Bölüm 12 : Davet

2.8K 98 21
                                    

Ateş'e nereye gideceğimizi sorduğumda bir davet olduğunu söyledi. Elimdeki iki elbiseyi ona gösterirken çatık kaşlarla elbiselere bakıyordu.

"Ne oldu? Kötüler mi?"

"Saçmalama bu kumaş parçalarına elbise mi diyorsun kızım sen? Git elbise giyi."

"Ya çok güzeller seç birini?" İkisinin üzerinde gezindi bakışları. Ve en kapalı olanı yani benim solumdaki elbiseyi gösterdi.

"Tamam bunu giyeceğim." dedim heyecanla sağ elimdeki elbiseyi kaldırarak.

"Yangın.!!" Arkamdan seslendiğinde hızla odaya çıktım. Peşimden gelirken aynadan elbiseyi üzerime tutuyordum. Mat siyah bir elbiseydi. Epey kısa ve göğüs dekoltesi vardı. Sırtı belime kadar inerken dar bir elbiseydi. Gözlerimi üzerimde gezdirdim. Elbiseyi üzerime geçirirken içeri Ateş girdi. Gözleri üzerimde gezindiğinde yüzündeki sırıtışı çatık kaşları ile örtmeye çalışıyordu. Yanıma geldi.

"Bunu giymeyeceksin değil mi güzelim?"

"Giyeceğim bebeğim."

"Giymeyeceksin güzelim."

"Giyeceğim canım." Aynanın karşısından kendime baktığımda oldukça seksi gözüküyordum.

"Bence oldukça güzel ve seksi bir elbise. Bana da çok yakıştı. Ah ah Ayhan'ım olsa çok beğenirdi."

"Kötü olmuş demedim Yangın'ım. Bak sende söylüyorsun, çok güzel ve seksi oldun. Bunu başka adamların yanında giyimene izin vermeyeceğim."

"İddiasına girelim mi?"

"Hım?"

"Ben bu elbiseyi bu gece giyeceğim ve sen bana karışmayacaksın."

"Karşılığında?"

"İstediğin herhangi bir şey."

"Bu ikinci oluyor güzelim, öncekini daha kullanmadım." Gülümsedim. İçten bir şekilde.

"Unutmamışsın."

"Seninle ilgili hiçbir şeyi unutmam."

"İlk gün ne giymiştim?"

"Siyap pantolon, ayrıca o da üzerine çok yapışmıştı ve beni sinir etmişti. Üstünde de bir gömlek vardı. Bileğinde A harfli bir kolye ve saçların beline kadar salıktı." Gülümsedim.

"Senin üzerinde koyu gri bir pantolon siyah bir kazak vardı. Saçlarını yukarıya doğru kaldırmıştın ve yüzümüze bile bakmıyordun."

"Seni en başından beri izliyordum. Her hareketini, bu yüzden senin ilk saçlarını öğrendim. Derslerde saçlarının tellerini saydım. Ama gerisini sayamadım. Sonra bilekliğini gördüm. A harfi vardı." Cabimden çıkardığım bilekliği gösterdim.

"Evet, bu. O gün seni çok kıskandım. Bu bilekliği sana almış olan herifi düşündüm."

"A, Agir, Ateş. En sevdiğim iki adamın baş harflerini taşıyor. Bu bilekliği bana Agir almıştı." Dolan gözlerimi yok saydım.

"'Baktıkça beni hatırla, veya istediğin birini' demişti. Sonra öfkeyle, 'Benden başka kimse olmayacağı için her baktığında beni hatırlayacaksın' demişti. Onu çok özledim." Göz yaşlarımın üzerine kondurduğu öpücüklerin ardından dudaklarıma kısa bir öpücük bıraktı.

"Eğer, şimdi hazırlanmazsan. Bu elbise diye bir şey olmayacak bebeğim." Hızlıca göz yaşlarımı silip ayağa kalktım. Aynanın karşısına geçip ellerimle saçlarıma nasıl durur diye bir kaç şekil vermeye başladım. Saçlarımı ve hafif makyajımı yaptıktan sonra mat kırmızı rujumu sürüp topuklularımı giyidim. Ateş'e döndüm.

Erkek LisesiWhere stories live. Discover now