Her saçmalığımda yanımda olur musun?

830 35 4
                                    


"Bir kutu jelenin bitmesine rağmen yine de saçlarım eski şeklini almadı. Ne biçim kuaforsün sen?"

"Ben kuaför değilim bu bir. İkincisi zaten senin saçlarının şekli böyleydi ben seni bu hale getirmezden önce. Ve üçüncüsü bir el ile ancak bu kadar çıkıyor kusura bakma!"

Dedim. Sabah hastaneden çıktıkdan sonra Akselin evine geldik. Beyefendinin nazı hiç bitmiyor. Huysuz aksi ve nazlı!

"Hem suçlu hem güçlü deyilen sözün örneğisin"

Kayıp arkadaşım Begümü elime geçirdiğimde kendisini hiçte iyi şeyler beklemiyor.

"Kaç kez özür dilemem gerekiyor senin bu çenenden kurtulmam için? Nolursun söyle"

"Sürünmeni görmek oldukca zevkli"

Deyip kahkaha atdı. Elimi saçından çekip kahkahasının bitmesini bekledim. Onun bu rahat tavırları cinnet geçirmemi sağlıyordu. Elim kolum bağlı olduğu için yapışık ikizler gibi onunla gezmeliydim hep.

"Melis? Neyin var?"

"Birazdan bizimkiler kapıya dayancak. Bizi böyle görüp sorular sormaya başlayacaklar. Bide üstüne kontrole gitmek gibi bi sorunumuz daha var. Ah bide Mehmet amcanın evlilik ne zaman diye sorduğu bir soru var gündemimizde. Ve sen her şeye rağmen gülüyorsun!"

"Gündem baya doluymuş"

"bakalım on saniye sonra kapı çaldığında da böyle dalga geçecekmisin"

Bu sözümün üstüne o aldırmadan gülümserken çok geçmeden kapının çalması ve babamların sesinin gelmesi ile yüzündeki gülümseme yerine şaşkın ifade alıyor.

"Ben demiştim - demekte ayrı bir zevkmiş"

"Kızım,sen falcı ya da büyücü müsün? Şuan senden fena halde tırstım"

Dün bir bugün iki. Zaten dünden sonra tırsman hatta korkman baya bi normal. Hatta şuan ben senin yerinde olsam ve bana dün yaptıklarından sonra benimle kelepçelensem delirilim herhalde..

"Çocuklar! Açsanıza"

"Aksel beni ve özel güçlerimi boş ver. Şuan kapıyı nasıl hall edeceğimizi düşünmeliyiz"

"senin özel güçlerin mi var?"

Kendimi sihirli güçlerini kullanırken yakalanan baş roller gibi hiss ettim. Çok saçma. Bir an kendimden tiksinip özüme döndüm..

"Akselcim,canım,komşucuğum,gıcığım,bak ben seni anlamaya çalışıyorum. Dünden sonra sende feci şekilde devreleri yakmışım hatta patlatmışım. Ama anlamakta bir yere kadar canım! Kendine gel!"

Bunun böyle olmayacağını anladığımda kelepçeli elimle onu cimcikledim.

"Ah! Sen beni vurmaya baya alışmışsın"

Onun dünyaya geçiş yaptığı için sevinsem de aklıma onu vurduğum anlar geldi. İlk kez damda kafa atmıştım,dün baştan aşağı dövmüştüm. Ama bir gerçek var ki,hiç birinde ona bilerek vurmadım. Çünkü ben onun canını acıtmaya kıyamam..

"Ya Aksel,ne yapıyorsun? Beni nereye sürüklüyorsun?"

"Sus ve bana ayak uydyrmaya çalış"

Banyodan odasına doğru giderken arkasınca beni de sürüklüyordu. Kolumun çekilerek acımaması için arkasınca koşmaya başladım. Odasına girdiğinde yere atılmış hırkasını alıp kelepçe bağlanan elimizin üstüne koydu.

"Hadi gidelim"

"Ciddi misin? Begümü bulana kadar böyle mi gezicez?"

"başka bi fikrin varsa buyur. Tutmuyorum seni"

Gıcık KomşumWhere stories live. Discover now