BEN DELİYİM

88 6 23
                                    

Keyifli okumalar 💋

~~~~~~~~~~~~~~~

Hayat ne garip bir şey aslında, bir şeyler sen daha yeni başlıyoruz dediğinde sona erip artık bitti buraya kadarmış dediğinde yeniden başlıyor.

Aklıma aylar önce yeni bir hayata yeni bir şehirde yeni bir odada Yeşim ile başlama hayali kurduğum gün geldi. Bizim hayatımız işte şimdi başlıyor, demiştim. 1+1 bir ev ,bir kedi, L koltuk ve kitap okumayı çok seven Yeşim için kocaman bir kitaplık. Deniz kenarı bir şehir demiştik öyle bir yerde yaşamalıydık. 18'e girdiğimiz gün o aptal yurttan el ele ayrılıp kendi evimizi tutacak ve bembeyaz bir sayfaya başlayacaktık. Bunun için para biriktirmeye çalıştık. Her yaz işten işe koşuyorduk. Hatta okuldan sonraları da çalışıyorduk hiç pes etmeden. Şimdi ben onsekizdim ne Yeşim vardı ne de ev.

Günlerce kendi kendime bitti dedim. Gözlerim açtığım o hastane odasında bana artık Yeşim'in hayatta olmadığı söylendiğinde bitti her şeyi benim için dedim. Kızım Mevsim senin kanatlarını kopardılar artık uçamazsın dedim. Şimdi karşımdaki adam bana yeni bir başlangıçtan bahsediyordu. İstersen kanatlarını kıranların, kanatlarına dokunan ellerini liğme liğme ederiz diyordu.

Şimdi Karman isimli polis tam karşımda tekli koltuklardan birinde oturuyordu. Eliyle benim de yanındaki koltuğa geçmem için işaret etti. Ben hala yatakta oturur pozisyonda ona bakıyordum. Yavaşca kalktım yerimden, soğuk betonla buluşan ayaklarım vücudumun titremesine sebep oldu. Derin bir nefes aldım ve yavaş yavaş adama doğru yürüdüm. Bu sırada adamın gözleri de üzerimde geziniyor. Rahatsız bir tavır takındığımda bakışlarını üzerimden hızlıca çekti, kafasını koltuğa yaslayıp gözlerini tavana dikti. Bense çoktan koltukta yerimi almıştım.

"Başlayalım mı?" dedi yavaşca tavandan çektiği gözleri beni bulan adam. "Dinliyorum." dedim sakince.

Korku mu?Hayır. Ya endişe? Sanmıyorum. Heyecan? Öfke? İşte şimdi her şeyi farklıydı. Çünkü ben artık hiçbir şey hissetmiyordum. Olması gereken de buydu. Aptlaca her hangi bir duygunun beni ele geçirmesine izin veremezdim. Ben bu gün kendime ve Yeşim'e bir söz veriyorum. Yeşim'e bunu yapanlara hesap soracağım. Kardeşimi benden alan, bizi birbirimizden ayıran o 7 katili ellerimle öldürücem. Yapmalıyım, beni yarım, tek, öksüz bırakanlara bunu hesabını sormalıyım. Yoksa nasıl yaşarım, nasıl utanmadan nefes alırım? Sana yemin ederim Yeşim sana bunu yapanlar her kimse onlara bunu ödeticem. Ardından da yanına gelicem kardeşim, tekrar yan yana olucaz. Söz meleğim, kardeş sözü.

"Bir kaç yıl önce bir Twitter hesabı bir otelin tüm sakinlerini aynı gece teker teker öldürdüklerine dair bir yazı paylaştı. O gece bu paylaşım cok fazla etkileşim aldı ve polisler bahsi geçen otele aldıkları ihbarlar sonucu gitti. Otelin kapısındaki kırmızı bir boyayla çizilmiş kocaman bir gülen surat ve kocaman bir sessizlik karşıladı o polisleri. Polisler içeri girdiğinde otelin yerleri kanlar içinde yatan cansız insanlar ile kaplıymış. İşte onlarla ilk karşılaşma böyle oldu. " Derin bir nefes aldı "Korktun mu?" gözleriyle ellerimi işaret eden adamın sorusuyla birlikte başımı öne eğdim ve tırnaklarımı dizlerime geçirdiğimi fark ettim.

Korku değil de bir ürperti hissettim aslında. Aklıma küçükken yurt da ki büyük kızlardan dinlediğimiz korku hikayeleri gelmişti. Arada yatma vaktine yakın odamıza gelirlerdi. Konu konuyu açar ve bir şekilde korkunç hikayelere gelirdi. En büyük ablanın ismi Arzu'ydu bize hikâyeleri anlatırken sesini bir alcaktıp bir yükseltir ve bizi daha da heyecanlandırırdı. Arzu abla ve arkadaşları odadan çıktığında hemen soluğu Yeşim'in yatağında alırdım. O hikayeleri dinlemeyi hem çok sever hemde çok korkardım. Gerçekten yaşandığını bilmenin verdiği korkuyla dinlemek ise bambaşkydı.

SİYAH İNCİ Where stories live. Discover now