Bölüm 18 : Final

2.1K 83 36
                                    

Ellerimi karnıma koydum. Zamanı yaklaşmıştı. Yaklaşık on beş günüm kalmıştı oğlumu kucağıma almama. Ellerimi karnıma koydum. Bartu elindeki masal kitabını okuyordu.

"Çirkin dev yakışıklı bir prense dönüşmüş. Üzerindeki büyü kalkmış ve prenses ile sonsuza dek mutlu yaşamışlar." Kitabı kapatıp elini karnıma koydu.

"İyi geceler babacığım."  Gözlerini bana çevirdi. Yaklaşıp dudaklarıma uzun bir öpücük bıraktı.

"İyi geceler karıcığım."

"İyi geceler kocacığım." dedim gülümseyerek. Kollarını karnımın altından sardı. Gözlerimi kapattım..

Gözlerimi karnımın altındaki ağır sancı ile açtım. Altımın ıslandığını hissettim.

"Bartu suyum geldi."

"Hı?"

"Bartu suyum geldi.!"

"Ne?!" dedi hızla kalkarak.

"Bartu suyum geldi.!!" Hızla ayaklandı.

"Eee hastaneye mi gidecektik? Çanta nerede? Hah dur, burda." Ayağa kalkmama yardım ettiğinde zorlanarak aşağıya indim. Arabaya bindik son hızla hastaneye giderken Bartu Anıllara haber veriyordu.

"Ah.!!"

"Dayan bebeğim.! Dayan.!"

"B-bartu, ç-çok sancım var."

"Dayan bebeğim. Lütfen. Bizim için. Oğlumuz için." Dişlerimi sıktım. Hastanenin önünde durduk. Sonra her şey o kadar hızlı oldu ki. Hastaneye girişimiz. Doğumhâneye alınmam. Kendimi sıkıyordum. Kasıklarımdaki acı tarif edilemezdi.

"Hadi Alev az kaldı biraz daha ıkın.!" Bir süre daha ıkındım alnımdan damlayan terleri yan taraftaki hemşire siliyordu. Sonra rahatladım. Ağlama sesi duydum. O an benim için en değerli an'dı. Oğlumu kucağıma verdiler. Gözlerini açtığında her şeye rağmen kızıl gözlerini gördüm. Kokusunu içime çektim. Doğumhaneden çıktığımızda herkes buradaydı. Annemler. Amcalar. Dayımlar. Selin. Emre. Anıl. Hepsi. Odaya geçtik. Herkesin yüzünde mutlu bir gülümseme vardı. Sonra hemşire odaya girdi.

"İşte git bakalım anneye." dedi oğlumu kucağıma verirken. Bartu'nun gözleri dolmuş gülerek bakıyordu. Saç diplerime uzun bir öpücük bıraktığında bende oğlumu öptüm. O anda bir kamera sesi geldi. Selin bizi fotoğraf çekmişti.

"İlk aile fotoğrafınız." dedi ağlayarak. Bartu yaklaşıp kokusunu içine çekti.

"İsim düşündünüz mü?" diye sordu hemşire. Bartu bana gülümseyerek baktı. Aynı anda konuştuk.

"Özgür."

"Özgür."

İki annemde birbirlerine sarılmış ağlıyorlardı. Mutluluk göz yaşları. Özgür'ün başına minik bir buse daha kondurdum.

"Şimdi sizi dışarı alalım. Özgür'ün karnı acıkmıştır." Herkes dışarı çıkarken Emre konuştu.

"Burdan çıkışta İlk Ebeveyn pizzası yemeye gidiyoruz haberin olsun." Gülerek konuştum.

"Olur." Herkes çıktığında oğlumu emzirmeye başladım. Kokusu dünyadaki tüm kokulara bedeldi şimdi isteseler düşünmeden onun için canımı bile verirdim. Biz artık tam anlamı ile bir aile olmuştuk. Biz artık birimiz olmadan yaşayamazdık..

On yedi yıl sonra..

Yanımda sevdiğim adam, karşımda kızım ve onun yanında oğlum. Ben daha ne isterdim. Mavi, kızım konuştu.

Erkek LisesiWhere stories live. Discover now