Bölüm 45 = Üşümüyor Musun?

3.6K 194 25
                                    

Selim baş ucundaki telefonun titremesiyle gözlerini güç bela açtı. Telefona uykulu gözlerini kısarak, ekranda arayan kişinin ismine bakmaya çalışırken beyninin yarısı hala uyumak için dirense de ne mümkün, Selim bir kere uyandımı bir daha uyuyamazdı.

Karakoldan aradıklarını görünce üstündeki örtüyü açıp sessizce yatakta yatan Cem'i uyandırmadan odasından sıvışıp kapanmak üzere olan telefonu açıp kulağına götürdü. "Evet?"

"Komiserim ben Şehmuz sizi rahatsız etmiyorum umarım" dediğinde Selim koridordan mutfağa gitmiş kahve makinasının içinde su olup olmadığına bakıyordu.

Şehmuz'un onu kolay kolay aramayacağını bildiğinden "Yok etmedin ne oldu?" diye sordu.

"Efendim Aslı hanımın evindeki telefonlara yerleştirdiğimiz GPS ve ses kayıt cihazları anlık tamamen aktifleştiler. Telefon görüşmelerinden tutun yazışmalarına ve anlık konum kayıt bilgisine kadar dosya olarak yedeklerinin bilgisayarınıza kaydedilmeleri için sizin onayınızı istiyorum" dediğinde Selim Filtre kahveyi doldurduğu makinanın kapağını kapatıp START düğmesine bastı.

"Benim odada ki bilgisayara mı yapacaksın bunu?" diye sordu Selim emin olmaya çalışarak. Uyku sersemiydi hala ve Şehmuz'un söylediklerinin yarısını anlamakta zorlanıyordu.

"Evet efendim" dedi Şehmuz. "İzniniz olursa tabi."

Selim duvar saatine bakıp saatin öğleden sonra üç olduğunu görüp şaşırdı. "Zorunda mısın? Yani dosya olarak filan gönderemez misin?"

"Çok zahmetli olur efendim. Şöyle düşünün, bizim ana bilgisayarlara anlık ne geliyorsa sizekine de o gelecek" dediğinde Selim "Ne yapılması gerekiyorsa yap sorun değil şifrem çekmecemin üst kapağına yapıştırılmış. Elini çekmecenin tavanında gezdirirsen kağıdı hissedersin" dediğinde Şehmuz onu telefonda onayladı ve son olarak "Bu akşam gelecek misiniz komiserim?" diye de sordu.

Selim ne kadar gitmesi gerektiğini bilse de "Bu akşam evden çalışacağım, yeni bir bilgi elde edilirse bana da haber ver" dedi.

"Aslında yeni bir bilgi var efendim. Şuan Şahanlar partisinde çalışan garson kızlardan birinin yüzünü deşifre ettiler ve kızı karakola getirip sorguya hazırlıyorlar" dediğinde Selim sinirle küfretti. Lanet olsun ki bir sorguyu daha kaçırmıştı.

Şehmuz "Dilerseniz laptopunuza sorguyu canlı yayınla bağlaya bilirim. En azından anlık izleme fırsatınız olur" dediğinde Selim poposunu yasladığı tezgahtan doğrulup çantasına yöneldi ve içindeki laptopu çıkartıp salonda ki orta sehpanın üstüne yerleştirip açtı. 

"Laptopu açıyorum" dedi Selim sessizce. Fazla gürültülü olup uyuyan Cem'i uyandırmak istemiyordu. "Ne yapmam gerekiyor" diyerek Şehmuz'un kendisine verdiği tüm talimatları yerine getirip kendisini hala görevlilerin mikrofon kontrolüne girdiği sorgu odasında ki kameraya bağlamıştı. 

Şehmuz "Eğer bağlantıda sorun olursa beni arayın komiserim" dediğinde Selim ona teşekkür edip telefonu kapattı. Saha görevinde beş para etmeyen adamların teknoloji bilgileri fazlasıyla işene yarıyordu.

Selim oturduğu yerden kalkıp çıplak ayakları ile mutfak tezgahına gidip kahvesi dolana kadar dolapta ne var ne yok bakındı.

Şu dolabı her açtığında dolapta ev yapımı iki - üç tencere yemek olduğunu görmek Selim'i hayrete düşüyordu. Cem konu yemek olunca gerçekten hassastı, tabi bu onun asıl mesleği olduğundan da olabilirdi. Adam mutfakta sürekli yiyecek bir şeyler hazırlayıp duruyordu, veya Selim onun sürekli mutfakta bir şeyler hazırladığı anlara denk geliyordu. 

Dünden kalan yemeklerden kendisine bir tabak doldurup ısıtıcıya koyup bir yandan da kendisine yaptığı kahveden doldurdu. 

Tezgaha yaslanıp yemeğin ısınmasını beklerken sıcak kahvesinden ilk yudumunu aldı.

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now