Bölüm 65 = 1 Hafta Sonra

2K 144 14
                                    

1 hafta sonra

Cem oturduğu yerde bir ileri bir geri sallanırken en yakın arkadaşı Deniz bir elini onun omzuna koyup boştaki eli ile de Cem'e ilaçlarını uzattı. "Şunları iç, uyumana yardımcı olurlar."

Cem arkadaşının uzattığı ilaçları alıp sorgusuz sualsiz yuttu ve üstüne de koca bir bardak su içti.

Tamı tamına bir haftadır Selim yoğunbakımdaydı ve içindeki bu belirsizlik Cem'i deli ediyordu.

Ne zaman gözlerini yumsa Zeliha'nın dağılan beyni ve Uğur'un cesedini binadan çıkartışları gözlerinde canlanıyordu. Her uykuya dalışında Uğur'u tekrar, tekrar öldürerek korku ve çığlıklarla geri uyanıyordu.

Oğuz ilk gece kendisi ile kalmış ama Cem'in geçirdiği sinir krizinden sonra üvey babası ve Annesi gelip küçük oğlanı onun yanından aldılar.

Cem oğlana bir türlü Annesinin öldürünü söyleyememişti. Üvey babası söylemek istediğinde ise izin vermemiş ve Selim uyanıp onunla konuşana kadar oğlana Annesinin hastanede olduğu yalanını söylemişti.

Deniz'in çalışma masasında ki telefonu çaldığı an Cem heyecanla kendisine baktı. "Selimden bir haber mi vat?" diye sordu her telefon çalışında sorduğu gibi.

Deniz 'bilmiyorum' dercesine omuzlarını silkerken Cem olduğu yerde sallanmaya devam edip muane yatağında dizlerini kendisine çekip sessizce onun telefonu kulağına götürüşünü izledi.

"Efendim?" ..... "Evet." .... "Ne zaman?" diye sorarken bakışları Cem'i bulunca Cem sallanmayı bıraktı. "Tamamdır şimdi geliyor."

Cem, Deniz daha telefonunu kapatmadan oturduğu yerden kalkıp "Uyanmış mı?" diye sordu heyecanla.

Deniz Selim'i kendi çalıştığı özel hastaneye getirttirmiş ve ne kadar onun alanına girmese de kendi doktor arkadaşları tarafından özenle gözetlenmesinde büyük bir rol oynamıştı.

Deniz onu başıyla onayladığı an "İkinci kat oda 2" demesiyle Cem koşar adım odadan çıktı.

İkinci kata vardığında kapıda nöbet tutan polisleri gördüğü an kapı numarasına bile bakmadan Ömer ile Ayşe'yi pas geçip içeri daldığında Şehmuz ile çarpıştı.

Cem Şehmuza bakıp "Uyanık mı?" diye sorduğu an Şehmuz başını yukarı aşağıya sallarken Selim'in "Uyanığım uyanık" diyen kartlaşmış sesini duyduğun da gözleri doldu.

Şehmuz Cem'e gülümseyerek kenara çekilip Cem'in geçmesine müsaade edip odadan usulca çıktı.

Cem Selimi hasretle süzdü. Gözleri şişmiş ve yanakları içe doğru bir miktar çökmüşth ve yatakta çıplak göğsüne bağlı bir sürü kablolar vardı. Sadece belden aşağısı hastanenin logosunun üstünde bulunduğu ince beyaz örtü ile görülmüş, onda da sargılı bacağının yarısı dışarıdaydı.

Cem Selim'in gülümseyerek kendisine bakan koyu kahve gözlerini gördüğü an gözleri doldu. Normalde asla kimsenin karşısında ağlayamayan Cem son bir haftadır gece gündüz ağlıyordu. Ölenlere, ölümden dönenlere ve ölmekten beter olanlar için ağlıyordu.

Selim sağlam kolunu kaldırıp Cem'e gelmesi için açtığı an Cem yutkunarak yanına gidip sağ tarafına oturup sevgilisinin yüzünü avuçlarının arasına aldı.

Bir haftalık tıraş olmadığı için yüzündeki sakalı avuçlarının içine batarken Selim ona "Nasılsın" diye sordu.

Cem'in o an gözlerinde biriken tüm yaşlar tekrardan süzüldüler. "Salak bu soruyu benim sana sormma gerek, bir haftadır yoğunbakımda olan sensin ben değil."

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now