Bölüm 61 = Sorgu Odası

1.8K 136 29
                                    

Bugün 29 yaşıma girdim millet 🎉 Doğumgünümde bile size bölüm atıyorum, değerimi bilin 😊 iyi okumalar

Selim resmen çıldırdı. Operasyon yerinden nasıl karakola geldiğini hatırlamıyordu bile. Yol boyunca yaptığı tek şey çok değerli arabasının direksiyonuna vurup çığlık çığlığa bağırmaktı. Siktiğimin operasyonu için Cem'in sözde güvende olması gerek yerdeki tüm polislerin hepsini iş için geri çağırtmıştı. Bunu kendisi yapmıştı, bir başkası degil.

Aracını karakolun girişine yarım yamalak park edip bıraktığı gibi, bir hışımla araçtan inip koşar adım merkezin içine girdi. Karakolda ki herkes korku ve gerginlik içinde kendisine baktığından Selim hiç biri ile muhattap olmadan sorgu odalarına doğru ilerledi.

Göz altına alınan 127 kişi beş farklı karakol şubesine dağıtılmış her biri özenle sorguya çekilmek için nezarethanelere tıkılmıştı. Şahanlar ailesi ve onlarla en yakın olan kişiler sadece Beyoğlu Narkotik şubesine getirildiğinden Selim deli gibi nezarethane bölümüne ilerliyordu.

Arka koridorların merdivenlerinden aşağıya inerken Selim kendi ekiminden burada bıraktığı Ömer ile karşılaştı. Ömer'i yakasından tutup duvara yapıştı ve elinde ki tüm evraklar yere yayıldı.

"Mehmet Şahanlar nerede?" diye sordu Selim birden kendisine korkuyla bakan oğlana.

Ömer boyunun kısalığından dolayı Komiserinin onun yakasından tutmasıyla ayakları yerden kesilmiş bir şekilde panikle hızla nefes alıp vermeye başladı. "Sorguya çekiliyor efendim."

"Hangi sorgu odası?"

Ömer boğazındaki baskıdan ötürü konuşmak için ağzına açtığında tükürüğü boğazına kaçarak öksürmeye başlayınca Selim onu yere bırakıp "HANGİ SORGU ODASI DEDİM SANA?" diye var gücüyle bağırdı. 

Ömer de "12 efendim, 12" diyerek tekrarladı kendisini zorlayarak.

Selim oğlanın hiç bir suçu olmadığını bilse de ellerini ondan çekerek merdivenleri koşar adım geri çıkmaya başladı. Üçüncü kata rekor saniye de tırmanıp sorgu odasının önüne vardığında kapıda peşi sıra dizilmiş avukatlar ve hemen karşılarında ellerinde tüfekleri ile polisler bekliyordu.

Selim adımlarını yavaşlatıp üstüne çeki düzen vererek sorgu odasına girmek için kapıya doğru hamle yapacakken memurlardan biri silahını kapı kulpuna doğrultarak "Şuan içeri giremezsiniz" dedi.

Selim tanımadığı polise çatık kaşları ile bakarak "Ben Selim Atmaca bu şubenin komiseriyim" dese de memur hiç ifadesini ve duruşunu bozmadan "Giremezsiniz efendim, fakat dilerseniz sorgu odasını gözetleme odasına sizi alabilirim" dediğinde Selim sinirle gözetleme odasına adamın kendisine eşlik etmesini beklemeden gitti.

Gözetleme odasının kapısını açtığı an herkes gelen kişinin kim olduğuna bakmak için döndüklerinde Selim ile karşılaşınca duruşlarını dikleştirdiler.

Selim Amir'ini gördüğü an ona doğru ilerleyip "Sorguya girmeyi talep ediyorum efendim" dedi.

Amir'i "Sebebini biliyorum fakat şuan bu durum hiç uygun kaçmaz" dediği an Selim elini kalın görünmez cama vurup "Cem, Zeliha ve Oğuz polis evinden kaçırılmışlar, ne uygunluğundan bahsediyorsun bana?" derken ses tonu otoriterli ve kimsenin beklemediği kadarda gergindi.

Selim karakoldakiler tarafından her zaman soğuk ve sakinliğini koruyabilen bir polis olarak bilindiğinden onu bu şekilde sesini kendisinden daha rütbeli birine yükseltmesi sorgu odasında görülmeyen ama havada asılı olan bir gerginliğe neden olmuştu.

Yaşlı adam gözlerini bir an bile Selimin kendinden son derece emin kahvelerinden ayırmadı. "Gözlerinde ki nefreti görebiliyorum evlat, dilleri olsa konuşacaklar o kadar nefret dolu ve sinir yüklüler. Seni sorgu odasına aldığımız zaman olacakları düşünmek bile istemiyorum."

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now