5| İKİ KALP, BİR HANÇER

1K 60 85
                                    



Bölüm şarkısı: Sia-Titanium.

***

***

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

***

Babam hep "Hayat seni beklemez, sen ona yetişeceksin." derdi sabahın köründe evden çıkmadan önce. Aylarca yok olduğu gerçeğinin yanında bu cümlesi küçükken beni çok fazla düşündürürdü. Göz yaşları içerisinde onun ayakkabılarını giyişini izlerken sabah ezanı okunur, sokak köpeklerinin ulumaları duyulurdu seher ayazında. Babam, yere çöküp iri ve nasırlı avuçlarının arasına alırdı yüzümü, baş parmaklarıyla yanaklarımı okşardı. "Yapma böyle, Hezaren. Kocaman kız oldun, sana ağlamak hiç yakışıyor mu?"

Omuz silker, gitmesini istemezdim. Ama o her zaman yaptığı gibi saçlarımı koklayarak öper, bana sıkıca sarılır ve kalkardı göz hizamdan. Çocukluğunda babası tarafından çok sevilen, şımartılan, ağzına kadar baba sevgisini tadan şanslı azınlık kesimden olduğumu bilsem de babamın bir denizci olması gerçeği hayatın bana bir çelme takmasından ibaretti. Yıllarım onu, onun sevgisini, şefkatini ve korumacılığını özlemekle geçti. Babamdan bana kalan tek eksiklik yeterince yanımda olamamasıydı. Artık sadece hayallerimde, anılarımda ve rüyalarımda erişebiliyordum ona.

Ama artık tanıyamıyorum onu. Yakın geçmişim bir sis bulutu gibi dağılıyor ellerimde. Anılarım, hayallerim ve rüyalarım paramparça, kopuk kopuk ve silinmiş sanki. Bu satırları yazarken saatlerce düşünüyorum. Ben kimim? Ben neyim? Ne için doğdum? Ne için öleceğim?

"Kötü olan her zaman ilgi çekicidir..." diyordu babam. Çok severdim o cümlesini ama artık devamını hatırlayamıyordum. Kurşun gibi ağır geliyordu bu cümlesi bana, şimdiyse unutmanın büyük sancısını hissediyordum yüreğimde. Unutmak istemediğim ne varsa birer birer siliniyordu hafızamdan. En çok da kendim... Kendi benliğim!

Bir de o. Yalnız o...
Tanrım.
Yalvarırım onu unutmama izin verme.
Meredith'i unutmama izin verme.

"Ne yapıyorsun?"

Meredith'in sesiyle irkilerek önümdeki defterin kapağını kapattım ve ona döndüm. "Hiç," diyerek omuz silktim. Meredith gözlerini kısarak yanına geldi ve bir bana bir de önümde duran deri kaplı deftere baktı.

"Hiç demek..." diyerek parmaklarını deri defterin üzerinde gezdirirken kalçasını masaya dayamıştı. "Nasıl bir hiçmiş bu?"

Gözlerimin içerisine bakarak defteri eline aldığında arkama yaslanıp onu izlemeye başladım. Ona engel olmadım, istiyorsa yazdıklarımı okuyabilirdi, hakkımdaki her şeyi en ince ayrıntısına kadar öğrenebilir, ona karşı hislerimi perdesiz görebilirdi yazılarımda.

Tabii okumayı becerebilirse.

Meredith, kahverengi deriden kaplı defteri gözlerimin içerisine bakarak araladı. Sanki benden bir ikaz, bir engelleme bekler gibi baktı gözlerime fakat ona engel olmadan öylece onu izlemeye devam ettim. Bir şey demediğimi fark edince defterin ilk sayfasını açtı ve gözlerini sayfaya indirdi. Birkaç saniye sayfaya dikkatle baktı. Kuzguni siyah gözleri sayfaya bakarken kısıldı anlık olarak, sonrasında yutkundu ve sağ elinin baş parmağını sayfaya doğrulttu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 26, 2022 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİYAHIN BİR HİSSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin