içerisinde yaşam çabasında olduğuydu. Bütün insanların bir şeyler için çabaladığını biliyordum. Yaşadığı bu dünyada çabası olmadığını iddia eden insan dönüp aldığı nefesi bile sorgulasa nefes almanın bile bir çabadan ibaret olduğunu görebilirdi. Nefes alabilmek, düşünebilmek ve içimizde atan bir kalbe sahip olabilmek bile bir çabadan ibaretti. İnsan buydu; çelişkiler ve zıtlıklar diyarındaki düşünmeye mahkum yaratılmış. Sorgulamak her zaman insana cazip gelmişti, benim inancıma göre ilk insanın fikri de zikri de sorgulamak amacıyla bu kapıya açılan bir devinimdi.

Ve bütün yasaklar, insanlara adeta altın tepside cezbedici bir edayla sunulurdu.

Adem ile Havva'ya yasak kılınan o ağaca yaklaşma arzusu, şeytanın vesvesesiyle açığa çıkan merak duygusu ve insanın gözünü bürüyen o korkunç heves bütün bir insanlığın kaderini cennetten bu dünyaya indirerek değiştirmişti. İnsan buydu; sorgular ve merak ederdi. Adem, yaratılan ilk insandı; özeldi, biricikti ve tüm bu zıtlığın ortaya çıkmasına neden olan yaratılandı. Topraktan yaratılan bu insan belki de bir toprağın verebileceği en yüce canlıydı. Tanrı, daha sonra Adem'in sol kaburga kemiğinden, tam anlamıyla vücudunun en hassas noktasından Havva'yı yaratmıştı; belki de bütün kadınların erkeklere oranla daha narin ve duygusal oluşu bu yüzdendi. Havva, Adem'e göre zıttı ve tüm canlılar bütün bu çeşitliliğin içerisinde birbirine daha da zıttı.

SİYAHIN BİR HİSSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin