Bölüm 4: Gece Yarısı Planları

6.7K 357 13
                                    

Küçük kız göz yaşlarını hızlıca sildi. Zayıflık sergilemek istemiyordu. Elinden geldiği kadar güçlü duracak ve bu işi kendisi için kolaylaştırmaya çalışacaktı. Küçük kız kendisini bu konuda tembihlemeye devam etti ama yurt binasını gördüğünde tüm güçlü durma çabası darmadağın oldu ve yanındaki adamın elini daha da sıktı. Ama bir faydası yoktu, birazdan ayrılacaklardı. 

Binadan içeriye girdiklerinde, onları gece sayım yapan kadın karşıladı. Kadın kollarını göğsünün üstünde bağlamış, yüzünde sert bir ifade ile öfkeli olduğunu açık eden gözleriyle kıza bakıyordu. Kız, adamın kendisini bırakıp gitmesinden sonra başına gelecekler yüzünden korktu. Kurallar kesindi ve gece kaçarak en büyük kuralı çiğnemişti. Ona bu kural tanımazlığı yüzünden verecekleri cezada ne kadar acımasız olabildiklerini biliyordu.

Yanındaki adam ona seslendiğinde korkularını bir kenara bıraktı bakışlarını ona çevirdi. "Kızım dinle beni. Şimdi ayrılıyoruz ama bu tamamen birbirimizden kopacağımız anlamına gelmiyor. İstanbul'da iş bulacağım. Para kazanacağım. Çok param olduğunda seni yanıma alabileceğim. O zamana kadar dayan kızım."  Kız başını eğdi. Adamın vaatlerini pek umursamıyordu. Buradan beraber gidebileceklerken, ellerinde böyle bir şans varken onu terk ediyordu. Bu yüzden şu anda umurunda olan tek şey terk edilişiydi.

Adam uzanıp kızın gözyaşlarını sildi ve çenesini hafifçe iterek başını yukarı kaldırdı. Kız onun bakışlarına karşılık vermedi, ona sinirliydi. Eğer onu da yanında götürseydi kimsenin haberi olmazdı. Beraber yaşarlardı. Kız bir türlü bu ihtimali kafasından atamıyordu.

Küçük kız sonunda adamın yüzüne baktı ve o gözlere baktığında siniri yok oldu. Adam da üzgündü, bunu görebiliyordu. Her zaman olduğundan daha zayıf, daha yorgun gözüküyordu. Gözlerinin altına koyu halkalar peydah olmuştu. Onun da yanakları kendisininkiler gibi gözyaşlarıyla yıkanmıştı.

Kız en sonunda dayanamayıp kafasını sallayarak onayladı adamı. Adam kızın alnına bir öpücük kondurdu. Yüzünde buruk bir gülümseme ile konuştu. "Seni yanıma alana kadar sık sık ziyaretine geleceğim, tamam mı?" Kız yeniden başını salladı. Adamın söylediklerine sıkı sıkı sarılacak ve döneceği günü bekleyecekti. Bir aile olacakları günü yılmadan, usanmadan bekleyecekti.

Ve adam gittikten sonra kız bekledi. Bekledi ama kimse gelmedi.

***

Altımda kıpırtısız yatan adam cevap vermek yerine homurdanınca bıçağın baskısını arttırdım ve sorumu tekrarladım. "Kimsin sen dedim!" Beni üzerinden atmaya çalışınca bıçağın sırtı ile çok sert olmayacak şekilde kafasına vurdum. "Eğer konuşmazsan boğazını hemen burada keserim. Sabrımı zorlamanı tavsiye etmem." 

"Bu kadar tehditkar olabileceğini hiç düşünmemiştim." Duyduğum tanıdık ses ile anında bütün tüylerim diken diken oldu. Yaşadığım kısa süreli şokun etkisinden kurtulup hızla üzerinden kalktım. 

Benim üzerindeki ağırlığım kaybolduktan sonra Savaş çevik bir hareketle toparlanıp ayağa kalktığında onu kolundan tutup binanın diğer tarafına sürükledim. Orada karşılıklı ayakta dururken balkabağı gibi ortadaydık. Evden bakan korumaların bizi görmesini istemezdim. "Ne arıyorsun burada?" 

Kaşlarını çattı. "Bir de hesap mı soruyorsun? Asıl benim hesap sormam lazım. Kaç yıl oldu, hm? Bir anda telefon numaranı değiştirdin. Giderken bir arayıp haber dahi vermedin. Teşkilata soruyorum, o görevde adını dahi anma diyorlar. Yokluğuna alışana kadar kafayı yiyecek hale geldim. Yiğit komutanım gelip Yeşim Karaca'yı araştır demese buraya geldiğinden dahi haberim olmayacaktı!" Ağzını açıp açıp kapadı. Söyleyecek daha çok şeyi vardı ama söyleyemiyordu. Onun bu halini bilirdim. Sinirliyken diline hakim olamazdı bu yüzden konuşmaktan çok sessiz kalmaya çalışırdı. 

SESSİZ SİPEROnde histórias criam vida. Descubra agora