Bölüm 5 : Sapak

1.7K 78 9
                                    

Yaklaşık yarım saat sonra bir ses duydum.

"Alev.!! Neredesin?!!" Bu Bartu'nun sesiydi. Hızla etrafa baktım. Görünürde kimse yoktu.

"Bartu.! Burdayım.!" Başka bir adamın sesi geldi.

"Abla'nın kızı burad!!-" cümlesini bitiremeden yüzüne inen yumrukla yere yığıldı. Bartu başını kaldırıp baka baktı.

"Sen oraya nasıl çıktın?"

"Bilmiyorum, tek istediğim buradan gitmek. Selin nerede?"

"Arabada."

"Nasıl ineceğim?"  Düşündü.

"Atlayabilir misin?"

"Ayağımı mı kırayım?"

"Yere değil, kucağıma?"

"Hayır."

"O zaman kal orada, gidiyorum ben." Arkasını dönüp gideceği sırada konuştum.

"Tamam lanet olsun tamam gitme." Gülerek döndü.

"Bak gerçekten senin gülmeni çekecek durumda değilim." Gözümden akan bir damla yerde ki yaprakların üzerine düştüğünde göz yaşıma baktı. Çatık kaşları yeniden bana döndü.

"Sen iyi misin?"

"İndir beni buradan."

"Yavaşça atla, tutacağım." Yavaşça dala tutunup bedenimi aşağıya sarkıttım. Kendimi boşluğa bıraktığımda saniyeler sonra kucağındaydım. Dikkatli bir şekilde beni yere bıraktı. O sırada bir ses duyduk.

"Abla'nın kızı burada.!!!!" Bartu elimi tuttuğu gibi koşmaya başladı. Bende ona ayak uydurduğumda peşimizden koşan sadece benim sayabildiğim beş adam vardı. Birden önümüze 2 kişi çıktığında etrafımızı sarmışlardı. Bartu ile sırtlarımız birbirine çarptığında başımı çevirip ona baktım.

"Korkma."

"Korkmuyorum, yedi kişiler üçü bende." Güldüğünü duydum.

"İkisini al, beşini hallederim."

"İki kişi zevkli olmaz. Üç istiyorum."

"Seni mi kıracağım? Üçü senindir." Yeniden adamlara baktığımda birbirlerine baktıklarını gördüm. Birden hepsi tek dizinin üzerine çöküp başlarını öne eğdiler.

"Ne oluyor?" dedim çatık kaşlarla.

"Bilmiyorum." Biri bana alttan bir bakış atıp konuştu.

"Sen Abla'nın kızısın. Senin emrindeyiz. Öl de ölelim. Öldür de öldürelim."

"Abla mı?" dedim şaşkınlıkla.

"Evet, sen Abla'nın kızısın. Abla hepimizin hayatına dokundu. Onun kızı bizim için her şeyden önemlidir.

"Bartu, gidelim." Elimi tutup koşmaya başladığında adamların yanından geçip ormandan çıktık. Araba hemen burdaydı. Arka kapıyı açıp bindiğimde Selin de arkadaydı. Bartu hızla sürmeye başladı. Selin bana sıkıca sarıldı.

"İyi misin? Ne oldu? Anlat bana."

"Sonra konuşalım mı?"

"İstediğin zaman kuzum." dedi sıkıca sarılarak. Camdan dışarısını izlemeye başladığımda gözlerimden akan yaşları Selin sildiğinde ağladığımı anlamıştım. Bakışlarım dikiz aynasına döndüğünde beni izlediğini gördüm. Araba büyük bir evin önünde durdu.

"Hadi gel." Selin tutmam için elini uzattığında elini tuttum. Beraber eve girdik. Bartu arkadan gelmişti. Kahve tonlarının hâkim olduğunu evde yukarıya çıkıp bir odaya girdik. Mor ve beyaz tonlarına bir odaydı. Selin'in odası olduğu belliydi.

Erkek LisesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin