Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)

Bölüm 31 = İfşa Olduk

"Üzerimde gizli kamera ile mikrofon mevcut. Sahte isim kullandıysan bile yüzünün görüntüleri artık elimizde o yüzden akıllıca seçim yapıp bizimle beraber ortaklık yaparak hapis cezası yerine yargısız tutuklanmanı sağlaya bilirsin" dediğinde yerdeki adam kıvranmayı bırakıp öylece yatmaya başladı. Anlaşılan kendisine söylenenleri ölçüp biçiyordu.

"Eğer bizimle ortaklık yapacaksan ağzındaki kemeri çıkartacağım, eğer beni onaylıyorsan başını yukarı aşağıya hareket ettirmen yeterli."

Ahmet kendisine söyleneni yaparak başını sallayınca Selim onu kollarından geriye sertçe çekip ağzındaki kemeri çıkarttı ve gibi kolunu o kemerle yatağa bağlayıp onu yere götünün üstüne oturttu. Kendisi de adamın karşısına geçip diz çökerek "Anlat Ahmet bildiğin her şeyi anlat ki fuhuş organizasyonlarında ismin çıkmasın" diyerek ilk sorusunu sorma fırsatı elde etti.

Ahmet ilk bir dakika soluklarını düzene sokmaya çalıştı. Ardından kendisini toparladığı gibi "Sen nasıl buraya girebildin? Sizin nasıl böyle bir şeyden haberiniz oldu? Burası çok gizli tutulan ve korunaklı bir yerdir nasıl içeri sızmayı başardınız?" diyerek kendisine sorulan sorudan ziyade o solar sorunca Selim ona sinirle bir yumruk attı.

Adamın yüzündeki şaşkınlık ifadesini gördüğü an sanki yaptığı şeyden pişman olmuş gibi işaret parmağını onun dudaklarına götürüp "Şşşşşşt böyle olmaz ama, burada soruları sen değil ben soracağım ve sende usul usul cevaplayacaksın" dedi. Halbuki o yumruğu sürekli Cem'e baktığı için onun gözlerine atmak istiyordu ama neyse...

Ahmet yediği yumruktan dolayı ağzı kan ile dolmuştu ve kadı yere tükürüp "Anlaşma imzaladık. Buraya yapılacak herhangi bir baskın veya her türlü şeye karşı sigortalıyız" dedi sanki tüm bu yaşadıklarına inanmıyormuş veya bir şakaymış gibi yaklaşıyordu. Oysa biraz daha bu kafayla hareket ederse hareket edecek bir kafası kalmayacaktı.

Selim'in dudağının sağ köşesi yukarı kıvrıldı. "O anlaşmayı benimle yapmadın. Ben seni buradan alıp karakola götürürsem inan bana kameramın şubeye anlık gönderim yaptığı görüntülerden sonra yedi ceddin gelse seni benim elimden alamaz. Benim elimden alsalar bile devletin bu işin peşini bırakacağını zannediyor musun sen? Akıllı birine benziyorsun, sırf bize sizleri yakalamamız için ne kadar para ödedikleri ve sağladıkları olanaklar hakkında bir fikrin var mı?"

Ahmet başını olumsuz anlamda sallayınca Selimde "Yok. O yüzden şimdi burası hakkında ne biliyorsan ötmeye başla. Canını, parana, kendi ve ailenin hayatını kurtarmak istiyorsan dökülsen iyi olur."

Ahmet'in göz bebekleri aşırı titremeye ve solukları da sıklaşmaya başladı. Söylediklerinin gerçek olduğunu anlamış ve ciddi ciddi başına geleceklerden korkmuştu. Bu da onu resmen panik atak geçirmeye yönlendiriyordu ki şuan burası ne yeri ne de zamanıydı.

"10'a kadar sayacağım. İlk on saniye anlatmaya başlatmazsan tutuksuz yargılanma işin iptal olur."

"Yok anlatacağım anlatacağım sadece ben bilmiyorum. Bu organizasyon yıllardır var. Antalya, İzmir ve Tekirdağ da yapılıyor. Her yıl bir şehirde sadece bir defa oluyor. Ben yalnızca buradakine katılıyorum. En sessiz ve en sakini burası oluyormuş, diğer şehirlerde yapılan partiler bunun üç bilemedin beş katı büyüklüğünde ve daha hareketliymiş."

"Sen bunu nereden biliyorsun?"

"Buradaki tanıştıklarımdan öğrendim."

"Bana onların isimlerini verebilir misin?"

Ahmet başını olumsuz anlamda salladı. "Bizler asla gerçek isimlerimizi kullanmayız. Sadece kapı girişinde kendi isimlerimizi kullanırız."

"Ahmet Osmanoğlu senin gerçek ismin değil mi?"