Bölüm 25 = Yakınlaşma

4.5K 220 49
                                    

Cem dairesinin kapısını açıp içeri girince Selim'in şifonyerin hemen yanına bıraktığı çantasını görüp yüzünü astı. Zaten oğlan onun yüzünden apar topar eşyalarını toplayıp gelmiş belki de tüm düzenini alt üstü etmişti.

Anahtarını anahtarlığa bırakıp odasına gitti ve çantasını yatağının üstüne bıraktı. Kafası çok dolu ve karışıktı. Aslında bunu dün yapması gerekiyordu fakat eve girdiği gibi kendisini alkole verdiğinden yapmaya bir türlü fırsatı olmamıştı ama şimdi o gelmeden bir sürü boş vakti vardı. O yüzden odasındaki nevresim takımlarının bulunduğu yastık kılıfları ile dolu olan o bölümü komple boşalttı ki Selim'in kendine özel eşyalarını koyabileceği bir bölümü olsun.

Yatağının bazasını kaldırıp nevresimler için yer açarken aklına sürekli Selimin bugün verdiği garip tepkileri gelip durdu.

Arkadaşına çıktığında daha kapıdan gireli bir kaç saniye olmuştu ki Deniz onun hala şaşkın olan yüz ifadesinden bir şeylerin ters gittiğini hemen anlamış ve neler olduğunu sormuştu. Cem ona bomba olayını anlatmamıştı o yüzden nereden nasıl başlaması gerektiğini bilmediği için oturup her şeyi başından sonuna kadar en ufak detayları da vererek uzun uzadıya anlattı.

Deniz onu saatlerce sabırla dinlemiş ve en sonunda da "Acaba sana aşık mı oluyor?" diyerek bulunduğu bu şahane yorumundan ötürü kendisi çeyrek altını hak etmişti çünkü tüm bu anlattıklarımdan tek çıkarttığı buydu.

Ben "Sanmam bizlere LGPli diyip duruyor. Gaylerden haz ettiğini de düşünmüyorum ama bugün ki davranış biçimi beni şüpheye düşürmedi de değil" derken aslında böyle bir ihtimalin olmasından deli gibi korktuğumu fark ettim. Ben her zaman gerçekten de gay olduğuna yüzde yüz emin olan insanlarla çıkar veya bir şeyler denerdim, kendisini tanımayan veya yeni keşfedenlerle değil. Bu tipler tamamen arıza tiplerdi ki ilk çukura çektikleri sen olurdun.

Deniz bu durumun astı astarını merak ettiği için eve gitmeden önce bana Selimi arayıp onu alıp alamayacağını sorması için aramasını istemişti. Tüm itirazlarıma rağmen sonunda Deniz'i kırmayıp aradım fakat Selim telefonda net bir şekilde "Ben meşgulüm akşamda geç gelirim seni memur aşağıda bekliyor o bırakır" diyerek telefonu yüzüne kapatmıştı. Ben şaşkınlık ve sinirle karışık telefona bakarken Denizde ilk defa ne diyeceğini bilemeden yorum dahi yapamamıştı...

Dolabın bir kısmını tamamen boşaltıp içini de güzelce temizledikten sonra Selim'in çantasını aldım ve içindeki kıyafetleri askılığa asıp diğerlerini de katlayarak raflara dizdim. Çantanın içinde geriye bir tek banyo bakım ürünleri kalmıştı ki onların hepsini alıp banyoya götürüp kendininkilerinin yanına yerleştirdim.

Onun özel eşyalarını karıştırmak ne kadar ona yanlışta gelse kendisine kızma ihtimalini göze alıp girişmişti artık bu işe.

Ardından duşumu alıp akşama yiyecekleri bir şeyler hazırlamak için mutfağa girdim.

Tam yemeği bitirmiş ocağın altını kapatıyordu ki tezgahtaki telefonu çaldı. Arayan kişinin Selim olduğunu görünce telefonu eline alıp hızla açtı. "Alo?"

"Markete uğrayayım mı bir şey lazım mı?"

"Şey..." Cem şaşkınlıkla etrafına bakındı. Kendisi eve gelmeden uğradığı için her şeyi almıştı. "Hayır lazım değil, ben aldım."

"İçecek filan almamı ister misin?"

Cem ne diyeceğini bilemeyerek "Eğer senin sevdiğin bir şeyler varsa abur cubur filan al kendine ama genel temel gıdaların hepsi var" derken sesi titremişti. Selim ona tamam diyerek telefonu kapattı ama ardında şaşkınlıkla telefonuna bakan bir Cem bıraktığını bilmiyordu. Bu eve şimdiye kadar bir sürü kişi girip çıkmıştı ve hiç biri onu bir şey lazım mı diye aramamıştı.

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Onde as histórias ganham vida. Descobre agora