11.Bölüm • Lordhor'un Kibar Leydileri

31.9K 1.9K 289
                                    

Instagram: nursu_cugalir  

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Instagram: nursu_cugalir  

Darya sabahın erken saatlerinde kalktığında, sessizce etrafına baktı. Dışarıdan kulak tırmalayan at kişneme sesleri geliyordu. Birkaç kılıç sesi ise cabasıydı.

Mor renkler ile kuşatılmış minik odasındaki mor karanfil ve mor menekşelerin kokusundaki huzuru tadarak, birden burnuna gelen keskin kan kokusunu yutmaya çalıştı. Demirimsi koku ile irkildi ve lila rengindeki perdeyi aralayıp ahşap pencerenin kenarından ürkekçe baktı. Predezia zırhı giyen muhafızların yanında duran, insanların görmeye pek alışık olmadığı daha Lordhor zırhlı muhafızların ve o muhafızların cılız leydilerinden oluşan topluluk, akan kanı izliyor, bir yandan da yüzlerini tiksintiyle buruşturuyorlardı. Muhafızlar ve leydiler, Lordhor ülkesine aitti. Komşu ülkelerdi Predezia ve Lordhor. Bu yüzden ülke arası ziyaretler sık sık olurdu.

Daha çok sarı renkte, kabarık elbiseler giyen hanımefendilerin yanında duran atlar, insanlar ve Lordhor ülkesine ait birkaç adam vardı. Leydilerin hepsi kulağına mor veya kırmızı renklerden oluşan gülleri, menekşeleri veya beyaz, sarı renkler ile insanın ten rengini açan papatyaları kulağının arkasına ittirmiş, kahverengi ve dalgalı saçlarını kibarlıkla topuz yapmışlardı.

Güzel topuzlarının üzerinde duran siyah tüllü veya tüylü şapkaları daha zarafetli görünmelerini sağlıyordu. Predezia ülkesindeki kadınlara karşı daha hanımefendi bir görünüş sergiledikleri kesindi.

Çok açık tonlarda kırmızı elbise giyen, elleri değerli mücevherler ile donatılmış bir leydi, minik ellerini yuvarlaklaşan pembe dudaklarına götürdü ve gözlerini buruşturarak kapattı. Bir atın acı dolu son kişnemesi, tüm sarayın bahçesini doldurdu.

Elinde keskin bir kılıç olan Lordhor erkeğinin tam ayakucunda yatan ölü attan kan sızıyordu. Ve yanında Kral Lev'in tiksintiyle buruşturulmuş güzel suratı duruyordu.

Nyapuvarus Gecesi'ne hazırlanan saray halkı ve Lordhor ülkesinden gelen bir ton insan, oranın kralı Ohandon Ladyanaska, onun biraz çirkef kız kardeşi Adopa Ladyanaska ve kralın karısı, yani Lordhor ülkesinin kraliçesi Meargor Uandon, en çok dikkat çeken insanlardı.

Kraliçe Meargor'un nedimesi olan, soyadını pek kimsenin bilmediği altın Natlie, Meargor ile bir köşeye, ölü atın gözükmeyeceği bir yere oturmuşlardı. Karşılarında ise müstakbel kraliçe Yelena Yelizeveta vardı. Yüz ifadelerine bakılırsa ikisi de bu sohbetten pek hoşnut görünmüyorlardı. Ama ikisi kraliçelere yakışacak bir biçimde konuşmalarını sürdürüyorlardı.

Kraliçe Meargor fazla güzel bir kadındı. Diğerlerinden farklı yüz yapısı ve kişiliği vardı. Her daim sakin kalması, en iyi ve farklı özelliklerinden biriydi.

Biraz ileride ise Nyapuvarus Gecesi için kesilen bir sürü kurban at ve onları kesmek için görevlendirilen insanlar, işlerine şimdiden koyulmuş gibi görünüyorlardı. Saray halkının yarısı aşağıdaydı. Görünüşe göre Nyapuvarus Gecesi'ne, Lordhor ülkesindekiler de davet edilmişti.

YÜKSELİŞWhere stories live. Discover now