Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 17 = Tatlı Şeyler

Çikolatasını almış gerçekten de gecenin bir saatinde Cem'in barının önünde sırayla park edilmiş arabaların yanından geçerek tam kapının önündeki boş yere arabasını park etti.

Yarım saattir arabanın içinden çıkmak için kendisini ikna etmeye çalışsa da yaptığının tamamen aptallık olduğuna kanaat getirip çikolatasız bir şekilde içeri girme kararı aldı.

Tam arabasının kapısı açmış inecekken bardan Cem'in elemanının çıktığını görünce inip inmemek arasında kalsa da Kadir'in kendisini görüp anlık adımlarını yavaşlatmasıyla Selim de arabadan indi.

Kadir şaşkınlıkla kendisine en son silah doğrultan adama "Senin burada ne işin var?" diye sordu. Ardından da "Komiserim" diye ekledi.

Selim arabasına yaslandı. "Cem'i görmeye gelmiştim."

"O içeride avukat arkadaşı geldi onunla beraber evrak işlerini hallediyorlar."

Selim ellerini pantolonunun cebine sokup "Tamam sorun değil işi bitene kadar beklerim onu burada" derken Kadir cebinden çıkarttığı sigarayı yakıp bir fırt çekti.

İkili sessizce karşılıklı yaslanmış birbirlerine bakarken Kadir yarıladığı sigarasının dumanını havaya üfleyerek "Dün bir şey mi oldu?" diye sordu sessizce.

"Sana bir şey olmuş olma olasılığını düşündüren nedir?"

Kadir'in dudakları bir kaç saniyeliğine yukarı kıvrıldı. "Cümlelerinden bile polislik akıyor. Komiser olduğunu bilmesem bile şu cümlenden sonra direk şüphelenirdim."

Selim omuzlarını silkti. "Yapacak bir şey yok benim mesleğimde bu."

"Patron biraz gergin. İşe geldiğinden beri ruh gibi geziyor. Gözü sürekli etrafında."

"Normal de nasıldır ki?"

Kadir bitirdiği sigarasını duvara basıp söndürdü. "Neşelidir, işini yaparken sadece karşısındaki müşteriye konsantre olur ama şuan içeride ruh gibi."

"Biraz tartıştık dün" dedi Selim ansızın. Arabasının kapısını açıp yan koltukta ki karton poşeti alıp Kadir'e uzattı. "Madem keyifsiz al bunu ona ver keyfi yerine gelsin."

Kadir tereddütle poşeti Selim'in elinden alırken "Bu ne?" diye sordu içine kaçamak bir bakış atıp.

"Tatlı seviyor diye çikolata almıştım ona özür niyetinde."

Kadir bakışlarını poşetten hızla kaldırıp Selim'e çevirdiğinde Selim'in çatık kaşla kendisine baktığını gördüğü gibi "Tamam komiserim de ne diyerek vereyim bunu kendisine?" diye sordu bir kaç adım geri giderek.

"Bir şey demene gerek yok benim getirdiğimi ve özür dilediğimi söylemen yeterli işi bittiğinde de arasın beni."

Kadir "Tamam komiserim" diyerek içer geri girdiğinde Selim de bir sigara yaktı.

***

"Bu belgeleri de imzaladıktan sonra dükkanında ki her bir olayda kimse seninle değil artık beninle muhattap olacak. Keza sende benden habersiz satış vs. yapamazsın ona göre. Ne yaparsan evrak üzerinde avukatına bildiri yapmış olduğun görülmesi gerekiyor o yüzden sen telefonda bana haber ver, bende hızlıca sen bana evrak göndermişsin gibi düzenlemeler yaparım."

"Serhat valla sana ne kadar teşekkür etsem azdır reis" diyerek önündeki kağıtların her birini ikişer kez okuyarak imzalarken kapı tıklandı.

Cem'in "Gel" demesiyle kapı aralandı.

Kadir kafasını içeri uzatarak "Patron müsait misin?" Diye sordu.

"Pek değilim ama bir şey olduysa söyle."