Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 50 = Bilgi Paylaşımı

Bir hafta sonra Serhat ansızın elinde içki şişeleri ile kapıma gelince neye uğradığıma şaşırdım.

"Hayrola Serhat ne oldu?" diye sorarken farkında bile olmadan sesim titremişti.

"Kutlama yapacağız ve sana bir iyi birde kötü haberim var" derken Cem kenara çekilerek "İçeri gelsene" dedi.

Serhat inatla "Önce birini seç ona göre geleceğim çabuk ol diyerek tekrardan koridora girmişti ki Cem "Önce iyi" dedi.

Serhat bir adım sağa kaydı ve Deniz "Ce-Eee" diyerek birden ortaya çıkınca Cem çığlık atarak arkadaşının boynuna atladı.

"Geleceğinizi söyleseydiniz birşeyler hazırlardım" derken Emir "Çerezlik bir şeylerde almıştık hazırlamana gerek yok" diyerek tek kaşı kalkık bir şekilde sevgilisine sarılan Cem'e tip tip baktı.

Cem kollarını Deniz'in boynundan geri çekerken Serhat'a "Dur tahmin edeyim bu da kötü haberindi değil mi?" diye sordu.

Serhat kapıda ayakkabılarını çıkartıp içeri girdi. "Tam isabet, seninki nere..." diyordu ki sorusu yarıda kesildi. "Gerek yok gördüm zaten."

Emir Cem'e omuz atıp "Fazla yılışma sevgilime" diyerek içeri girerken Selim ile göz göze geldi. "Bu arada size de hayırlı olsun."

Selim banyodan yeni çıktığından saçları hala nemliydi ve kapının çaldığını duyduğu için apar topar giyinip banyodan hızlıca çıktığından tam kurulayamamıştı da. "Sağol" dedi Selim az önce onun Cem'e omuz atarak içeri girdiği kısmına fazla takılmamaya çalışarak. "Sizde hoş geldiniz."

"Biz hoşbuldukta gelme sebebimizi duyunca sen bu durumdan hoşlanacak mısın bilemem" dedi Emir ses tonunu Cem'lere bakıp alçaltarak.

Selim ona kaş göz yapıp "Hayırdır?" diye sordu.

Serhat içkileri teker teker mutfak tezgahına yerleştirerek poşetinden çıkartmış Emir'in elindeki abur cubur poşetini almak için hamle yaparken "Söyleme Cem ile birlikte öğrensin" dedi.

Emir bakışlarını bir an bile Deniz ile Cem ikilisinden ayırmadan "Tamam ve sustum" diyerek tüm poşetleri ona verip koltuğa gidip oturdu.

Herkes içeri girdiğinde Cem arkalarından kapıyı kapatıp  "Keşke geleceğinizi haber verseydiniz size yiyecek bir şeyler hazırlardım" dedi tekrardan.

Serhat "Zıkkımlanmaya gelsek haber verirdik zaten amına koyim, kutlama yapmaya geldik" dediğinde Emir ona "Hiç anlaşılmadı zaten değil mi" diye mırıldandı.

Selim Serhat'ın kutlamadan bahsettiğine göre büyük ihtimal barın artık resmi bir şekilde tekrardan açılabileceğinin haberini vereceğini anlamıştı. Ve evet Emir haklıydı, Selim bu durumdan hiç hoşlanmamıştı. Cem'in kendi evinde daha güvende olacağını düşünüyordu ve bar şuan bile onun için hala tehlikeliydi.

Selim hoşnutsuz bakışlarını çekmeceleri karıştıran Serhattan çekip koltukta yayılarak oturan Emir'e çevirince sinirle iç çekti ve o da gidip koltuğun diğer köşesine oturdu.

Cem ile Deniz de Serhat'a yardım için mutfağa girdiklerinde Emir anında keyfi düşen Selim'e "Sebebini anlayabiliyorum ve kesinlikle de haklısın, ben olsam bende istemezdim" dedi sadece onun duyabileceği bir sessizlikte.

"Elbette hoşnut değilim ama ona hayır açma barını diyebileceğimi de sanmıyorum."

Emir omuzlarını silkerek "Ben olsam onu eve kilitler yine de yollamazdım" dediğinde Deniz yanına gelip oturdu. "Bok kilitlersin."

Emir kolunu sevgilisinin boynuna dolayıp kulağına bir şeyler fısıldarken Deniz'in az önce sertleşen yüzü anında yumuşayıp gülümsemeye başladı. Sevgilisine dönüp "Hayatımda senin kadar yavş..." derken Selim'in ikisini izlediğini hatırlayıp birden sustu. "Aslında böyle ağzı bozuk biri değilimdir ama körle yatan şaşı kalkar misali o beni bozuyor" diyerek hızlıca durumu açıkladı Selim'e. En yakın arkadaşının sevgilisinin kendisini sırf Emir yüzünden farklı tanımasını istemezdi.