Bölüm 37 = Soyun

5.3K 210 32
                                    

Selim barın merdivenlerine oturmuş sigarasını içerken, gecenin zifiri karanlığını aydınlatan tek sokak lambasının etrafında dolanan sinekleri izledi.

Kafası allak bullaktı ama içi bir nebzede olsa rahatlamıştı. Kerim'in ona ihanet etmiş olma düşüncesi, veledi ne kadar sevmese de onu içten içe germişti ve Selim bu tarz duygulara kapalıydı. Kendisini sırf böyle duyguları yaşamamak için asla onlara açmıyordu ve açmamasına rağmen ekibinden birinin bile kendisine ihanet etmiş olma olasılığı onu mahvetmişti. Birde kendisini açsa neler olurdu acaba...

Ayrıca Zeliha ile de işleri bu sıralar pek iyi gitmiyordu. Ondan hiç bu kadar uzun süre ayrı kalmamıştı ve kız ne kadar dile getirip Selim'i sık boğaz etmek istemese de içten içe onun kendisine geri dönmesini bekliyordu. Tek sorun Selim'in dönüp dönmek istemeyeceğiydi. Daha kendisi bile ne istediğini bilmiyordu. Düşünceler, duygular ve davranışları. Hepsi bir birine o kadar tezattı ki kendisi bile kendisini tanıyamaz hale geliyordu bazen.

Arkasındaki kapının açılma sesiyle Selim elindeki bitmek üzere olan sigarasından uzun bir nefes çekti. Cem merdivenlerde aralarında bir kişilik yer kalacak şekilde yanına oturdu.

"Elimden geldiğince toparladım etrafı. Ayrıca sana bir soda, kendime de bir bira aldım" diyerek Selim'e yeşil soda şişesini uzatınca Selim ilk defa dönüp kendisine bakarak kaşlarını çattı.

Cem'in sürekli içki içmeye meyilli olması canını sıkıyordu. "Yine mi içeceksin?" diye sordu kendisine uzatılan soda şişesini onun parmaklarına dokunarak alırken. Neden böyle bir şey yaptığını oda bilmiyordu ama bir an sadece bir anlığına bile olsa ona temas etmek kendisini rahatlattı.

Cem ona yan gözle bakıp sebepsizce sırıtarak "Ben barmenim benim işim içki" diyerek birasının kapağını açtı.

Selim tekrardan önüne döndü. "İçmek istiyorsan iç sana karışmam, sadece çok fazla alkol tüketiyorsun diye dedim." Sigarasından bir fırt daha çekip onu merdivenlere basarak söndürdü ve sokağın diğer ucuna attı.

Cem ona haklılık payı verse de birasını dudaklarına doğru götürdü. Bira dudaklarına değip onları ıslatsa da bir yudum bile alamadan şişeyi geri indirip merdivenlerin kenarındaki kanalizasyon boşluğuna dökmeye başladı.

Selim şaşkınlıkla ona bakarken farkında bile olmadan dudakları memnuniyetle yukarı kıvrıldı.

"Haklısın" dedi Cem. "Çok fazla alkol alıyorum."

Şişeyi tamamen boşaltıp yanına koyunca Selim'e dönüp baktı ve oğlanında kendisine hoşnut bir şekilde baktığını görünce şaşırdı. "Ne oldu neden öyle bakıyorsun?"

"Hiç sadece sözümü dinlemeni beklememiştim, şaşırdım." Elindeki soda şişesini ona uzatıp "Al bunu içebilirsin ben daha hiç içmedim ve içesimde yok zaten" dedi.

Cem Selim'in kendisine uzattığı sodayı aldı. "Öyle bir konuşuyorsun ki seni duyanda hiç bir zaman sözünü dinlemediğimi filan düşünecek."

"Genel olarak dinlediğin söylenemez zaten."

"Sen ne istedin de ben yapmadım?"

Selim "Uğurdan uzak dur diyorum durmuyorsun mesela" dediğinde Cem birden ona dönüp "Nasıl bir polissin sen. Dediğin şeyi yaparsam kimden ne öğreneceğiz biz?" diye sordu.

"Ben her türlü bir şeyler öğrenirim de en azından senin başın belaya girmemiş olur, burnun hiç boktan çıkmıyor zaten her şey senin başına geliyor baksana" diyerek aracın patladığı yeri gösterdi.

Cem durumun ne kadar farkında olsa da o işler onun dediği kadar kolay olmuyordu maalesef. "Uğurdan uzak filan duramam o işi geç."

"Bak işte sözümü dinlemiyorsun. Sonra da en ufak bir şeyde sözümü dinleyince neden şaşırdığımı soruyorsun."

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now