Bölüm 23 = Kahvaltı

4K 198 41
                                    

Selim burnuna gelen güzel kokularla gözlerini açtı. Başını kaldırıp Cem'in mutfakta bir şeylerle uğraştığını görünce geri yastığa bıraktı ve yorganı başından yukarı çekip kapatmamak için zor tuttu kendisini. Ne kadar güzel kokular onu cezbetsede hala uykusu vardı. "Sabah sabah neden bana böyle işkence ediyorsun?"

"Sabah mı? Saat 10. Biraz daha uyursan öğlen olacak."

Selim uzandığı koltuktan gönülsüzce doğrularak oturdu. Uykusunu alamamıştı. Yattığı yeri yadırgadığı yetmiyormuş gibi birde sürekli Cem'in mutfağına olan aşkı yüzünden uyanmıştı. "Kalktım tamam."

Cem ocağın altını açıp tavayı ısınması için üstüne koyarken Selim'in hala dün ki kıyafetleri ile olduğunu görünce "Banyo boş dilediğin gibi kullana bilirsin" dedi. "Ben kahvaltıyı hazırlayınca sana seslenirim."

Selim onu sessizce başı ile onaylayıp önce yattığı yeri toparladı ardından da banyoya gitti.

Cem normalde sadece kendi için hazırladığı kahvaltıyı bugün ilk defa iki kişi için hazırlayınca kendisini bir garip hissetti.

Bardakları masaya bırakıp içlerine kahveyi doldururken banyo kapısının açılma sesi geldi. Cemde hemen "Sen sert seviyorsun diye kahvene hiç bir şey koymadı...." derken koridordan salona doğru gelen Selim'i karşısında yarı çıplak görünce bir an durakladı.

Adam beline sardığı beyaz havlu ile salona girip koltuğun üstündeki çantasına uzanırken Cem pür dikkat Selim'in açıkta kalan her bir zerresini izledi. Adam kesinlikle sağlam bir vücuda sahipti. Hatta şimdiye kadar kendi gözleri ile gördüğü en sert vücut onunkiydi. Göğsünü olduğu konumdan dolayı net göremese de sırtı ve omuzları taş gibiydi.

Selim dalgınca "Çantamı burada unutmuşum kusuruma bakma" dediğinde Cem bakışlarını ışık hızında elindeki süte çevirdi. "Sorun değil. İstersen benim odamda da giyine bilirsin."

Selim ona "Sağol" diyerek salondan çıktığında Cem tuttuğunu bile fark etmediği nefesini olduğu gibi salı verdi.

Siktir... Diye geçirdi içinden. Selim'i daha ilk günden yarı çıplak görmeyi beklememişti. Aslında Selimi çıplak görmeyi hiç beklememişti. Nedense normal şartlarda sinir olduğu bu adam garip bir şekilde gözüne sexy görünmüştü. Belki de sadece bir anlığına yükselen libidosundan dolayı bu böyle hissetmişti.

Cem düşüncelere dalmış kendi içinde boğuşurken Selim bu sefer sadece saçlarını küçük bir havluyla kurutarak tamamen giyinik bir şekilde salona girip çantasını şifonyerin hemen yanında ki boşluğa bıraktı. "Sade severim ben."

Cem şaşkınlıkla "Ne?" Diye sorunca Selim "Az önce sert seviyorsun diye kahvene bir şey koymadım dedin ya, onu diyorum. Sade ve sert severim kahvemi zaten."

Cem aklından umarım sadece kahveni sert seviyorsundur diye geçirirken kendi bardağının yarısına ılık sütü bocalayıp "Birazcık süt eklesem?" diye sordu.

Selim "Hayır böyle iyi sağol" diyerek tezgahtaki sandalyelerden birini çekip oturdu. Masaya kısa bir bakış attıktan sonra "Ben kahvaltı yapmam normalde, benim için hazırladıysan bunları zahmet etmene gerek yoktu" derken kahvesinden bir yudum aldı.

Cem merakla "Ne demek kahvaltı yapmıyorum?" diye sordu. "Kahvaltısız hiç güne başlanır mı?"

"Karakolda sandviç filan yiyorum, o bana yetiyor."

Cem de hemen onun karşısına sandalyeyi çekip oturdu. "Saçmalama öyle kahvaltı mı olur. Doğru düzgün bir şeyler ye."

Selim gönülsüzce önündeki çatalı alıp salatalığa batırdı ve bir parça ağzına attı.

Tehlikeli Sular BxB (TAMAMLANDI)Där berättelser lever. Upptäck nu