Komple İntikam.

1K 45 10
                                    

Sabah gözlerimi Akselin kollarında açtım-düşüncesiyle uyanmakta güzel olurdu aslında. Saçmalama Melis,bu bizim için fazla romantik olurdu.
Gözlerimi devirerek açtım. Bir kez daha kapadım. Tekrar açtım. Lan Aksel nerde? En son birlikte sarılarak uyumamış mıydık? Ayrıca lan ne? Akselle zaman geçirmenin zararları.
Yatakta doğrulduğumda elimle alnıma vurdum. Yataktan yere eğildiyimde arananı buldum. Evet kendisi yerde ayı gibi yatıyordu.

Olayı tekrar hatırlayınca kıkırdadım. Sabahın beşinde kendisi beklenmedik hareket yaparak yere kapaklanmıştı. O gürültüyle uyandığımda Aksel için endişelenmiştim ama yerde istifini bozmadan uyuduğunu görünce yatağıma iyice yayıldım. Bu arada kırmızı alarm! Aksel yerle ilişkide olduğunu açık bir şekilde gösterip kanıtladı. Başlamamış ilişkimizi beni yerle aldattığı için bitirmeliydim.

"Akselle zaman geçirmenin ikinci zararları! Deliriyorum!"
Kalkmamın vakti. Çünkü gün intikam vakti! Kereme özelimizi anlattığı için cezayı hakk etmişti. Tabi bide içki meselesi var. Dün gece bana sarıldığı için sağolsun içmiş kadar olmuştum.
Banyoya girip üstüme değiştirip mutfağa gitdim.


-Aksel
Kıçırtı sesleri duyuyordum. Faredir kesin. Bide Melis hanım titizim diye geçinir. Sözde tabi.

"Aksel,kalk hadi"
İyi insanmış demek ki. Andığım an geldi.
Gözlerimi açtığım an kahvaltı tepsisini göreceğim diye düşünüyorum.
Kıpırdayarak gözlerimi açtığımda bi hayli hayal kırıklığına uğradım. Yalnış tespitlerde bulunmuşum.
Birincisi-Melisin evinde fare yokmuş. O kıçırtılar gıcırtıya dönüştüğünde seslerin benim bedenimden geldiğini anladım.
İkincisi-Melis kahvaltı tepsisiyle değil,temizlik beziyle karşımda duruyordu.
Üçüncüsü-Lan resmen yerde yatmışım. Ağaç gibi kurumuşum. Başımın ağrıdan çatlaması da ayrı bi mesele!

"Aksel? Uçan eşek görmüş insan gibi niye öyle bakıyorsun?"

Ha? Bu kız gittikçe bana benziyor. Ama abartmayalım. Uçan eşek benzetmesini kullanacak kadar ergen değilim.

"Aloo! Dünkü içki baya bi ağır gelmiş anlaşılan"
Elindeki bezi yukarı kaldırıp salladı.

"Hadi kalk artık. Salonda bir yığın iş seni bekliyor"

Boynumu tutarak ayağa kalktım. Bazen gerçektende nasıl oldu da böyle bir cadıya aşık oldum diye düşünüyorum.

"Bu gün için fazla hızlı başlamadık mı sence?"

"Hızlı mı? Ha sen dün olanları unuttun tabi. Dün Keremle kapıma sarhoş halde gelmen yetmiyormuş gibi bide aramızda konuşulanları da anlatmışsın ona! Ben daha kimseye söylememişken sen ne iş arkadaş?!"

"arkadaş mı?!"
Dediğimde yalandan bir kahkaha atdı ve beni alkışladı.

"O kadar şeyden arkadaş kısmına mı takıldın?"

"hayır. Arkadaş kısmı kaldı aklımda"

"Gıcık!"

"Elinde kahvaltı tepsisi yerine temizlik beziyle duran sen farklısın sanki"

"ah canım kıyamam. Bide kahvaltı tepsisi mi bekliyordun dünden sonra?"

"Ya Melis başlama yine istersen. Uyandığında kendini yerde gören adama göre sınırlarımı ah pardon sinirlerimi fazla zorluyorsun"

"Aa kendin düştün yere. Ben ne yapa bilirim ki? Hem bu işe iyi tarafından bak"

Sinirle ona yaklaştım. Bu kızın dünya alem umrunda değil. Sevdiyim adam iyi mi,kötü mü?-diye hiç düşünmez.

"Yerde uyuyarak ağaç gibi kurumamın ne gibi bir iyi tarafı var? Açıklar mısın sevgili komşucuğum?!"

"E bu sayede yerle aranızdaki o derin bağı anladık."

Gıcık KomşumWhere stories live. Discover now