23. BÖLÜM - LANETLİ KAN

549 65 26
                                    

    Selam!!! Hepinize iyi okumalar diliyorum. Oy vermeyi ve Dolunay'da Aylanmayı unutmayın 💕❤️

insta: gokyuzunun_icinde   miray._.y

.

.

.

.

    "Hayır!"

     "Bırak beni!"

    Yıldız Kralı'nın pis kahkahaları her yerde yankılandı. Kolundan yakaldığı Yıldız Prensesi'ni Güneş Prensesi'nden ayırmaya çalışıyordu. 

    "Arya! Bırak onu! Ah!" Yıldız Prensesi'nin elini bırakmayarak inatlaşan Güneş Prensesi'nin yanağına indi sert tokat. Prenses'in yanağı öyle bir kızardı ki bir anlığına kanıyor gibi görünmüştü. Sol eline ve sağ bacağına iliştirilen ve tılsımlı olduğu her halinden belli olan kelepçeler kızın bileklerinde aşınmalara sebep olmuştu. Yüzü gözü toz ve duman içinde, altın renkli saçları pislikten ve kandan kırmızıyla siyah karışımı bir renge bürünmüştü.

    "Ona ne cürretle vurursun!" diye hırladı Yıldız Prensesi babasına. Yumruklarıyla ve tekmeleriyle ona zalimceli bir gülüş sunan adama saldırmaya çalıştı fakat onun da eline ve bacağına tılsımlı kelepçeler bağlanmıştı ve bu kelepçeler bütün enerjisini sömürüyordu. Konuşabilmesi bile mucizeydi. 

    "Yeter!" dedi Yıldız Kralı. Arkasında onun emrini bekleyen tuhaf tipli adama doğru döndü. "Onu buradan götürün." Adam efendisinin sözünün bitmesini beklemeden harekete geçmişti. 

     "Yapma," diye inledi Güneş Prensesi. Zar zor aldığı nefeslerle hıçkırıkları bir olmuştu. Yine de çabalıyordu. Arkadaşını kurtarmak için her şeyi denemeye çalışıyordu. Ama neye yarar? Öz'ünden ayrı düşmüş, Kraliçeleri güçlerini kaybetmişti. Üstelik bütün umudunu çoktan kaybetmişti. 

    "Bırak beni," diye ağlayarak konuştu Yıldız Prensesi. Adamı oyalayabilmek adına kendini yere attı. Ama adam hiç umursamadan onu tek kolundan çekmeye devam ediyordu. Yıldızlar'ı saçını terk etmiş olan Yıldız Prensesi'nin gözlerinin yeşili sönmüş, yerini tıpkı ikiz kardeşi gibi kasvet dolu grilere bırakmıştı. Neşesi de saflığı da gözlerinin feri gibi sönmüştü.

    Yıldız Prensesi itile kakıla oradan çıkarıldıktan sonra Kral tekrar içeri girdi. Şimdi Güneş Prensesi ile tekrar başbaşaydı. Mide bulandırıcı kahkahalarıyla Prenses'e yaklaştı ve yüzünü net bir şekilde görebilmek için yere çöktü. Prenses eğdiği başına rağmen gözleriyle onu süzüyor, acımadan, işkence ede ede Kral'ı öldürdüğünü hayal ediyordu. Kral uzanıp çenesini kavradığı gibi ona bakmaya zorladı. Prenses hiç beklemeden Kral'ın suratına tükürdü.

    "Senden iğreniyorum."

    Suratındaki tükürüğü elinin tersiyle sildi Kral. Öfkelenmişti. Ama Prenses'i böyle çaresiz görmek onun daha çok hoşuna gidiyordu. 

    "Diana beni duyuyor musun?"

    "Üçe tamamlandığınızda bir daha söyle bu lafı," dedi alayla. Ayağa kalktı ve yerde bile zar zor durmakta olan Prenses'in karnına sivri uçlu çizmeleriyle sağlam bir tekme attı. Prenses inleyemedi bile. Acıdan nutku tutulmuştu. 

    Nora

    Bu sırada dışarı çıkarılan Yıldız Prensesi'nin yeri göğü inleten çığlıkları doldurdu etrafı. İşkence ediliyor olmalıydı. Yerde iki büklüm yatan, daha kendi acısına ses çıkaramayan Güneş Prensesi arkadaşını çığlığıyla ellerini yumruk yaptı. Kral'ın iğrenç kıkırdamaları duyuldu.

Gökyüzü'nün İçinde - 1    (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now