Bölüm 19 = Sakinleştirici

3.7K 223 53
                                    

Odanın kapısı açıldığında Selim oturduğu yerden hızla kalkıp içeriye bakacakken, polis memuru ile doktorla karşılaşınca kaşları çatıldı. "Ben size ayrılmayın onların yanından demedim mi?"

Doktor "Uğur bey gidecekler sizi sakinleştirmek için buradayız" dediğinde Selim sinirle "Ben zaten sakinim" diye itiraz etti.

"Eğer sizin en ufak bir olay dahi çıkarttığınızı duyar veya görürsem komiser filan dinlemem sizi hastaneden attırırım memur bey" diye uyardı yaşlı doktor kendisi. Selim adamın buna kesinlikle yetkisi olduğunu bildiğinden sadece başıyla onayladı.

Tam o sırada da kapı açıldı ve iki polis memuru eşliğinde Uğur odadan çıkarken Selim kendisine en sert bakışını attı. Efe ile Serhat da Selim'in yanına gidip herhangi bir olay çıkartmaması için yanında duruyorlardı ki nitekim Uğur da başını eğip memurlarla beraber hızlıca gözden kayboldu.

Selim tam içeri girecekken Doktor "Size de birazdan yarım kalan serumunuz tekrardan takılacak bilginiz olsun. O yüzden hangi odada kalacağınızı belirleyip hemşireye bildirin" dediğinde Selim "Bu odada kalacağım" diyerek hızla içeri girdi.

Cemi yatağına geri oturmaya çalışırken görünce hızla yanına gidip ona yardımcı oldu. "İyi misin. bir şey yaptı mı sana?"

Cem başını olumsuz anlamda salladı. "Hayır yapmadı. Zaten o bana bir şey yapmaz" derken sesi gerçekten de buna inanıyormuş gibi çıkıyordu.

"O bombanın bien onu tehdit ettikten sonraki gün arabana konması normal mi sence?"

"Onun bir bomba olduğuna emin misin, belki başka bir şeydi?"

Cem yatağa oturup ayaklarını yatış pozisyonuna geçmek için yukarı kaldırırken Selim onun bacaklarından tutup yatağın üstüne koydu. "Bu denli büyük bir patlama sadece bombadan olur ama uzmanı değilim tabi, benim ekip şuan orada bu durumla ilgileniyorlar."

Cem onu sadece başıyla onayladı. "Çok yorgunum ve gözlerim uykusuzluktan kapanacak gibi hissediyorum."

Serhat birden "Olmaz doktor kesinlikle bir kaç saat uyumamanı söyledi" diyerek masanın üstüne bıraktığı tepsiden bir bardak kahve alıp Cem'e götürdü. "Beyin sarsıntısından sonra uyumamalıymışsın."

Cem kahvesinden aldığında, Serhat tam tepsiyi Selim'e de bir kahve alması için doğrultmuştu ki Selim ilk silahını alıp emniyetini kapattı ve pantolonun cebine sıkıştırdı. Ardından da elini kahveye uzatırken hemşire elinde kocaman bir serumla odaya girip ona "Komiser Bey eğer elinizdeki kahve ise lütfen onu geri bırakın çünkü size şimdi bir serum takmam gerekiyor ve o esnada hiçbir şey içemezsiniz" diyerek uyardı.

Hemşire odadaki kalabalığa bakıp gözlerini devirdi. "Dilerseniz yan oda daha sakin, orada da size serumu takabilirim."

Selim Cem'in sol tarafında kalan tekli koltuğa oturarak "Serumu bana oturarak da takabilirsiniz, bu odadan çıkmayacağım" diye itiraz etti.

Hemşire Selim'in serumunu yatağın yanında ki serum askılığının ucuna astı.

Selim az önce sol kolundan iğneyi sert bir şekilde çekip çıkardığı için bu sefer sağ kolunu sıyırarak açtı. Sol taraf büyük ihtimal morarmıştı.

Hemşire işini yaparken odadaki kimseden çıt çıkmadı. Kız merakla Selime bakarken Selim bir anlığına kıza 'neden bakıyorsun' bakışı attığı gibi kız gülümseyerek bakışlarını kaçırdı. "Az önce olay çıkartmışsınız sanırım, herkes bunu konuşuyor."

Selim bakışlarını kızın elindeki iğneye çevirerek "Hı hı" dedi.

Hemşire ondan pas alamayacağını anladığı an serumu takıp ardından odadaki herkese "Geçmiş olsun" diyerek çıktı.

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now