Bölüm 11 : Bizim

2.9K 104 25
                                    

Üç hafta, tam üç hafta geçmişti. Üç haftadır Agir'i arıyorduk ve bir türlü ulaşamamıştık. Elimdeki adamı bıraktığımda öksürerek yere tükürdü. Kanla karışmış tükürüğe bakıp güldü.

"Onun yerini öğrenmek istiyorsan beni serbest bırakmalısınız."

"SÖYLE LAN ARTIK.!! AGİR NEREDE?!!" diye bağırdı Ateş sinirle.

"Beni bırakın." Sinirle oradan çıktığımda esen sıcak hava yüzüme vuruyordu. Burnuma gelen iğrenç kan kokusu midemi bulandırıyordu. Ellerimdeki kanı üzerime sürdüm.

"Eve gidelim, üzerimi değiştirmek istiyorum. Kan kokusu midemi bulandırıyor."

"Gidelim küçüğüm." Arabaya bindiğimizde gerçekten midem çok bulanıyordu. Camı açıp derin nefesler almaya başladım.

"Ne oldu küçüğüm?"

"Miden gerçekten çok bulanıyor."

"Hastaneye gidelim." dediğinde tam dönecekken elini tuttum.

"Gerek yok. Eve gidelim."

"Emin misin?"

"Evet, iyiyim." Yaklaşık yirmi dakika sonra evin önünde durduk. İnip Ateş'i bekledim. İçeri girdiğimizde hızla yukarı çıkıp üzerimi değiştirdim. Camı açıp derin bir nefes aldığımda belime sarılan kollarla irkildim.

"Korkutmak istemedim."

"Sorun değil."

"İyi misin?"

"İyiyim." Elleri karnımın üzerinde geziniyordu.

"Ateş."

"Hı?"

"Oynama benimle."

"Oynarsam?"

"Fena olur."

"Hımm? Mesela?" dediğinde ensemden boynuma minik öpücükler bırakıyordu.

"Mesela," deyip Ateş'e döndüğümde kasıklarına dokundum. Ağzından kaçan ufak inlemeyle sırıttım.

"Seni zorlarım." diyerek devam ettim. Dudaklarıma yaklaştığında yaklaştım ama öpmedim. Yanından kaçıp hızla tuvalete girdim. Kapıyı kapatacağım sırada ayağını koydu. Benimle birlikte tuvalete girdiğinde aynanın önüne doğru ilerledim. Ellerini omuzlarıma koyduğunda çenesini boynuma koyup aynadan bize doğru baktı.

"Her zaman böyle olalım küçüğüm, her zaman yanımda ol."

"Olacağım, sen? Sende ol?"

"Olacağım." dolabın kapağını açtığımda irkildim. Kapağı açık bırakıp klozet kapağının üzerine oturdum. Önüme gelip diz çöktü.

"Ne oldu bebeğim?"

"Ateş, bu gün ayın kaçı?"

"Yirmi yedisi. Ne oldu?" Ellerimi saçlarıma geçirdim. Ellerimi tuttu.

"Ne oldu güzelim, anlat küçüğüm?" Sustum.

"Yangın'ım, iyi misin?"

"Ateş ben."

"Sen?"

"Günüm geçti. Regl günüm geçti." Kaşları anında çatıldığında aklımdan her ihtimal geçiyordu.

"Ne zaman olman gerekiyordu?"

"Bir hafta önce, en fazla iki-üç gün gecikirdi."

"Hazırlan."

"Nereye?"

"Doktora gideceğiz."

"Ateş sabah gideriz."

Erkek LisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin