Aşk filmleri kötü sonla biter

1.3K 54 2
                                    

"Meliscim bize ne zaman söylemeyi planlıyordun acaba?"
Daha kendime gelmemişken annem trip atmaya başladı.
"Imm şey..ya..aslında...geçelim salona anlatıcam her şeyi"
Tabi bu zaman kazanmakdan başka bir şey değildi. Aksele düşmanımmış gibi bakarken beyefendinin hiç bir şey umrunda olmadığını anlıyorum.
"Seni dinliyoruz"
"ben aslında Aksel benim....."
En iyisi doğruları söylemek. Tabi bunları söyledikden sonra bize inanmayıp deli gözüyle bile baka bilirler. Neyse,müstalbel nişanlım lafı ağzımda koyup konuşdu.
"biz Melisle yeni nişanlandık"
"Yeni nişanladınız? Çok güzel peki niye bize haber vermediniz?!"
Babamın keçileri birazdan çiflikten kaçıcak.
"nasıl desem babam ağır trafik kazası geçirdi,nişanmızın sabahsı günü. O yüzden İzmite gelip size haber veremedik."
Aaa Mehmet amca kazamı geçirmiş? Yalana gel adam turp gibi
"ay geçmiş olsun oğlum"
Annem üzgün bakışlarıyla takınırken babamın hala şüphelendiyi belliydi.
"kızım sen daha 1 aydır buraya taşındın. Benim anlamadığım sen hangi ara sevdin,nişanlandın? Hem nerde görülmüş kız istemeden nişanlanmak?"
Bi kız isteme eksikti zaten. Allahım neydi günahım ki,benim karşıma Aksel gibi sorunlar kralını karşıma çıkardın. Onunla tanıştığımdan beri başıma gelmeyen kalmadı.
Babam cevap beklerken Aksel konuştu.
"İlk bakışda aşık olduk. İşte benim evleneceğim kız dedim ve evlilik teklifi etdim Melise"
Aksel Varol kendi üstüne aldı tüm suçu. Vay be kendini baya aşmış.
"aynen,doğru söylüyor"
Babam sinirle bakıyoru Aksele. Çocuk yalan makinesi gibi bir çırpıda bulup söylüyor. Bünye alışık.
"isim neydi?!"
"Aksel"
"Aksel benimle bahçeye gel!"
"Tamam"
Akselden nefret etsem bile babamın onu öldürmesini istemem. Kulağına yaklaştım
"Bittin sen Aksel. Babam inanmadı bize"
"Sen beni merak etme. Sen beni aff etdin mi onu söyle"
Tamda cevap veriyordum ki,Ece girdi aramıza
"amcam seni bekliyor Akselcim"
Akselcim ne cim?! Akselse bana bakıp sırıtıp gitti kendini beğenmiş. Bende annem ve Akselin nişanlım olduğunu bildiği halde ona asılan Eceyle oturdum
"Ameliyyat oldu mu Akselin babası?"
Annemin bitmek bilmeyen soruları başladı yine

Aksel
Ece denen kız yüzünden Melis bana cevap veremedi. Cihan beyle bahçeye çıktık. Tipik kız babası ama o Melisin babası. Elini omzuma koydu.
"Melis farklı bir kız. Çocukluktan beri diğer kızlardan farklıydı hep. Kimseyle anlaşmaz genelde her kese ön yargılıdır. Hiç bir zaman onu sevdiyimize inanmadı. Kimseye kolayca güvenmez. Sana nasıl güvenmiş hayret doğrusu. Onu tanıdığına emin misin?"
"Emin olun onu kendimden bile iyi tanıyorum. Ben sinirliyken onu düşünmem bile beni sakinleştiriyor. Sizin onu sevdiğinize inanmıyor çünkü,hiç bir zaman sevginizi ona göstermediğiniz ona önem vermediğiniz için öyle"

Şuan fark etdim ki,biz aslında bir birimize çok benziyoruz.
"sen seviyor musun Melisi?"
"Yani nasıl anlatsam onsuz olamazsın ya o olmadığı zaman delirecekmişsiniz gibi olursun. O benim belkide annemden sonra dokunmaya kıyamadığım insan"
Gülümsedi. Sınavdan başarıyla geçtim.
"Delikanlı seni sevdim,kızım sana emanet tamam mı"
"Merak etmeyin"
---
Uzun sohbetmizden sonra salona girdik. Melis hepimize kahve yapmıştı. İçtiğimde kahvenin içindeki biberi fark etdim. Eh be Melis ben senin için uğraşırken senin yaptığın hiç adil değil

Melis
Utanmaz bide kahve istiyor. İç şimdi acıyıda acı çek! Sevgili Cansun için!
"Akselcim ne iş yapıyorsun?"
Ben hiç bilmiyorum sana ne oluyor Ece?
"Tam olarak çalışmıyorum"
"Nasıl çalışmıyorum,yarın bir gün evlenince nasıl olucak?"
Yuh konuyu evliliğe getşrdin ya anne pes artık.
"Aslında mimarlık okudum ben ama çalışmıyorum. Şuan müzikle ilgileniyorum. Babamın şirketi var ama eğer evlenirsem kendi ayaklarımın üzerinde durcam"
"Müzik ne oğlum,babanın şirketinde çalışsana"
"Annee karışma"
Anbemse elindeki kahveyi bitirip bana gülümsüyor
"Ay eline sağlık Meliscim kahveleri tutdurmuşsun"
"Sende beğendin mi Aksel?"
Dedim kocaman gülümseyerek. Gözlerini kısarak bana baktı.
"ben senin elinden zehir olsa içerim güzelim"
Kızmış hemde çok. Oh olsun sen bundan beterlerini hakk ediyorsun.

Babamlar yukarı dinlenmeye çıktılar. Ece ben ve Aksel oturuyorduk
"ee Melis okul nasıl gidiyor?"
Sahi ya universite bir tamire girdi çıkamadı. Tatiller geliyor ben daha doğru dürüst gidemedim.
"iyi gidiyor,sen napıyorsun?"
"ne yapayım işte dershaneye gidiyorum. Belki bu yıl girerim diye"
"Eminim girceksin"
Gözü Akseldeydi. Sabır Melis sabır
"Aksel nasıl oldu sevdin?"
Bu kiz benimle konuşmuyor. Ne oldu ki bakalım Aksel ne yumurtlayacak
"aşk bu geliyorum demez geldim der"
Sorunlar kralından romantik söz çıktı
"ben odaya çıkayım"
Ecenin bu hallerini anlayamıyorum. Bir şey var bu kızda. Şüphelerim yanıltsa beni iyi olur. Neyse,her kes gittiyine göre Akseli gönderme vakti geldi
"hadi kalk git oyun bitti"
"gitmiyorum"
"aff etmiyicem ne kadar otursanda kalksanda anladın mı?!"
"Kızım,senin için o kadar yalan söyledim,bunun bir karşılığı olmalı"
"Anlamadım,ben mi dedim sana yalan söyle! Sen kendin söyledin. Bıraksaydın gerçekleri söyleyecektim"
"haklısınn. Hadi barışalım"
"Hayır!"
Deyip kalkıyodum ki, o kalkıp kendine çekti beni.
"Melis aff et beni!"
"bırak beni! Böyle yapmanla senden etkileneceyimi mi sanıyorsun? Yanılıyorsun Aksel Varol Cansu etkilenir ancak bu numaralarından!"
Aslında biraz etkilenmiş ola bilirim. Çünkü parfümü güzel kokuyordu.
Gözleri parlıyordu bana bakarken. Evet Akselden etkileniyorum
"aff ettin mi?"
Bozuk plak misali durmadan aynı şeyi tekrarlıyor
"Aksel bırak! Şimdi babam görücek"
"nişanlımsın"
"ben bu yüzüyü çıkartıp Cansuya vercem"
"yok kalsın parmağında"
Bu bir evlenme teklifi mi? Aman tanrım!
"neden?"
Evlenme teklifi edicek ama hayır diyicem tabikisi. Ne kadar çabuk aşık oldu bu bana. Bunda da bir iş var ama dur bakalım.
"Zeynepler bal ayından geldiler biliyorsun. Bizi yemeğe çağırdı onun için yüzük parmağında kalmalı"
Yuhh odun uyuz bundan evlilik teklifi beklemek zaten salaklık. Salağım ben hemde duble salak! Cevabımı bile hazırlamıştım!
"babaaaaa"
Diye bağırdım Akselde korktu ve kolumu bıraktı. Artık nasıl bağırdıysam babam çabucak geldi salona
"Melis iyi misin?"
"böcek gördüm sanırım"
Bahaneye gel. Kısa sürede ancak bu kadar yalan bula biliyorum
"Kızım Aksel yanında ya"
"Evet bebeyim baban doğru söylüyor"
Bebeyin oldum simdide hah
"Doğru yanımda. Boşluğuma geldi öyle"
"neyse,bizim bazı işlerimiz var İstanbulda aslında onun için gelmiştik. Biz çıkıyoruz"
"biliyordum zaten beni merak ettiynizden gelmezsiniz"
Açık bi şekilde söyledim. Zaten Akseli görüp mutlu aile tablosu yapıyorlar
"neyse kızım Tülin hadi gel"
Annem geldi ve
"biz gec geliceğiz kızım Eceye iyi bak"
O an Ece geldi ve
"ben bebek diyilim yenge!"
"hadi hoşçakalın"
Ece annemide tersledi. Yine de umursamamaya çalıştım ve
"Film izleyelim mi?"
İkiside onayladıktan sonra beni,mutfağa gitdim. Elime ne abur-cubur geçtiyse aldım.
Elimdekileri bıraktıkdan sonra filmi taktım. Akselle Ecenin arasında oturmuşdum. Biraz daha gecikseydim Ece Akselin yanında oturacaktı. Neyse ki,olaya zamanında müdahele etdim.
"Of bu ne ya aşk filmi bildiğin"
"beğenmediniz mi Aksel bey?!"
"Bu tür filmlerin sonu belli zaten"
"Yaa nasılmış sonu?"
Her şeyiyle sinirlerime işliyor. Şimdi de filmime taktı. Biz kavga ederken Ece bıkkınlıkla yukarı çıktı.
"Hemen anlatıyım,genç erkekle genç kadın delicesine severler bir-birilerini sonra kavuşurlar onca engellere rağmen ama sonu hep kötüyle biter. Aşk filmleri kötü sonla biter"
"Hepsi değil bazıları"
"Kavuşup ölene kadar mutlu olan son yoktur. Hatta bu gerçek hayatda da böyle olur. Aslında her insanın bir senaryosu var ve yönetmenliğini alnının yazısı ve kendisi yapar. Ben bu hayattan hep kayb etmeyi öğrendim. En sevdiğim kadını annemi aldı bu senaryo elimden. O yüzden bana mutlu sonlarda konuşma"
Gözlerinde nefret vardı. Elimi göğüsüne koydum.
"senin kalbin bu kadar taş değil. Söylediklerine kendin bile inanmıyorsun. Hem mutlu son var ve bunu sana kendim bizzat isbatlıycam"
"o nasıl olucakmış?"
"Yarın yada bir ay belki de bir yıl sonra,bende birine aşık olucam ve biz evleniceğiz. Emin ol bizimkisi mutlu sonla bitecek"
Tam olarak hangi hissleri geçirdiyini kestiremiyordum. İfadesizce bakıyordu.
"Melis ben seni üzdüyüm için üzgünüm"
"üzülme çünki ben niye bu kadar üzüldüyü mü bilemiyorum"
"bende"
Pişmandı hemde çok
"tamam hadi aff etdim zaten bana ne senin eğlendiyin kızlardan"
"Banane deme! Çünkü öyle değil sen bana değer veriyorsun"
"of Aksel başlama yine"
Film ortaya kadar gelmişti ama kavgadan olayları kaçırdım.
"Melis,hadi kalk barışmamızın şerefine teknede bir tur atalım"
"bu saatde? Hayatda olmaz"
"O zaman yarın"
"tamam"
Diyerek gülümsedim ona. Sonraysa gözlerimde ağırlık hiss etmeye başladım.

Gıcık KomşumWhere stories live. Discover now