Bölüm 38 = Özel Bölüm (Uğur)

4.4K 157 13
                                    

"Bu bir sebep bile değil."

Uğur "Sadece kontrole gittim başka bir şey için değil" diye açıklarken abisi'nin bakışlarında ki ifadeden ona inanmadığını anlaya biliyordu.

Kıvırcık saçlı adam oturduğu bilgisayar sandalyesine sırtını iyice yaslayıp bir kaç milim geriye gitti. "Uğur, başını şu salak yüzünden artık belaya sokmayı bırakmalısın."

Uğur bıkkınlıkla "Benim bir şey yaptığım yok" diye mırıldandı.

"Ben seni güzelce uyardım. Babamızı biliyorsun, bu durum onun kulağına giderse olacaklar tamamen senin suçun olur. Şu oğlanı takip ettirmeyi bırak o yüzden."

"Eğer sen söylemezsen babamın da kulağına gitmez."

"Sen salak mısın yoksa salak gibi mi davranıyorsun? Benim kulağıma bile bu kadar çabuk geldiyse babamızınkini de gitmesi an meselesidir."

Uğur oturduğu yerde ellerini saçlarının arasından sinirle geçirdi. "Sen nasıl öğrendin?"

Abisi sırıtarak omuzlarını silkti. "Sırf senin mi adamların var sanıyorsun."

"Benim adamımı mı takip ettiriyorsun?" diye sordu sinirle.

"Sen ibnenin tekini takip ettirirken sorun yok da ben kardeşimi ettirince sorun mu oluyor?"

Uğur sinirle oturduğu yerden ayağa kalktı. "Şuna ibne demesene abi. Onun bir adı var."

Abisi umursamazca sandalyesinde dönüp önündeki bilgisayar ekranına bakıp "Neyse ne, başını su salak yüzünden belaya sokma da ne yapıyorsan yap. Kendi akıl sağlığını korumak istiyorsan da onu hayatından çıkartmanı öneririm" dediği sırada odanın kapısına vuruldu.

Abisi "Girebilirsin" dediği an hizmetçi kapıyı açıp "Efendim Mehmet bey geldi sizleri yemek masasına bekliyorlar" dediği an iki kardeş anında göz göze geldiler.

Uğur merakla "Babam ne zaman geldi ve keyfi nasıldı?" diye sordu.

Hizmetçi "Az önce geldiler ve her zamanki gibiydi Uğur bey" dediği an abisi kıza "Sen çekilebilirsin bizde birazdan geliriz" diyerek kızı odadan gönderdi.

Kız odadan çıkıp ardından kapıyı kapattığı gibi Uğur abisine "Babam bizi asla yemeğe çağırmazdı nereden esti bu şimdi?" diye sorduğu an Abisi düşünüyormuş gibi öylece boş duvara baktı.

"Bilmiyorum ama bu hiçte hayra alamet değil. Üstelik babamın ilaçları saat akşam 7de ve babam en geç 6da akşam yemeğini yemiş olur. Şuan bizi masaya çağırıyorsa yemek yemeye değil başka bir şey için çağırıyordur."

Uğur'un bakışları anında elindeki telefonun saatine gitti. Saat akşam 8'i biraz geçiyordu. "Belki iş konuşacaktır?" diye sordu bir ümit.

Abisi oturduğu yerden kalkıp kardeşine "Bunu öğrenmemizin tek bir yolu var" dedi.

Uğur abisinin ne demek istediğini anlamıştı. Doğru söylüyordu da. Babaları ile gidip konuşmadan adamın neden birden bire ayda yılda bir ayak üstü sadece emir yağdırmak için görüştüğü oğullarını yemek masasına çağırdığını gidip sormadan öğrenemezlerdi. Uğur'un tek umduğu şey ise bunun geçen partideki Aslı ile silmek zorunda kaldıkları kamera kayıtları ile ilgili olmamasıydı. Eğer babası orada bir şeylerin döndüğünü anlamış veya öğrenmiş ise ikisinin de canını okurdu.

İkili çalışma odasından çıkıp büyük koridordan yemek odasına doğru ilerlerken yaşadıkları yalının penceresine vuran soğuk rüzgarın uğultusunu duyabiliyorlardı. Ev devasa boyutta olduğundan ne kadar çok mobilya ile doldurursan doldur yine de bazı yerlerde en ufak bir gürültü bile yankı yapabiliyordu.

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now