9. BÖLÜM - YABANCI AMA TANIDIK

852 107 72
                                    

Oy vermeyi unutmayın!!! Sizleri çok seviyorum. Keyifli okumalar🤗❤️

Instagram: miray._.y



    Nora ve Elio ile yaptığımız ve beni korkudan neredeyse öldürecek o deli yarıştan sonra tekrar odama gelmiştik. Uçan atlarla, Pegasuslar yani, Gökyüzü'nde iyice dolaşmıştık. Bana halk yerleşkelerini göstermişlerdi ve tahmin ettiğim gibi, saraylar dışında geri kalan her yer tek bir toprak parçasıydı. Halk yerleşkeleri bölge bölgeydi ama hiçbir yer bir Krallığa ait değildi. Köylülerin dış görünüşlerinden hangi Krallığa ait olduğu belli oluyordu ama herkes bir arada yaşıyordu. Hiç kimse o Güneş benim, o Yıldız benim diye ayrım yapmıyordu. Çünkü Gökyüzü herkesindi.

    Güneş kardeşler beni bulut merdivenlerle, buna "portasyon" deniliyordu, odama geri bıraktıktan sonra akşam yapılacak tören için hazırlanmaya gittiler. Mia beni aynamın önündeki sandalyeye oturttu ve güzelce boyadı. Saçlarıma güzelce dalgalar yaptıktan sonra beyaz güller yerleştirdi. Değişikti ama kabarık ve beyaz saçlarıma beyaz güller çok hoş durdu. Oysa gülleri hiç sevmezdim. Yüzüme de hafif ve pembe tonlarında bir makyaj yaptı. Daha sonra da elbisemi getirdi. Elbisem beyaz ve üzerinde mavi şeritli taşları olan, korseli ve prenses yaka bir elbiseydi. Tarlatan elbiseyi oldukça kabarık yapmıştı. Saçımda olduğu gibi bu elbisenin de her yerinde beyaz güller vardı.

    "Neden beyaz gül?" diye sordum korsemi sıkmaya çalışan Mia'ya. O korsemi sıktıkça vücut hatlarım daha da belirginleşiyor ve ben daha da nefessiz kalıyordum.

    "Beyaz gül duruluk ve masumiyeti simgeler. Tıpkı Ay kanına sahip olanlar gibi. Ay halkı sakin, sade, arzulu ve duygusallıkla bilinir. Bizler dişil enerjiyi ve duygusal enerjiyi temsil ederiz. O yüzden daha duru ve masum görünmeyi tercih ederiz," diye açıkladı Mia.

    "Anladım," deyip başımı salladım. "Peki Güneş ve Yıldız kanına sahip olanlar neyi simgeler?"

    "Güneş halkı sıcakkanlıdır. Enerjileri yüksektir ve gerçek anlamda ışık saçmayı severler. Onlar da eril enerjiyi ve gücü temsil ederler. Çok atılgan ve liderlik vasıfları yüksektir. İddialıdırlar ve cesurlardır." Korsemi iyice sıkıp bağladıktan sonra devam etti. "Yıldız halkı ise çok karmaşıklardır."

    "Nasıl yani?"

    "Yıldızlar çoktur, Ay ve Güneş ise bir tanedir efendim. O yüzden Yıldız Krallığı çok güçlüdür. Birden fazla şeyi temsil ederler. Nitelendirilemezler. Ama en çok doğumla ölüm arasındaki dengeyle anılırlar."

    Şaşkın bir şekilde kaşlarımı kaldırdım. Ay ve Güneş zıt gibiydiler. Yıldızlar ise... Evet gerçekten de bir kelime yoktu onlar için. Yıldızlar güzeldir ama çok derindir. Bunu biliyordum. Arya ile her Aylanmaya gittiğimizde bütün Yıldızlarıadı gibi bilirdi. O çok meraklıydı böyle şeylere ve çok da zevk alırdı. Yıldız Prensesi'ydi gerçekten de. Yıldızlardan çok iyi anlardı.

    Mia ayaklarımın dibine bir çift topuklu ayakkabı koyunca onları da giyindim ve artık hazırdım.

    "Çok güzel oldunuz, efendim."

    Derin bir nefes alıp aynanın karşısından gülümsedim. "Mia, bana adımla hitap edebilirsin," dedim karşımda utana sıkıla hareket eden kıza karşı. Sürekli beraberdik, benim özel yardımcımdı ve daha rahat olmasını isterdim. Ama bu söylediklerime karşılık yüzü kızardı.

    "Pekala, nasıl rahat edersen öyle yapalım. Ama lütfen bu kadar diken üstünde olma yanımdayken. Kendimi kötü hissediyorum," dedim.

    "Özür dilerim efendim, sizi rahatsız ettiğim için," dedi çabucak. Gerçekten de korkmuş görünüyordu. Uzanıp elini tuttum. Önce şaşırdı sonra da utanıp başını eğdi.

Gökyüzü'nün İçinde - 1    (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now